2020 yılı çok zorlu geçti, afetler, olaylar birbirini takip etti. Dünyayı saran virüs salgını ve iklim değişikliği insan yaşamını derinden etkiliyor.

Geçtiğimiz yıl 11 Mart'ta başlayan koronavirüs salgını ülkemizi ve dünyamızı sarmıştı. Bir yıldır tüm dünya koronavirüsünden kurtulabilmek için bir dizi önlemler alıyor. Sokağa çıkma yasakları ile insandan insana virüsün bulaşma etkisinin kırılmasına çalışılıyor. Birçok insan kurallara uysa da çoğunluğun bir bölümü kuralları ihlal edebiliyor. Maske, mesafe ve sabunla bol su ile elleri yıkamak en etkili önlem olarak uygulanıyor.

Bir yıla yakındır Türkiye. Çin, Almanya, ABD, İngiltere ve Rusya ülkeleri bilim adamları virüsten koruyan aşı formülünü bulmak için gece gündüz çalıştılar. Aşı nihayetinde bulundu. İnsanlara aşıları yapılmaya başlandı. Ülkemizde de aşılama işlemi başladı. Bu aşılamanın ardından büyük bir umutla virüsten kurtulmayı beklediğimiz haberleri duymak için sabırsızlıkla bekliyoruz. Tabi bu haber birkaç ay içinde gelmesini beklemiyor. 2021 yılı sonuna doğru bu haberleri duyarız. 2022 yılında daha sağlıklı, daha korkusuz bir döneme girerek normal hayta döneceğimizi umuyoruz.

Dünya için Türkiye’miz için başka bir sıkıntılı dönem başlıyor. Uzun yıllardır bu hep söylenirdi. Su sıkıntısı ülkeler arası su savaşlarında dahi neden olunacak denirdi. Küresel ısınma iklimlerin değişmesine ve yağmursuz bir sürece doğru gidiyoruz.

Su zengini Türkiye'nin iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek ülkelerden biri olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor. Yağış miktarının 2050 yılına kadar yüzde 25 azalacağı öngörülüyor. Bu mevcut su stokumuzun yüzde 25 azalması anlamına geliyor.

Ocak ayı içeresindeyiz ne yağmur ne de kar yağışını görmedik. Bu günlerde azda olsa yağmur var. Sapanca gölünde su seviyesi hızla azalıyor. Komşu il Kocaeli Yuvacık barajında su kalmadığı için Sapanca Gölünden su çekiyor. 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da su yüzde 30 altında. Sakarya'nın Kocaali ilçesi Melen çayından İstanbul’a borular yardımı ile Ömerli barajına su aktarılıyor. İlerleyen kuraklık bu çözümü de yetersiz kılacak. Nasıl ki virüs salgınında alınan önlemlerle virüs yayılması önleniyor, su içinde insanların alcağı önemlerle yeni su kaynakları ile israfı önleyecek tedbirlerle alınmalıdır. Su konusu ilerleyen zamanda daha önem kazanacak. Su konusunda daha etkili çalışmak ve hazırlık gerekiyor.

Sapanca’da su seviyesi 30.26m. Nüfus artışı ve yağışın azalmasıyla su kıtlığı çeken ülkelerden olacağız. O yüzden suyu çok tasarruflu kullanmamız gerekiyor.