Lüks marka Porche, halka arzla birlikte Frankfurt Menkul Kıymetler Borsası'nda listelenecek. Volkswagen'in kararı, uzmanları ikiye bölmüş durumda.

Otomobil dünyasının önemli isimlerinden Porsche ile ilgili çok önemli bir gelişme yaşandı. WebTekno'dan Eray Kalelioğlu'nun haberine göre Volkswagen bünyesinde çalışmalarını sürdüren şirketin halka arz edileceği duyuruldu. Volkswagen tarafından yapılan açıklamalara göre Porsche'nin oy hakkı bulunmayan imtiyazlı hisselerinin yüzde 25 kadarı, halka arz edilecek ve borsalarda işlem görmeye başlayacak.

YIL SONUNA KADAR TAMAMLANACAK

Volkswagen tarafından yapılan açıklamalarda, halka arzın Frankfurt Menkul Kıymetler Borsası ile başlayacağı ve süreç içerisinde farklı Avrupa ülkelerine yayılacağı ifade edildi. Eylül ayının sonu veya ekim ayının başı itibarıyla başlatılması planlanan halka arz sürecinin yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. 

Yapılan resmi açıklamalarda, halka arz için yapısal reformlara gidildiği ifade edildi. Bu bağlamda; Porsche sermayesi önce ikiye bölündü. Halka arz için oluşturulan imtiyazlı hisse senetlerinin de yüzde 25'lik kısmı alındı. İşte bu kısım, Porsche'nin borsaya girecek bölümü olacak. 

UZMANLARA GÖRE ÇOK CİDDİ RİSK ALINDI

Aslına bakacak olursak; Porsche'nin halka arz süreci ilk kez 2022'nin başında dile getirilmişti. Volkswagen, o dönemlerde yaptığı açıklamada bunun mümkün olacağını söylemişti. Ancak 2022'nin başında küresel anlamda bahar havası vardı. COVID-19 genel olarak sona ermeye başlamış, ekonomiler canlanmış ve insanların umutları artmıştı. Şimdiyse Ukrayna-Savaşı var ve bu savaş, her an Avrupa'ya sıçrayabilir. Enerji krizini de işin içine kattığımızda, pek çok ekonomi uzmanına göre Volkswagen çok ciddi bir risk almış durumda. Zamanlama, halka arz için hiç de uygun değil.

Ancak Reuters'a göre durum pek de böyle değil. Servis edilen bir habere göre Porsche'nin halka arzı, şirkete 60 milyar ila 80 milyar dolar arasında bir değerleme sağlayacak ve 1990'lardan bu yana Avrupa'daki en büyük halka arzlardan biri haline gelecek. Ekonomi uzmanlarının mı yoksa Reuters'ın mı haklı çıkacağını zaman gösterecek...