Beyin bedende en çok oksijen gereksinimi olan organımızdır. Oksijensiz kalırsa hasar görmeye başlar. Dolayısıyla hava kirliliği beyin için ciddi bir tehdittir. “Kirli hava damarlara, beyin hücrelerine ve beyindeki kimyasal düzene zarar verir ve oluşan hasara göre de nörolojik problemler ortaya çıkar. Hemen hemen her türlü nörolojik rahatsızlığın hava kirliliği ile belirgin bir ilişkisi tespit edilmiştir” diyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, konuyla ilgili şu bilgileri verdi…

Hangi sorunlara neden olur?

Modern dünyanın yol açtığı en büyük problemlerden biri de hava kirliliğidir… Motorlu araç egzoz dumanı, fabrika emisyonları, toz parçacıkları, sigara dumanı, kapalı akıllı binalardaki ofis ortamı ve toplu taşıma araçlarındaki havasız ortam sağlığımız için ciddi bir tehdittir. Belki çoğumuz kirli hava solumanın akciğerler ve kalp için zararlı olduğunu biliyoruz ancak kötü hava kalitesiyle beyin hastalıkları arasındaki bağlantının pek farkında değiliz. Oysa son çalışmalar hava kirliliğinin migren, epilepsi, felç, bilişsel gerileme, Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik sorunların riskini de artırabileceğini göstermektedir.

Nörodejeneratif hastalıkların çoğu, tek bir nedenden değil, genetik, çevresel ve yaşam tarzımızın karışımından ortaya çıkar. Yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalmak, kişinin belirli bir hastalık için genetik riskini direkt artırabilir. Özetle hava kirliliği yüksek olan yerlerde zihinsel işlevlerimiz düşer. Kirli hava özellikle yaşlıları zihinsel yönden olumsuz etkiler. Hava kirliği azalırsa beyin fonksiyonları yeniden normale dönüp, kendini yeniler ancak kirliliğe uzun süre maruz kalınması durumunda iltihaplanma yani inflamasyon oluşur. Bu da Alzheimer gibi dejeneratif hastalıkları tetikleyebilir. Sürekli kirli havaya maruz kalma özellikle kan damarlarındaki hasar ve felç arasındaki ilişkiyi gösterir.


Nasıl korunabiliriz?

Hava kirliliğine karşı ilk adım ağaçları yaşatmak olmalı. Ağaçlar tüm dünyanın filtreleridir. Ağaç dikmek, var olan ağaçları korumak bizlerin yaşadığımız alana karşı bir vazifesidir. Isınma, taşıt ve sanayi kaynaklı hava kirliliği için ciddi önlemler alınması gerekir. Evimizin dışındaki havayı kontrol edemesek de içeridekini kontrol etme şansımız var. Ev içinde sigara içilmesini engellemek, yaşadığımız alanda küf oluşumunu önlemek, ev temizliği için sağlıklı ve çevre dostu ürünler tercih etmek, hava temizleyiciler kullanmak, belli aralıklarla evi havalandırmak, yemek yaparken davlumbazı açmak, her banyodan sonra banyoyu havalandırmak gibi…


Büyük şehirlerde yaşayanlar için zor da olsa kısa mesafeleri yürümek, bisikletle gitmek bizler için her zaman ilk seçenek olmalı. Araç kullanmamız gerekiyorsa ve sıklıkla yoğun trafiğe maruz kalıyorsak camlarımızı kapatarak seyahat etmeliyiz. Yolculuk süresince arabanın içindeki havayı devridaim yaparsak trafikten kaynaklanan kirli havaya maruz kalmayı engelleyebiliriz. Arabanızı eğer kapalı garaja park ediyorsanız park ettikten sonra bir süre arabadan inmeyip, zararlı gazların dağılmasını sağlayın. Nasıl nefes aldığımız da çok önemli. Ağzımıza kıyasla burnumuz havadaki partikülleri, suda çözünen gazları ve buharı filtrelemede çok daha etkili olur. Ağızdan alınan her nefes ise kirliliğe maruz kalma oranını artırır.