// Hüseyin Cumalı //

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi öncesinde Sakarya Valiliği günümüzde adı önce “Kent meydanı” 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ise adı “Demokrasi Meydanı” olarak bilinen alandaydı. Yıllarca burada hizmet veren Sakarya Valiliği “17 Ağustos 1999” gecesi meydana gelen Marmara Depremi’nde hasar oldu. Depremi yıkılmadan ayakta atlatan valilik gerek yüksekliği, gerek aldığı hasar, gerek eski depremlerden dolayı yorgun boksör gibi ayakta güç durması nedeniyle yıkıldı.

Sakarya Valiliği’nin yıkılmasıyla birlikte valilik önünde bulunan Atatürk Anıtı’nın yeri değişti. Deprem öncesi meydanın Adapazarı Tren Garı tarafında olan Atatürk Anıtı, deprem sonrasında meydanın Adapazarı Katlı Pazar Yeri’nin Dar Sokak tarafının sağ tarafına taşındı. Uzun yıllar burada bir çok etkinlik ve özel güne tarihi tanıklık eden Atatürk Anıtı son yapılan meydan düzenlemesiyle yeri bir kez daha değişti.

Meydanın bu kez Ziraat Bankası tarafına taşınan Atatürk Anıtı halende burada bulunuyor. Atatürk Anıtı’nın meydanda 3’ünce kez taşınmasına aslında kimsenin bir şey dediği yok. Çünkü aynı meydanda ve sadece yeri değiştiriliyor. Peki ama sorun nerede başlıyor! Tepki nedir! Atatürk Anıtı’nın şu anda bulunduğu yerin tam arkasında aperatif satan yerler var. Atatürk Anıtı önünde yapılan her anma ve etkinlikte çekilen fotoğrafların arkasında bu işyerleri karelere yansıyor.

Sıkıntı bir tek görsellikle bitmiyor. Anma ve etkinliklere gelen Sakaryalılar, Atatürk Anıtı’nın arkasına yakışacak bir duvar yapılmamasına da tepki gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı akıllı meydanda Atatürk Anıtı’nın Dar Sokak kısmında yani bir önceki yerine getirilmesini isteyen Sakaryalılar, “Defalarca bunu yetkililere ilettik. Atatürk Anıtı’nı “yine meydanın Dar Sokak tarafına taşıyın. Arkasındaki görsel kirlilik olmasın. Anıtı daha güzelleştirin” dedik. Ama kimse gereğini yapmıyor” dedi.

Sakarya gündeminden halen düşmeyen anıtın yeriyle ilgili sorunun “Bakalım ne zaman çözülecek” diye soran vatandaşlar, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin bu sorunu çözmesi gerektiğine de vurgu yaptı.