Covid-19 salgını tüm etkisi altına aldığı günden beri Dünyanın en güçlü ülkeleri bile zor zamanlar geçirdi. Halen de zorlanan ülkeler var. Tabi ki Türkiye de etkilendi. Ülkemizde bir çok kişi yaşamını yitirdi ve yitirmeye de devam ediyor. Bir çok iş yeri kapandı küçük ölçekli esnaflar dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı.
Salgının ülkemizde görülmesiyle birlikte korumak amacıyla maske takılması zorunlu hale getirilmişti.
Sokağa çıkma yasakları uygulandığı günde dışarıda zorunlu bulunan kişiler dahi maske takıyorlardı.
Ancak zaman geçtikçe halkta bir tedbirsizlik peyda oldu.
Bazı vatandaşlar vurdum duymaz oldular. Maske takmayanları ikaz eden vatandaşlardan bazıları zorbaların şiddetine maruz kaldı.
Oysa maske takılması zorunlu olduğu zamanlarda vakalarda azalma oldu.
Maske takılı iken gripten koruyordu. Maske ortamdaki bakterinin ve virüsün solunumla alınmasını engeller. Hastalığın yayılmasını büyük çaplı engelledi.
Şimdiler de ise halkta bir bezginlik ve vurdum duymazlık aldı başını gidiyor. Hiç kimse bir başka kimsenin hayatı ile oynayamaz, Devletin bu konuda yeni kararlar alması gerektiğine inanıyorum. Sakarya da covid-19 vakalarında artma oldu.
Yoğun bakım ünitelerinde yer yok, lütfen Maske Mesafe ve Temizlik kurallarına riayet edelim.
Maske sosyal sorumluluk meselesidir....
Dünya genelinde artan vakalarla beraber pandemi salgını devam ederken, her türlü uyarılara rağmen maske takmayan, fiziksel mesafe kurallarına uymayan birçok kişi neredeyse her toplumda görülüyor. Hükümetlerin aldıkları kararların ve tıbbi tavsiyelerin toplum içerisinde yaşayan bireyleri görmek mümkün. Görüşlerini aldığım birçok doktorların ortak görüşü "Toplumsallık eğilimi daha yaygın olan kültürlerde, bireyler başkalarının iyi olma hallerini ve grup içindeki düzen ve huzurun korunmasını daha çok önemserler. Bu kültürlerde topluma uyum sağlamak, toplum norm ve kurallara riayet etmek ve etmeyenleri kınamak daha yaygın olarak görünmektedir. Covid-19 tedbirlerine uyulup uyulmaması tüm bir toplumun sağlığını hedef alan, sonuçları doğrudan görünmeyen ve ancak uzun vadede etkili olan bir davranıştır. Maske günümüzde bir sosyal sorumluluk meselesidir. Bu noktada ise, bireyci kültürler daha avantajlı olabiliyor.
'Bana bir şey olmaz' düşüncesinin maske takmamayı açıklamanın bireysel boyutu olduğunu doktorlar "Kişilerin kendini koruma motivasyonu tedbirlere uyumu artıran faktörlerden bir tanesidir. Virüsü tehlikeli ve tehdit olarak algılamayan, kendini virüse karşı güçlü olarak gören bireylerin bu motivasyonları düşük olacaktır. Dolayısıyla, bu anlamda aksiyon alma ihtimalleri da düşük olacaktır. Fakat bu işin bir de toplumsal boyutu var. Virüsü şahsi bir tehdit olarak görmeyenler, ancak başkalarının hayatını korumayı toplumsal sorumlulukları olarak kabul etmişler ise maske takacaktır. Bu yüzden toplumsal sorumluluğu hedef alan çağrılarda bulunmak özellikle virüsü tehdit görmeyen bireylerin tedbirlere uyumunu artırmak adına önemlidir" şeklinde ifade ediyor.
Toplumdaki tüm bireylerin kendi rahatlıklarını ikinci plana atıp maskelerini takmalılar. Bunun herkesin yararına olacağını hatırlatırım ve o zaman normale dönebiliriz.
NOT.....
VİRÜS BİZE NEYİ ÖĞRETTİ.
"İnsan ne kadar aciz
Ölüm ne kadar yakın
Sağlık ne büyük nimet
Tedbir ne kadar gerekli
Temizlik ne kadar önemli"