Yazar/ İlişki Uzmanı Gamze Karadağ

Dünyada her şey belli bir denge içinde yaratılmıştır. Aklınıza gelebilecek birçok şey; yiyecek, içecek, gece, gündüz, yağmur, güneş, kar, ya da yaptığınız bir eylem, aldığınız tedavi amaçlı ilaçlar dâhil… Hepsinin hem güzel hem kötü yanları vardır. Fakat yaşadığınız güzellikler daima kötü yanları örter; örtmeli de… Çünkü güzellikler kötü olan şeylere rağmen yaşamaya değer. Kötü olan şeylere takılırsanız güzel olan her şeyi kaçırırsınız.
Mutsuz bir birlikteliğe yol açan nedenlerden biri kötü olana takılıp kalmaktır aslına bakılırsa. İnsanların hayatlarını kendilerinin zorlaştırdığı kanısındayım. Git gide yapıcılığımızı kaybettik. Hep yıkıcı davranıyoruz. Sürekli şikâyet ediyoruz. İnsanları kabullenmeyip değiştirmeye çalışıyoruz. İşleri yoluna koymak varken zora sokuyoruz. Kendi hayatımızı rezalet hale getirip yaşanmaz kılıyor sonra da karşı tarafı suçluyoruz. Sen şöylesin diyoruz, ben böyleyim demiyoruz. Bir seferde siliyoruz. Pişman oluyor geri dönüyoruz. Anlayacağınız birçoğumuz neyi neden yaptığımızı esasen bilmiyoruz.
Limonu seven bir insanın limonun ekşiliğinden şikâyet ettiğini duydunuz mu hiç? Ve ya patlıcanı seven birinin acımtırak tadından dolayı patlıcan yemekten vazgeçtiğini? Duyamazsınız, göremezsiniz. Böyle bir şey mümkün değil. Çünkü kabullenip o kötü özelliğini görmüyorsunuz, ondaki güzel tada odaklanıyorsunuz. İnsanlara karşı tutumlarınızda bunu neden uygulamaya sokmuyorsunuz peki? 
Düşünsenize; bütün güzellikler yaşayıp mutlu olmanız için önünüzde sizi bekliyor. Sizse kusurları bahane ederek güzel olan şeylerden vazgeçip hayatın tadına varamıyorsunuz. 
Yaradan yarattığı her şeye iyi özellikler verirken kötü özelliklerde vermiş; kusursuz hiçbir şeyin olmadığını göstermek için. Yaşamak fark etmekle başlar.
Fark edin!
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]