İl Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Tamer Ezen, Ramazan ayında sağlıklı beslenmeyle ilgili önerilerde bulundu. On bir ayın sultanı Ramazan ayının gelmesi ile oruç tutan bireylerin uzun süre aç kaldığı ve beslenme düzeninin değiştiği bu dönemde dengeli beslenmenin çok daha büyük önem taşıdığını dile getiren Ezen, bu yıl imsak ve iftar arası yaklaşık 13-14 saatlik bir açlık oluştuğunu hatırlattı.

SAHUR’U ATLAMAYIN

Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için sahur öğünü kesinlikle atlanmaması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Ezen “Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içmek açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine; güne hazırlıksız başlanmasına, gün içinde halsiz ve isteksiz olunmasına neden olacaktır. Sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır.” dedi. İftar ve sahurda birden bolca yemek ve sıvı içecekler tüketmek yerine, yeme içmenin zamana yayılarak iftar ile sahur arasında sıvı tüketiminin dengeli olarak artırılması ve ara öğünler yapılmasının sindirim sistemi açısından faydalı ve rahatlatıcı olacağını belirtti.

AŞIRI YAĞ VE TUZDAN KAÇININ

Öğünlerde beş besin grubundan besinlerin tüketilmesinin sağlıklı ve dengeli seçimler için gerekli olduğunu vurgulayan Ezen “Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler, çiğ sebze- meyve gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir. Gün içinde açlık hissinin oluşmasını geciktirmek için midenin boşalma süresini uzatacak kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi lifli kompleks karbonhidrat kaynaklarının tüketmesi uygun olacaktır. Aşırı yağlı, tuzlu, ağır yemeklerden ve hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Orucun adet olduğu üzere zeytin ya da hurma ve su ile açılmasından sonra yemeğe biraz çorba ve salata ile başlanabilir. Devamında etli sebze yemeği veya yağlı ve ağır olmayan bir et yemeği ve biraz zeytinyağlı sebze yemeği, salata veya söğüş, 1-2 dilim ekmek (pide ile tam tahıllı ekmeği değiştirerek) veya küçük bir porsiyon pilav veya makarna tüketilebilir. İftar ve sahur arasında meyve, kuru meyve, kabuklu yemişler, süt/yoğurt ve her gün olmamak kaydı ile küçük porsiyonlarda meyve tatlıları, sütlü tatlılar tercihen tüketilebilir.”

SIVI TÜKETİMİNE DİKKAT!

Leyleklerin yuvası yıkılmaktan kurtarıldı Leyleklerin yuvası yıkılmaktan kurtarıldı

Sıvı gereksinmesinin karşılanmasında suyun önemi hatırlatan Diyetisyen Tamer Ezen, sıvı gereksinmesinin karşılanmasında suyun başlıca tercih olması gerektiğini söyledi. Suyun enerji içermediğini ve en iyi şekilde hidrasyon sağladığını vurgulayan Ezen, susama hissinin başka içecekler yerine su ile giderilmesinin sağlıklı olduğunu ifade etti. Ezen, sıvı tüketimiyle ilgili sözlerini şu şekilde sürdürdü: “65 yaşından sonra susama hissi azaldığı için bu bireyler susamadan su içmeye özen göstermelidir. Sular, nane, çubuk tarçın, limon, meyveden yapılmış buzlar ile aroma katılabilir. Günde 8 su bardağı su içiniz şeklindeki öneri bazı bireyler için yetersiz, bazıları için ise fazla olabilir. Bununla birlikte iyi bir hedef olarak düşünülmelidir. Günlük su gereksinmesi: 35 mL x vücut ağırlığı (kg) şeklinde hesaplanabilir. Ramazan ayında sıvı ihtiyacını karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, sade soda vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir.”