//Nurettin Eryılmaz'ın özel haberi//

Atilla ve İsminaz Coşkun çifti, yaklaşık 7 yıl önce Sakarya’nın Hendek ilçesi Nuriye köyü dağlık fındıklık alanda 60 bin liraya ev satın aldı. Yaşlı çift, satın aldıkları evin yatak odasından çeşitli sesler geldiğini öne sürdü.

Gelen seslerin ‘silah patlaması’ şeklinde olduğunu söyleyen Coşkun çifti, seslerden dolayı korkudan uyuyamadıklarını ve bu seslerin genelde Cuma akşamına denk geldiğini ifade ettiler.

Bu bölgede Salman Dede şehitliği yer aldığını ve büyük ihtimalle yatak odasında da türk şehit olduğunu söyleyen Coşkun çifti, “Bu yatak odasının altında şehit var, herhalde dua istiyor” diyerek yetkililerden yatak odasında şehit olup olmadığını tespit etmesini ve araştırmasını istedi.

Yatak odasında meydana gelen sesler nedeniyle korkutan uyuyamadıklarını söyleyen Atilla Coşkun, “7 seneden beri burayı maddi imkansızlıklardan dolayı yaptıramadık. Devletimizden bir imkan bekliyoruz. Yatak odamızda uyuyamıyoruz. Bu odada sanki dışarıdan birisi çağırıyor. Yatarken ‘küt küt küt’ diye aşağıdan bazaya vuruyor. Geçen akşam sanki silah patladı, halen kulağım çınlıyor. Burada sürekli böyle patlamalar oluyor. Korkudan uyuyamıyoruz. Bu odaya geldiğimizde uyku tutmuyor bizi.” dedi.

Yatak odasındaki seslerin Cuma akşamlarına denk geldiğini ifade eden Atilla Coşkun, “Hiçbir yeri açıp bakmadık. Bu sesle ilgili bazı kişilere danışıyoruz, bize ‘burası sahipli’ diyorlar ya da ‘yatır var’ diyorlar. Bundan 4-5 ay önce hanımım hastayken bu odada yalnız yatıyordum. Gecenin saat 12’sinde bazanın altından ‘küt’ diye bir ses geldi. Yerimden zıpladım, sanki silah patladı. Sağa sola bakındım, bir şey bulamadım. Sonra içeride hanımım yatıyordu ona sordum burada ne patladı diye. Hanımım bir şey duymadığını söyledi. Yatır mı var, artık birileri mi sahiplendi, anlamadık gitti. Birde bu olaylar Cuma akşamlarına denk geliyor. Bu evi ben sahibinden 7 sene önce parayla aldım. Burada bizden önce gelin ve çocuklar yatıyordu. Onlar da aynı sesleri duymuş. Çocuklar ‘bu evde birileri geziyor’ diyorlardı. “ dedi.

Atilla Coşkun’un eşi İsminaz Coşkun ise “Ben buradan devletimizden evimin önünün yapılmasını, o odadan da kurtulmamızı istiyorum. Sadece bir yardım istiyoruz. O odada rahatsız oluyoruz, uyuyamıyoruz. İnsanlar gözümüzün önüne geliyor. Ayağımın üstünde geziyorlar. Yılan gibi ayağımın üstünde sanki bir şey geziyor. Yani orada huzurumuz yok. Bu odada ne var ben bilemiyorum. Çocuklarım, torunum gelse yatmaya bir yerleri yok.” dedi.