//Nurettin Eryılmaz-Esra Şenli//

Gurbetçi Tekercibaşı ailesi, Almanya’da çalıştığı yıllarda kızının başını örttürdüğü, okul zamanı dışında eğlenmek için diskoya göndermedikleri gerekçesi ile şikâyet edilmesiyle kızlarının ellerinden alındığını Adolf Hitler’in kamplarına sakladıklarını ifade etti. Baba İbrahim Tekercibaşı, kızını bulmak için çaba sarf ettiği sırada alman polis yakalayıp 9 gün akıl hastanesinde yatırıldığını söyledi.

Ayrıca Tekercibaşı ailesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sakarya ziyaretinde Almanların kızlarını ellerinden aldıklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aktardıklarını sözlerine eklediler. Kızları Memnune Tekercibaşı’dan ellerinde bir adet resmi ve nüfus cüzdanı kaldığını anlatan baba İbrahim Tekercibaşı gözyaşlarına boğuldu. İbrahim Tekercibaşı, “Babalık yaşamama izin vermediler. Kızımı bulsunlar. Ev alayım ona vereceğim. Mirası vereyim, onu görüp öleyim. Başka bire şey istemiyorum.” diye konuştu

28 yıldır evlat hasretiyle yanan anne Emine Tekercibaşı, "Kızım 93 senesinde 16 yaşındayken örgütler tarafından okuldan alınarak bir yurda götürüldü. Bu örgüt Almanya'da çocukları koruyan bir örgüt. "Siz baskı yapıyorsunuz, başörtü taktırıyorsunuz" gibi şeyler söylediler. Polise giderek gerekli başvuruları yaptık. Ama kızımıza ulaşamadık, bize başka telefonlar verdiler. 1 hafta sonra kızımıza ulaştık. Ondan sonra bize 'kızınız kendi gelmek istedi, o yüzden aldık' dediler. Kızım şuan 45 yaşında. 28 yıldır ona ulaşamıyoruz. Türkiye'de Dışişleri Bakanlığına başvurduk. Yurtdışından 2 kez telefon geldi. Bizi arayanlar 'araştıracağız' dediler ama henüz bir şey yapmadılar. Bir çare yok, üzülüyoruz. Kızımız 18 olunca Alman vatandaşlığına geçmiş. Tansu Çiller Resmi Gazete'de imza atmış. Okuduk. Bize sormadan nasıl karar verdiler bilmiyoruz. Bize sormadan kızımızı Alman vatandaşı yaptılar. Bizimde sonradan haberimiz oldu. Biz kızımızı geri istiyoruz. . Birileri yardım etsin ölmeden kızımızı görelim. Öldü mü?, yaşıyor mu? hiç bir şeyden haberimiz yok. 5 sene kızımızı gece gündüz takip ettik. Birkaç kere konuştuk. Kızımız " eğer sizinle gelirsem, Almanya'ya bir daha almazlar beni." dedi. Kız kendiliğinden başını kapattığını söylerse sorun yok. Ama derse ki annem babam öyle istediği için kapanıyorum bu baskı sayılıyor. Biz baskı yapmadık kızımıza ama onlar öyle olduğunu düşünüyor. Arkadaşları karıştırdı kızımızın kafasını. Onlar gece dışarı da geziyorlardı. Bizim çocuklarımız gece dışarı çıkamazlardı. Dışarı hayatına alışmasın diye çıkartmıyorduk. " dedi.

Gözü yaşlı baba İbrahim Tekercibaşı, "Almanya'daydım ben. Bir örgüte kızıma baskı yaptığım, gece hayatı yaşamasına izin vermediğimi söylemiş birileri. Örgüt de biz bu kıza sahip çıkalım diye kızımızı alıyor. Polis çağırıyorlar, bir de bir kadın vardı onu çağırıyorlar. Kadın bir süre kızımı okuldan alıp gezdirmiş. Kadın Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda görevli. Kızımı aradığımda polisler "buralarda dolaşma dedi" kelepçelendim bir kere de. Kızımı aradığım, takip ettiğim için kelepçelediler beni. Kızımı ararken o kadın gördü beni. "Neden kızını arıyorsun?" dedi. Ben de bir şeyler rica edeceğimi söyledim. Sonra kızımı gördüm. Eve gelmesini, ona hiç bir şekilde kızmayacağımı, istersen üniversite oku, istersen evlen dedim. Sonra o kadın beni hemen susturdu. Kızımı benim ona ne sorduğumu söyledi. Kızım da eve dönmesini istediğimi söyledi. Kadın bunun baskı olduğunu ve yasak olduğunu söyleyip beni kızımla bir daha görüştürmedi. Almanya' da dava açmak istedim hiç bir avukat kabul etmedi. Burada açmadım ama. . Ben 83 yaşımı bitirdim, bir ayağım çukurda. Ölmeden önce kızımı biraz gözümde göreyim. Kızım seni çok özledim. Bize geri dön, aramızda hiçbir problem yok. Seni hiç unutmuyorum." dedi.