Tv264 canlı yayınları, konu ve konukları ile seyirciyi ekrana bağlamaya devam ediyor. Usta Gazeteci Zafer Tokuş’un sunuculuğunu yaptığı ‘Zafer Tokuş ile Karşı Karşıya' programı birbirinden farklı konuklarıyla ekranda yerini alıyor. Her salı saat 20.00'de ekranlara gelen Zafer Tokuş ile Karşı Karşıya programının bu haftaki konuğu Sakarya’nın tanınan gazetecilerinden Nurettin Eryılmaz oldu.
Gazetecilik mesleğine atılma dönemini anlatan Eryılmaz, Gazeteciliğe merak duyduğunu ifade etti. Suudi Arabistan'a çalışmaya giden Erylmaz, 1995 yılında memleketine döndükten sonra gazeteciliğe yöneldi.
Yurtdışından döndükten sonra elinde sadece mobilyacılık mesleğinin olduğunu ifade eden Ertılmaz, "Suudi Arabistan’da çalıştıktan sonra buraya geri geldim. Ne iş yapacağız? Elimde mobilyacılıktan başka bir meslek yok ama gazetecilik merakım var. Dedim bir haberci bir şey olayım. Yıl 1995. Bir de Suudi Arabistan'dan gelirken bir kamera satın almıştım, meraklıyım da dedim ya. Orada hatta bizim kladığımız katta maç oynarardır ben çıkardım o maçtan görüntü çekerdim. O görüntüyü çekmek, kameranın arkasında çalışmak bana keyif veriyordu" dedi.
MERSİN SERÜVENİ
Televizyon kanallarının yayın hayatına yavaş yavaş başlamasaının ardından Eryılmaz, gazetecilik mesleğine tam anlamıyla başladı. Eryılmaz, "Mersin’de asker arkadaşım var, adı Adem. O zaman da sabit telefonlar var mıydı hatırlamıyorum mektuplaşıyorduk herhalde. Adem, “Burada bir televizyon kanalı var kameraman arıyorlar istiyorsan gel bir bak” dedi. Atladım otobüse gittim. Akdeniz TV diye bir televizyon vardı. O zamanlar uydu, çanak falan yok karasal yayın dönemleriydi. Orada görüştük, madem kamera kullanmasını biliyorsun gel başla dediler. Orada bir ay kadar çalıştım. Sana ne kadar maaş vereceğiz dediler. Kalacak yer sıkıntım da vardı. Seni burada çalıştırmak isteriz ama ev tutamayız dediler. Ben de memlekete döndüm" şeklinde konuştu.
Eryılmaz, Mersin'den dönüşünün ardından Sakarya'daki iş imkanlarını kovalamaya devam etti. Sakarya'da yeni bir kanalda işe giren Eryılmaz, "Ben Mersin’de biraz öğrenmiştim işi, bu böyle olmaz sokağa çıkacağız haber yapacağız dedim. O zamanlar da montaj programları yok, bire bir hatasız çekimler yapılıyor" şeklinde konuştu.
ERYILMAZ, "HABER KOORDİNATÖRÜ ŞEHRİNİ TAKİP EDECEK"
Sakarya'nın yerel gazeteciliği hakkında konuşan Nurettin Eryılmaz, "7 tane yerel gazete var. Herkes emek veriyor çalışıyor. Kaç tane gazetenin dışarıda muhabirini görüyorsun, veya muhabiri var mı? Ben istihbarat şefiyken bir kameraman bir muhabir habere gideği zaman, o gün yapacağı 5 tane haberin başlıklarını ve soracağı soruları panoya asardım. Hangi muhabir hangi habere gidecekse her şeyi hazırdı. Haber koordinatörü şehrini takip edecek muhabirlerine ona göre haber yaptıracak. Bunu yapan çok az insan var şu anda" ifadelerini kullandı.
Eskiden yapılan gazeteciliğin günümüzdeki gibi olmadığına değinen Ertılmaz, kayda alınan kasetlerin ulaştırılması için emek harcandığını söyledi. Eryılmaz bu konuyla ilgili, "Kasetlerimizi otobüsle yollardık. Zarfa konurdu, üzerine isim ve kanal bilgilerini yazardık. Zarfları verdiğimiz otobüsün plakasını alır karşıya bildirirdik, oradan otobüsü karşılayıp alırlardı. Tabii bazen başka gazeteci arkadaşların müdahalesi ile kasetlerin geciktirildiği de oluyordu" dedi.
"ÇOK TEHDİT ALDIM. TAŞLI SOPALI SALDIRIYA UĞRADIM"
Gazetecilik mesleğinde unutamadığı anları olduğunu söyleyen Eryılmaz, "Ateş Hattı diye bir program vardı. Bir hafta önceden haber verirlerdi programın konusunu. Başına ilginç bir şey gelmiş birisi varsa getir derlerdi. Defterimden bakardım araştırırdım, bulup programa götürürdüm. Gizli kamera programları yapardık. Gazetecilikte çok tehdit de aldım, taşlı sopalı saldırıya da uğradım" açıklamalarında bulundu.
"HALK ARTIK MUHABİR OLDU"
Zafer Tokuş'un yeni dönem gazeteciliğinin basın yasasına uygunluğunu sormasının ardından Eryılmaz, "Şimdi bir olay olay oluyor. Sen gidemesen de vatandaş telefonla çekiyor gönderiyor, halk muhabir oldu artık. Sosyal medya yasasının kesinlikle uygulanması gerekiyor. Mesela ben yaptığım haberlerden sorumluyum, basın savcısı bizi takip ediyor. Eğer bir yanlışlık varsa basın savcısı dava açıyor. Sosyal medyanın mutlaka düzene girmesi lazım" şeklinde konuştu.
"YEREL BASINDA GAZETELER KAPANMAK ÜZERE"
Dijitalleşme sebebiyle Sakarya'da çıkarılan yerel gazetelerin ömrünün dolmak üzere olduğunu ifade eden Eryılmaz, "O devir kapanmak üzere. Artık gazete satılmıyor. Hayat çok hızlı ve telefonda. Bugün bir olay olduğu zaman biz saniyelerle giriyoruz onu siteye" sözlerini kullandı.