// Nurettin Eryılmaz & Esra Şenli // ÖZEL HABER

Yasal haklarını istediklerini belirten Sabit Efendinin mirasçılarından Semih Dinç, “Adapazarı'nın eski maliye nazırlarından, Adapazarı'nın ilk başkanı olan Sabit Efendi'nin mirasçılarıyız. Kendisi İş Bankası ve Paşabahçe'nin kurucu hissedarlarındandır. Şu an da 63 hissedarımız var. 63 hissedarı temsilen biz yürütüyoruz işlemleri. 2016'nın 6'ncı ayında vefat etti. 2017 yılından 2020'nin 2'nci ayında mahkememiz bitti. İş Bankasına yazılan yazılar neticesinde değişik değişik cevaplar almaktayız. Paranın MKK'dan ve Takasbank'tan aldığımız yazılarla tutmadığı gibi şeyler söylüyorlar. Bunları araştırmak için devamlı İş Bankası'na gidip geliyoruz. Fakat Şu ana kadar bir cevap alamadık” dedi.

Bankanın kurucularına dikkat çeken Semih Dinç: Bildiğimiz kadarıyla 17 tane kurucu hissedarı var. Aynı zamanda  Paşabahçe ve İş Bankası ortaklığı sayılıyor. İş Bankası'nın şu an da Paşabahçe'de 22 tane şirketi var. Hepsine ortak sayılıyor. Parasal değerini tespit edemiyoruz. Biri diyor C tipi 5 milyon 736 bin tane diyor. İşin içinden çıkamıyoruz. Buna mahkemede yazı yazdı. Fakat bir türlü gerçek cevabı alamıyoruz. Beklediğimiz cevap İş Bankası'nın hemen hemen bin de bir veya ikisine denk gelen bir rakam. Bizim hesaplarımıza göre böyle. Bu rakam İş Bankası'ndan hesaplanıp gelmedi” diye konuştu.

Sabit Efendi’nin mirasçısı Dinç, “Genel merkeze de gittik. Bizi buyur ettiler. Evet tanıyorlar, kurucu hissedarımız diyorlar. Bu iş için Adapazarı'na yönetmen atadık, işinizi takip edecekler dedi. Oraya da gittik. Fakat oradan da yazılar yazılıyor. Bir türlü cevap gelmiyor. Tekrar yazdık. Şu an da diyorlar ki hukuk bürosuna gönderildi. Ama hukuk bürosundan önce bize göndermeleri lazım ki biz de bilelim ne oluğunu. Yazının hukuk bürosunda olduğunu söylüyorlar fakat bize vermekte imtina ediyorlar” diye konuştu.

Bir başka mirasçı Gökhan Dinç ise yine İş Bankası’na yönelik iddialarda bulundu. Dinç, “ Ömer Sabit Sipahibaşı'ndan geliyor bize miras. Babası Ahmet Sezai Sipahibaşı vefat etti. Onunda babası Sabit Efendi idi. Hepsinin verasetlerini çıkarttık. Bankanın 17 kurucu hissesi olduğu söyleniyor ve bizim elimizde 2 tane fotokopisi var. Numaraları belli, bankaya da bildirdik. Bankanın bize gönderdiği yazı da dedesinin veraseti olmadığından dolayı farklı şekilde bir yazı gönderdi” dedi.

Gökhan Dinç, “Oysaki biz gittiğimiz de dedemizin veraseti de vardı elimizde ama gerek yok dediler. Ki 2010 yılında güncelleme yapmış İş Bankası’nda bu hisse senetleri. Bize gönderilen yazı da mahkemeye gönderilen CD vardı. Ancak mahkeme CD açmadı. Biz avukat vasıtasıyla içindekini aldık. 5736.603 C tipi hisse 0,004 A tipi hisse olduğu belirtilmiş. Bugünün şartlarıyla paranın hesabını yapamıyoruz. Neden? Banka bize cevap veremiyor. Diyoruz ki bu 5 bin 736 mı, 5 milyon 736 mı, yoksa farklı bir rakam mı? Çünkü nokta ve virgülleri her bir yazı da farklı farklı yerlere koyup gönderiyorlar” diye konuştu.

Kendisinin bankaya görüşmeye gittiği belirten Dinç, “İş Bankası ile görüşmeye gittiğimde konuyla ilgili sordum. Burada dedim kuruş mu hesaplayacağız, küsürat mı hesaplayacağız, tam mı hesaplayacağız! Biz bu işin içinden çıkamıyoruz. Merkezi kayıt kuruluşundan aldığımız yazıda da kuruş tarafını 3 haneli olarak verdi. Merkezi kayıt kuruluşuna tekrar gittik. Bu rakamın ne olduğunu sorduk. Kuruşsa 3 haneli nasıl oluyor diye sorduk. Herhangi bir cevap veremediler. Biz de yazılı istediğimizi söyledik. Yazılı cevap veremeyeceklerini söylediler” dedi.

Sorunlarının çözülmesini istediklerini belirten Gökhan Dinç, “Buradaki bankaya gittiğimizde bize 41 bin diyor ama başka bankaya ve muhasebecilere sorduğumuzda 41 milyon veya nokta koymamışlar. Nokta konulduğu zaman bunun sonu biter, sonu açıktır. 4 milyar da olabilir, 40 milyarda olabilir diyorlar. Net bir cevap yok yani. Mahkemenin verdiği karar İş Bankası’ndaki hesapların varisleri aktarılmasıdır” diye konuştu.

Dinç, “Ancak ortada bir küsurat sorunu var. 5 bin 736 küsuratı var. Çünkü bankanın yazdığı o şekilde ve 5736,603 küsurat, 603'ü küsurat olarak yazmış oraya. Ama banka küsurat da diyemiyor tam da diyemiyor. 603 küsuratsa 736 ne oluyor? onu soruyoruz. Ona da cevap veremiyorlar. Bir hisse bin tane yapıyor. 10 binlik, 100 binlik hisseler var. Bunların cevaplarını İş bankasından istediğimiz halde bize cevap vermiyorlar. Büyüklerimizin anlattığına göre 3 küp altınla iştirak etmişler oraya. İş bankası adı altında Paşabahçe kurulmuş. Bu da bunun ortaklığını gösteriyor” dedi.

Dinç, “Büyük dedelerinin ismi de Ömer Bin Abdullah diye geçiyor. Burada da maliye nazır olarak atanmış ondan sonra devam etmişler. Hatta Ankara Caddesi’ne giderken bir Sipahi Yalısı var orada ve orası kendilerine aitti. Oradan sonrasında ne olduğunu bilmiyoruz. Devamında alındı mı, satıldı mı bu konu hakkında bir şey bilmiyoruz. Ama biz şu an da İş Bankası'ndan cevap bekliyoruz bu konuyla ilgili. Bu arada da mal varlığı olduğu söyleniyor. Çünkü zamanında eşine vekalet vermiş” diye konuştu.

Dinç, “Buradaki arazilerimi, tarlalarımı bütün mal varlığının vekaletini vermiş eşine. Buradan da zamanında Tarım Kredi Kooperatiften malzeme gitmiş oraya. Hepsini araştırdık. Ama bizim yapacağımız pek bir şey olmadığı için avukat tuttuk. Avukatımız ilgilenecek bu işle. İşin içinden biz çıkamıyoruz. İş Bankası bize şudur diyemiyor. Her cevabı farklı oluyor” dedi.

Bir başka mirasçı Atilla Dinç, “Ömer Sabit Bin Abdullah Adapazarı'nda Türk Ticaret Bankası'nı kurmuş. Bunun tapularının hepsi var, hepsi adliyededir. 63 kişi birleşip adliyeden bizim dokümanları ve tapuları almamız gerekiyor. Bütün her şeyin tapusu var. Mesela o konağın neden belediye verilmiş bilinmiyor. Sonuç yok. Varisleri biziz. Banka hiç birimize cevap vermiyor. Kardeşlerimin dava süresince 7'nci, 8'inci avukatı oldu bu. 3,5 yıl mahkeme sürdü. 1,5 yıl da bankanın bize cevap vermemesi var. Yani 4,5-5 seneye tekabül ediyor. Şimdi Ankara'da bir avukatımız var. O bazı sonuçlara ulaşmış. Ama yine de randevu vermiyorlar. Bankaya gittiğimiz zaman cevap vermiyorlar” dedi. 

Atilla Dinç, “Bu miras bize babaannemiz tarafından kaldı. Bununla 4,5-5 senedir uğraşmamıza rağmen hala bir sonuç elde edebilmiş değiliz. Dedelerimiz İş Bankası’nı kurularken 3 küp altınla kurucu hissedarlardan oluyorlar. O günden bu güne kadar kar payları falan hepsi yazılı bizde evrakları var. 1990-1993 senelerinin kar payları yazılı. Diğer bankalarda da hesapları var. Halk Bank’dan, Ziraat Bankası'nda hepsinden yarım saatte bütün cevaplarımızı aldık. Yarım saatte devlet bankaları cevaplarımızı verdi. 4 sene süren mahkemenin adından 1,5 sene de hala İş Bankası'ndan net bir cevap alamıyoruz. 
Genel merkeze de gittik. Bizim için yönetici atadıklarını söylediler. Fakat yönetici de bizi oyaladı” ifadelerine yer verdi.