Merhabalar...

Anneler babalar lütfen evlat yetiştirirken sevgi, merhamet duygusunu aşılayın…

Günümüzde karşılaştığımız kadına şiddet olayları bitmek bilmiyor. Bir yerlerde bireyler eksik çağ olarak ilerledik derken aslında hiçte ilerlemedik… Merhamet duygusunu yitirmiş, kendine ve çevresine saygısı olmayan dejenere, yozlaşmış, bencil bir kitle ile karşı karşıyayız. Yasalar ve toplum olarak bireylerin değişmesi lazım. Her geçen gün ezilen, tacize uğrayan kadın sayısı git gide artıyor. Daha da acısı artık küçücük kız evlatlarımıza da göz diktiler. Çok yazık! Hangi annenin hangi babanın vicdanı dayanır… Bir evlat kolay yetişmiyor. Sevgini emeğini alıyorlar pis nefislerine alet ediyorlar. Peki, ne yapılmalı? Toplum olarak daha koruyucu ve dikkatli olmalıyız. En önemlisi yasaların değişmesi lazım…

Tehlikeli bir durumda hemen Cumhuriyet Savcılığı nezdinde de şikayetçi olabileceğiniz gibi, İl ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Belediyelerin veya Baroların Kadın Danışma Merkezleri, Mor Çatı gibi çeşitli Kadın örgütlerinden yardım isteyebilir veya Alo 183 arayabilirsiniz.

Mor Çatı deyince aklıma geldi bu ismi nerden aldı diye hadi okuyalım…

MOR CEPKEN ÖYKÜSÜ

Kadının dik duruşu sembolü olarak nitelendirilebilir, erkeklerin ise korkulu rüyası mor cepken…

Göçebe Yörük kültürünün kadınlarına tanıdığı yüce bir hak olarak görmek lazım, mor cepkeni…

Yörüklerin hayatlarına ve geleneklerine dair bir örnek… Evlilikte yeri ve zamanı geldiğinde darda kalan Yörük kadını erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün bir simgesidir. MOR CEPKEN [MOR ÇATI] adı da buradan gelir.

Anadolu’da Türk kadınının yeri, eski dönemlerde çok daha saygın ve farklıydı. Yörük kızlarının çeyiz bohçalarına konan kenarı sarı simgelerle işlenmiş yelek biçiminde, mor renkli bir giysidir. Yörük kızları sevdikleriyle evlendirilir, başlık parası gibi alışkanlıkları olmazmış. Kocası tarafından şiddete, ihanete uğrayıp, aşağılanıp dövülünce bir şekilde ‘mor cepkeni’ giyip herkesin görebileceği bir yere otururlarmış.

Bu ‘BEN BU KOCAYI BOŞADIM’ anlamına gelirmiş… O zaman akan sular durur, herkes işini gücünü bırakır, masal anaları ile doğum ebeleri ’mor cepken‘ giyen kadını çevresine alırlarmış. Boşadığı kocası evinden dışarı çıkamazmış, kahveye gidemezmiş, kimse yüzüne bakmazmış. Büyük ödün verip karısına ‘mor cepkeni’ çıkartmazsa, kocası bir ömür dul kalmaya mahkum olurmuş. Zira kimse ona artık kızını vermezmiş. ‘KARAOCAK’ olarak kalırmış. (Alıntı)

Yıllar önce Göçebe yörüğünün kadınına tanıdığı hakka, özgürlüğe bakın… Nasıl da güzel bir örnek…

Sevgiler…

Mail: [email protected]