Mengen'in açıklaması şöyle; "
Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte 2025-2026 eğitim-öğretim yılı başlıyor. Ülke genelinde 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmen 8 Eylül Pazartesi günü ders başı yapacak. Eğitim-Bir-Sen olarak temennimiz, eğitim öğretim yılının ve eğitim çalışanlarının sorunlarının bir günlüğüne gündeme gelmesi değil, kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesidir.
Bir milyonu aşkın eğitim çalışanı, sona eren 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde haklı ve yerinde taleplerinin kamu işvereni tarafından görmezden gelinmesi nedeniyle yeni eğitim-öğretim yılına buruk girmektedir.
Öğretmenlerin işlerinden duydukları memnuniyet ya da memnuniyetsizlik, doğrudan eğitimin niteliğini ve dolayısıyla ülkenin geleceğini etkilemektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmaması ve kaliteli hizmet sunabilmesi için onlara iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkanlar sunulmalıdır. Mevcut koşulların öğretmenleri “mutsuz mecburlar” haline getirme riski görülmeli ve sorunların çözümü ile beklentilerin karşılanması için çaba gösterilmelidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim öğretim yılı başında, çözüm bekleyen sorunları ve bunlara ilişkin önerilerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Eğitim çalışanlarının mali hakları iyileştirilmelidir
Enflasyonist ortamın alım gücünü aşındırdığı, ekonomik toparlanmanın sabit gelirlilere yansımadığı mevcut koşullar kamu görevlilerinin yaşamını zorlaştırmaktadır. Eğitim çalışanlarının ve diğer kamu görevlilerinin ücret kayıpları telafi edilmeli; enflasyona ezdirilmeyecek şekilde iyileştirmeler yapılmalıdır.
Öğretmen açığı sorunu tarih olmalıdır
Eğitimin niteliğinin artırılması ve okullar arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi, derslerin boş geçmemesine ve sınıflarda yalnızca kadrolu öğretmenlerin görev yapmasına bağlıdır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta; yeterli aday bulunmasına rağmen bu ihtiyaç karşılanmamaktadır. Bu tablo, “önce eğitim” anlayışıyla çelişmektedir.
Öğretmen atamaları ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılmalıdır; ücretli öğretmen istihdamının doğurduğu olumsuzluklar sona erdirilerek öğretmen açığı sorunu tarih olmalıdır.
Yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır
Bakanlık, anayasal bir hak olan mazerete ve isteğe bağlı yer değişiklikleri ile yaşa ve tecrübeye dayalı bölgeler arası adil bir öğretmen istihdamını bir arada yürütmek zorundadır.
Atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerinin neredeyse tüm yıl sürmesi eğitim-öğretim faaliyetlerini aksatmakta ve öğretmenleri huzursuz etmektedir. Günümüz bilgi teknolojileriyle bu süreçler, hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülmelidir.
Norm kadro fazlası öğretmenlerimizin mağduriyetleri giderilmelidir
Norm kadro güncellemeleri yapılmadan gerçekleştirilen resen atamalar yeni mağduriyetlere haksız uygulamalara kapı aralamıştır. Bu yöndeki uyarılarımız dikkate alınmayarak başlatılan atamalar neticesinde mağdur olan üyelerimiz adına yetkili idari mahkemelerde iptal davaları açıyoruz. Resen atamaların Ekim sonuna ertelenmesi ve mevcut resen atamaların iptali gerekmektedir. Öğretmenlerin bölgeler arası adaletsiz dağılım sorunu çözülmelidir
Proje okulları yeniden ele alınmalıdır
Öğretmen ve yönetici atama ve görevlendirme usulü, proje okullarından olan beklentiyi yansıtacak şekilde bu kurumlara özgü ancak nesnel, eşit, adil ve erişilebilir kriterlere dayalı olarak puan üstünlüğü esasına göre kurgulanmalıdır.
Mengen ayrıca;
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarına son verilmelidir.
Eğitim kurumları yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır
Ek ders esaslarındaki ücret dengesizliği giderilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır
Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir
Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları yapılmalıdır
Memur, hizmetli ve diğer çalışanların mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir
Yönetici kadroların sorunları bir an evvel çözülmelidir
Okulların yardımcı personel ve ödenek sorunu çözülmelidir
Okul kantinlerinde boykot ürünlerinin satışına izin verilmemelidir
Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılının umut dolu gelişmelerin yaşandığı, verilen vaatleri yerine getirecek somut adımların atıldığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
Bu süreçte, Milli Eğitim Bakanlığı’na eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün aynı zamanda eğitimin sorunlarının aşılması anlamına geldiğini bir kez daha hatırlatıyor ve gerekli adımların atılması çağrısında bulunuyoruz.