AK Parti...
Pandemi...
Koronavirüs...

Başka!

Ekonomi...
Piyasalar...
Esnaf...


Offff, başka!

Kadın girişimci...
KOSGEB...
Kredi...

Obaaaa, başka !

Senet...
İcra...
Haciz...

Eeeeeeee, başka!

Mağduriyet...
Vicdan...
Allah korkusu...

Başka, başka !

Laaaa başka ne olsun! 
Şu tabloya bak...
Bildiğin kaymaklı ekmek tatlısı...

*

Şimdi, “AK Parti, Pandemi, Kadın girişimci, kredi, esnafın hali, haciz, icra, mağduriyet, Allah korkusu” olan böylesine bir tabloyu fırsat kollayan muhalefet kaçır mı! Hele, hele CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in eline böylesine bol malzeme geçer de Özgür Özel bunu kaçırır mı! Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündeminde CHP’li Özgür Özel bunu kameralar önünde dillendirmez mi! 

*

Peki içinde “AK Parti, Pandemi, Kadın girişimci, kredi, esnafın hali, haciz, icra, mağduriyet, Allah korkusu” olan bu tabloyla hazırlanan ve altın tepside kamuoyuna servis edilen “AK Partili Milletvekili Pandemi sürecinde kadın girişimciye haciz gönderdi. Koronavirüsten esnaf işyerini bile açamaz iken AKP’li vekil kadın girişimciye haciz gönderdi. Bunlarda Allah korkusu yok mu” haberlerine zaten koronavirüsten bunalmış esnaf ve vatandaş tepki göstermez mi! 

*

Muhalefet ve bu haberleri yapan bazıları için kaçırılmaz bir fırsat ama gerçek ne! Dimi! 
İçinde “AK Parti, Pandemi, Kadın girişimci, kredi, esnafın hali, haciz, icra, mağduriyet, Allah korkusu’ olan malzemeyle harmanlanan ve kamuoyuna servis edilen söylemler ile haberler böyle ama gerçek ne!  İçine, “AK Parti, Pandemi, Kadın girişimci, kredi, esnafın hali, haciz, icra, mağduriyet, Allah korkusu” konunca kulağa hoş geliyor, bunca malzemeyle sallamak ve haber yapmak da kolay oluyor ama asıl gerçek ne!

*

Biz gerçeği merak ettik ve araştırdık...
Belgelere ulaştık...
Fotoğraflara ulaştık...
Şahitlerle görüntülü röportaj yaptık...
Çevredeki esnafla konuştuk...
Mevzu ne CHP’li Özgür Özel’in mecliste salladığı gibi, ne de yapılan haberlerdeki gibi değil.
Don lastiği gibi daha fazla çektirmeden şimdi gelelim mevzuya...

*

AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu 5 kez alnının teriyle kazandığı Dünya Supersport Şampiyonluğundan elde ettiği gelirle gayrimenkul yatırımlar yapmış. Burası biraz detay olabilir ama bu yatırımları da Sakarya’da yapmış. Bunları da kiraya vermiş. Yaklaşık 50 kiracısı var. Bu kiracılarından birisi de Ayşegül Kaya...

*

Kısa adı KOSGEB olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’ndan Ayşegül Kaya ‘kadın girişimci’ olarak destek almış. Aldığı bu destekle de 
Serdivan İlçesi İstiklal Mahallesi’nde Kenan Sofuoğlu’nun işyerini kiralamış. KOSGEB destekli bir kadın girişimci olarak işyeri açarken de Kenan Sofuoğlu kendisine hibe olmak kaydıyla maddi destekte bulunmuş...

*

Şimdi soruyorum. Buraya kadar bir sıkıntı var mı! Bence yok. KOSGEB’den destek alan kadın girişimci Ayşegül Kaya ayaklarının üzerinde durmuş ve bir işyeri açmış. Keşke bir çok kadınımız da Ayşegül Kaya gibi yapsa ve kendi işyerlerini açsalar. Buraya kadar sıkıntı yok ama bundan sonra sıkıntılı kısımlar başlıyor. Butik Pasta, Cafe, Restaurant üzerine işyeri açan Ayşegül Kaya işyerinin önüne masa ve sandalye koydu...

*

Ancak bu onu kesmedi. İşyerinin önüne koyduğu masa ve sandalyelerden hariç binanın yanında bulunan ve diğer kiracıların giriş kapısı olan yola da masa ve sandalyeler koydu. Ancak bu da onu kesmedi. Binanın diğer kiracıları tarafından peyzaj düzenlemesi yapılan çok güzel bir bahçesi var. Ağaçlandırılmış, çimlendirilmiş olan bu arka bahçe tamamen binada oturan ailelerin sohbet ettiği, kahvelerini yudumladığı, çocukların oynadığı bir bina sakinlerine özel bir bahçe. İşte o bahçeye de işyeri sahibi Ayşegül Kaya masa ve sandalye koyup müşterilerini alınca filim burada kopmuş.

*

Şimdi burada bir duralım. Bir eviniz var veya bir ev kiraladınız. Binadaki bir işyeri sahibi önce ailenizin kullandığı giriş yoluna masa ve sandalye koyup müşterilerine servis açıyor.
Ama bu yaptığı onu kesmiyor. Eşinizin, çocuğunuzun, ailelerin oturduğu binanın arka bahçesine de masa ve sandalye koyuyor. Yemek veya kahve içmeye gelen müşterilerine burada servis açıyor. Yemeğini yiyen veya kahvesini içenler sigarasını içerken derin bir sohbet başlıyor. İnsanlık hali ve bu derin sohbetler sırasında bazı müşteriler günlük hayatlarından konuşurken basıyor küfrü, hakareti...

*

Evinizin yolunda müşteriler oturuyor, aile bahçenizde müşteriler oturuyor, küfür, karı-kız muhabbeti, el şakaları yapılıyor ve siz bunları görüyor ve duyuyorsunuz. Eşiniz ve çocuklarınız bunları her gün yaşıyor. Hani birileri bu haberi yaparken ‘eyy vicdan’ diye yazıyor ya, hani CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel mecliste Kenan Sofuoğlu’na saklarken ‘Pandemi döneminde bu yapılır mı! Ey vicdan’ diyor ya, sizde olayın detayını bilmeden ve bu yazılan ile söylenenlerden etkilenip ‘eyy vicdan’ diyorsunuz ya...


*

Şimdi o vicdanlara bende sormak istiyorum. Ama içinde “AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu” olmadan sormak istiyorum. Bir eviniz olsa, evinizin giriş kapısına masalar konsa, evinizin arka bahçesine de masa ve sandalyeler konsa, yemek ve kahve içenler sigaralarını tüttürürken ana-avrat birilerine kaysa, sohbetleri sırasında karı-kız muhabbeti yapsa, kimi kız arkadaşına el şakası yapsa ve bütün bunlar da sizi evinizin girişi ve evinizin tamamen ailelere ait bahçesinde olsa...

*

Eşiniz ve çocuklarınız her gün bunlara maruz kalsa acaba siz ne dersiniz! Tepkiniz ne olur!
Dikkat edin! Bu kısımda AK Partili Kenan Sofuoğlu yok. Bu kısımda sadece diğer kiracaların maruz kaldığı bir ortam var. Burada diğer kiracıların her gün yaşadığı ve artık tahammülleri kalmadığı bir ortamı size soruyorum. Alayınıza “siz diğer kiracalar gibi bunları yaşasaydınız ne yapardınız” diye soruyorum. Hepiniz bugünlük kendi vicdanlarınıza “benim ailem böyle bir ortama maruz kalsa ne yapardım” diye sorun, yarın başka sorularımız da olacak.

*

Devam edecek...