Sakarya Büyükşehir Belediyesi şehre Nostalji Tramvayı yapmak istiyor. Kimisi ‘iyi olur’ diyor, kimisi ise ‘iyi olmaz’ diyor. Ama birisi var ki ‘iyi olmaz’ derken ‘hakaret’ ediyor. Kim bu beyefendi! Sakarya Kitap Kırtasiye Büfe Gazete Bayileri Tekel Maddeleri Satıcıları ve Kantinciler Esnaf Odası Başkanı Coşkun Bilir... Klasik bu kısa özeti yaptıktan sonra “bundan önce yazdığım köşe yazılarını okumayanlar buradan takip edebilir” uyarısıyla birlikte devam edelim...

***

Hakaret ve ego fışkıran Coşkun Bilir’in yazdığı yazının bugün önemli bir yerindeyiz. Coşkun Bilir, “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler, tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” diye yazdı. Şimdi burada duralım. Coşkun Bilir tam olarak “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler, tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” diyor. Bu sizce ne demek! Sizce Coşkun Bilir bu sözüyle ne demek istiyor! Neyi ifade etmek istiyor! Kim kimin ırzına geçmiş! Kim halen tecavüze devam ediyor!

***

Ortada bir arsa sınırına tecavüz, bir kadının ırzına tecavüz olmadığına göre, buradaki ırza geçmenin anlamı ne! Süren tecavüz ne! Ben söyleyeyim. Genel anlamıyla iktidar partisi yıllarca Adapazarı’nın iyi ve kaliteli hizmet getiremedi. Bu sözün kabaca anlamı budur. Peki bu sözün detayına inersek! O zaman ne anlam çıkıyor! AK Parti İktidarı’nda yıllarca Adapazarı Belediye Başkanlığı kim yaptı! Bir dönem Aziz Duran, bir dönem ise Süleyman Dişli görev yaptı. Coşkun Bilir’e göre “Aziz Duran ile Süleyman Dişli” dönemlerinde yapılan beceriksiz işler, vatandaşa sunulan kalitesiz hizmetler, kente yapılan projeler ve bir çok hizmet olmadı...

***

Sonuç itibariyle de Coşkun Bilir’e göre “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” kısmı budur. Dikkat edin. Bunu Coşkun Bilir böyle yazdı. “Aziz Duran” ile “Süleyman Dişli” dönemleri “Adapazarı için kötü geçti, hizmet edemediler, Adapazarı hak ettiği hizmetleri alamadı” diye yazmadı. Direkt olarak “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” diye yazdı. Aksini iddia ediyorsa çıksın ortaya ve “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” sözünün açılımını yapsın. Hüseyin Cumalı ‘yalan yazıyor. Salakça düşünüyor’ deyip gerçeği yazsın. Biz de kim, kimin ırzına geçtiğini anlayalım...

***

Ayrıca seversiniz, sevmezsiniz. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Eserleri ve hizmetleri için “olmadı, hiç beğenmedim” diyebilirsiniz. Projelerini eleştirebilirsiniz. Ama yıllarını Adapazarı’na adamış iki başkanın dönemi için “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” diyemezsiniz. O kadar da değil. Nedir bu böyle! AK Parti iktidarı döneminde başkan olan Duran ile Dişli için “Adapazarı yönetemediler” demek yerine “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” demek iş midir yani! Yılların esnafı, şu anda bir odanın başkanı olan Coşkun Bilir, bu sana yakışıyor mu!

***

Sen böyle diyorsun da şimdi sana sormazlar mı! Şu anda başkansın. Sen oda üyelerine ne verdin! Belediyeden aldığın yardımları dağıtmaktan başka ne yaptın! Sakarya Kitap Kırtasiye Büfe Gazete Bayileri Tekel Maddeleri Satıcıları ve Kantinciler Esnaf Odası Başkanı değil misin! Başkanısın. Bir örnek vereyim. Koronavirüs nedeniyle “Gazete Bayileri” gazete satamadı, çalışamadı. Bu bayilerle ilgili ne yaptın! Ne gibi girişimlerin oldu. Sen ne verdin!

***

Hiç, tek yaptığın Adapazarı Belediyesi’nden yardım istemek, yardımlar için başkan Işıksu’ya yat kalk teşekkür etmek. Hepsi bu. Başka bir eserin var mı, yok. Peki bunlar için sana kim hakaret etti! Kimse etmedi. Zaten kimse de edemez. Etmesine de gerek yok. Böyle bir süreçte kim kime yardım ederse teşekkürü hak ediyor. Mutlu Işıksu’dan Allah razı olsun...

***

Geçen sordum ama kesmedi. Yine sorayım. MHP Sakarya İl Başkan Yardımcısı Coşkun Bilir olarak yıllarca ne yaptın! Bu kente ne verdin! Bir eserin var mı! Yıllarca bu kentten kazandınız da bir çeşme mi yaptırdınız! Ne yaptınız da şimdi herkesten hesap sorma modundasınız! Herkesi kendine göre yerden yere vuruyorsun. Yok Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçilmiş, yok tecavüz sürüyor. Ne bu böyle! Brezilya dizisi mi!  Hem ben size yıllar önce, “Artık bu kentte öyle top çeviremezsiniz, bitti bu işler” diye uyarmadım mı!  Uyardım. Eeeeee, ne bu yazdıkların! Bırakın bu işleri, bırakın bu kentte ‘racon’ kesme işleri, yıllarca bu kentte top çevirdiniz ama artık bitti...


***

Bu arada Coşkun Bilir ‘Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler’ diye yazıyor. AK Parti kurmaylarına bakıyorum. Biri, bir kişi, bir yiğit çıkıp da, “Bir dakika arkadaş, o kadar uzun boylu değil. Ne demek ‘Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler’ sözü, bu kenti 18 yıldır biz yönetiyoruz. Dolası ile bu söz bize, başkanlarımıza söylenen bir sözdür”  demiyor, diyemiyor.  Coşkun Bilir isim yazmıyor yaaa, kimse üzerine alınmıyor. Sorsan AK Parti kurmaylarına alayı “Biz muhatap olmuyoruz” modundalar. AK Parti kurmayları “Muhatap olmuyoruz” modunda ama Coşkun Bilir de, “Ben yazdım mı alayı susar. Hadi cevap versinler de göreyim” modunda...

***

Devam edelim. Coşkun Bilir, “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler, tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” diyor. Bu ağır sözün “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” kısmına baktık. Peki , “tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” demek, ne demek! Hadi, “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler” diyerek eski başkanlar Aziz Duran ile Süleyman Dişli’yi işaret etti. En azından bana göre durum böyle, peki ama, “tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” demekle kimi işaret ediyor! Kim şu an başkan! Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu değil mi!

***

O zaman ortada bir sorun var. Ortada bir tezat var. Ortada ‘nasıl yani’ dedirten bir düşünce var. Ortada ‘hangisi’ dedirten bir senaryo var. Tam anlamıyla ne olduğunu isterseniz size anlatayım. Kararı da siz verin. Coşkun Bilir günlerce, aylarca “Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu çok çalışıyor, hizmetleri güzel” diye yazdı mı, yazdı. Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun çalışmalarını beğeniyor mu, beğeniyor. Peki biz Başkan Işıksu’nun çalışmalarını beğeniyor muyuz! Evet, bizde beğeniyoruz. Başkan Işıksu’nun yolu açık olsun. Burada bir sıkıntı yok...

***

Peki sıkıntı nerede! Tezat nerede! Anlatalım. Çok değil 23 Mayıs günü, yeni bundan 15 gün önce Coşkun Bilir ne yazdı! Benim günlerdir eleştirdiğim bir yazı yazdı. Bu yazının içinde “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler, tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” dedi. Eski dönem Aziz Duran ile Süleyman Dişli ise devam eden dönem kimin! Kim başkan! Şu anda başkan Işıksu olduğuna göre bu nasıl bir tezattır. Bu nasıl bir ikilemdir. Bu nasıl bir düşünce, bu nasıl bir bakış açısı, bu nasıl bir duruş, bu nasıl bir anlayış! Daha sıralamayım mı!

***

Şimdi bana kimse gönül koymasın. Ben olanı veriyorum. Coşkun Bilir 23 Mayıs 2020 günü “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler, tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” diye yazacak. Aynı Coşkun Bilir geçen 5 Haziran 2020 günü Medyabar’da “Bugün Adapazarı için ümitliyim” başlığıyla “15 yıl sonra Adapazarı İlçesi en nihayetinde İlçesinin sorunları ile yakından ilgilenen bir Belediye Başkanı buldu” diye yazacak...

***

Coşkun Bilir, “31 Mart seçimlerinden sonra açık konuşmak gerekirse hiç umutlu değildim. Gitti biri, geldi biri diyordum. Ama çok yanılmışım. 15 yıldır yüzünü görmeye hasret kaldığımız eski Belediye Başkanından sonra, Başkan Mutlu Işıksu’yu her gün esnafın derdini dinleyen, insanlar ile iç içe yaşayan bir Belediye Başkanı gördü Adapazarı İlçesi” diye yazacak...

***

Bakın. Sorun kesinlikle ve kesinlikle Adapazarı Belediyesi değil. Sorun şu, 15 gün önce Adapazarı’nı yöneten başkana isim vermeden, “Adapazarı’nın yıllarca ırzına geçenler, tecavüze devam ediyorlar ne yazık ki” diye yazacaksın. Ama aynı başkana 2 gün önce, “ Bugün Adapazarı için ümitliyim” başlığıyla methiyeler düzeceksin. İşte sorun burada başlıyor. Böyle tezat yazarsan çıkar benim gibi birisi ama sorar...

***

Derler ki Başkan Mutlu Işıksu’nun duruşu aynı, bizim duruşumuz da aynı, peki ama senin duruşu aynı mı! Senin duruşun denen değişiyor! Coşkun Bilir olarak 15 gün önce yazdıklarına bak, 2 gün önce yazdıklarına bakın! Ne değişti! Ne oldu! Nasıl oldu! Niçin oldu! Neden ikilem, neden tezat var! Neden duruş farkı var! Bu duruş farkını bence Coşkun Bilir kamuoyuna izah etmelidir...

***

Haaaaaa, bu duruş farkı Coşkun Bilir izah eder mi! İster etsin, ister etmesin. Bu saatten sonra bir öyle, bir öyle yazan Coşkun Bilir ne anlatsa bana göre hikaye. Tarihler ortada, yazılar ortada, bakış açısı ortada iken bu saatten sonra bence top çevirmenin anlamı yok. Uğurlar ola...

Şu hale bakın...

15 gün önce ne yazıyor!

2 gün önce ne yazıyor!

Her ikisine de siz bakın

kararı da sizler verin...