Fuat Koçer

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Marmara Bölge Temsilcilik ve Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımı ile Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışmanların ikinci okul görevlendirmesi sürecine ilişkin AKM önünde basın açıklaması yapıldı. Yaşanılan sorunlara ve yapılan görevlendirmelerin eğitim sürecine, öğretmen ve öğrencilere zararları üzerine dikkat çekmek amacıyla AKM önünde toplandıklarını aktaran Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, "Ülkemizin hemen her yerinde kadrolu olarak çalışan Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışmanların sayısının yetersizliği sebebi ile geçici bir çözüm olarak, adeta psikolojik danışma hizmetlerinin ne anlama geldiği bilinmiyormuşçasına ısrar edilen görevlendirmeler ile rehberlik hizmetlerine yama yapılmaya çalışılmaktadır. Son yaşadığımız olayda Sakarya-Akyazı ilçesinde üye öğretmenimiz yasa dışı bir görevlendirme sürecine yaptığı itiraz ve sendikamızın eylem kararını uyguladığı için kademe ilerlemesi cezası ve yer değişikliği teklifi ile soruşturma süreci tamamlanmıştır. Biz Eğitim Gücü Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Sakarya İl Yönetimimiz ve Marmara Bölge Yönetimlerimiz ile buradan bir kez daha Psikolojik Danışma hizmetlerinin ne olduğunu anlatmak ve ikinci okul görevlendirmesi garabetine dikkat çekmek için bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz." dedi.

"Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışmanların ikinci okul görevlendirmeleri çözüm değil" diyen Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, Sakarya Valisi, İl Milli Eğitim Müdürü ve Akyazı İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da söyledi.

Oğuz Özat, AKM önünde yaptığı açıklamalarına şöyle devam etti:

"14 Ağustos 2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan tanımlamalara göre Psikolojik Danışma “Psikolojik danışma Bireylere kendini tanıma, karar verme ve problem çözme becerisi kazandırmayı, bireylerin kişisel ve toplumsal uyumlarını gerçekleştirmelerini ve iyilik hallerini geliştirmelerini amaçlayan, bireysel ve grupla profesyonel olarak yürütülen psikolojik yardım sürecini,” ; Rehber öğretmen/psikolojik danışman ise eğitim kurumlarında rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerini sunan, okul rehberlik ve psikolojik danışma programının uygulanması ve koordinasyonunun sağlanmasında program sorumlusu olarak görev alan, rehberlik ve araştırma merkezlerinde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerini sunan personeli; psikolojik danışman ise üniversitelerin eğitimde psikolojik hizmetler, rehberlik ve psikolojik danışmanlık ile psikolojik danışma ve rehberlik veya bu alana denk kabul edilen programlardan en az lisans düzeyinde eğitim almış personeli ifade etmektedir.

Bu tanımlara baktığımızda psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin bireye yardım, kendini tanıma, karar verme, problem çözme becerisi geliştirme, kişisel ve toplumsal uyumu kapsayan bilimsel ve profesyonel bir hizmet olduğu görülmektedir. Bu sebeple okullarda istihdam edilen psikolojik danışmanlardan bu süreçleri kapsayan bilimsel ve profesyonel hizmet sunmaları beklenmektedir. Ancak mevcut koşullarda bireye sunulacak temelinde bireye yardım etme işi bu hizmet için okullarda istihdam edilen psikolojik danışman ve rehber öğretmen sayısı yeterli değildir. Milli Eğitim Bakanlığı, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri yeterli olmayan bu istihdam surecini ikinci okul görevlendirmesi ile çözmeye çalışmaktadır. Ancak okullarımızda var olan psikolojik danışmanların iş yüklerinin fazla olduğu bilinmektedir. Birçok psikolojik danışman sorumlu olması gereken öğrencilerden çok daha fazlasına psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti vermek durumunda kalmaktadır. Sayının fazla olması verilen hizmetin kalitesini düşürmektedir. 

Durum böyleyken rehber öğretmenlerin yaşadığı problemlere bir de ikinci okul görevlendirilmeleri ile eklenmektedir. Bu durum psikolojik danışmanların motivasyonunu düşürmekte ve mesleğe olan bağlılıklarını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu şekilde görevlendirilen bir çok rehber öğretmen kendisini görevlendirildiği okula ait hissedememekte adeta yaşadığı sürgün hissini bir kenara bırakıp öğrencilerine yardımcı olmaya çalışmakta ve motivasyon kaybı sebebiyle düşen performansı gereği kendisini haksız bir şekilde suçlu hissetmektedir.

Ayrıca istenilen hizmet bilimsel değildir. Geçici Rehber Öğretmen görevlendirmeleri, öğrencilere yarar sağlamaktan çok zarar vermektedir. Görevlendirmeler, rehber öğretmenin çalışma bütünlüğünü bozmakta, takip ettiği öğrencilerin rehberlik hizmetleri ve psikolojik danışmalarının yarıda kesilmesine sebep olmaktadır. Rehber öğretmen sadece evrak işi yapan bir memur değildir. Psikolojik danışmanlar, öğrencilerin psikolojik durumları, aile hayatları, bireysel problemleri gibi pek çok konuda güven ve işbirliğine dayalı uzun soluklu çalışmalar yürütürler. Yürüttüğü çalışmalar da konu ‘insan hayatı’ olduğundan dolayı, büyük sorumluluk gerektirir.

Bu nedenledir ki rehber öğretmenler, görevlendirildikleri okullarda; okulu, öğrenciyi, öğretmen ve okul idaresini, veli profilini tanıyıp; onlarla işbirliği yapabilecek konuma ulaşana kadar uzun bir zaman geçecektir ve bu okullardaki öğrenciler rehberlik hizmetini nitelikli bir şekilde alamayacaklardır. Kaldı ki, o okullarda da görev süresi belli bir zaman aralığında olup, rehber öğretmen ayrıldığı zaman aynı problemi bu sefer de o okuldaki öğrenciler ve velileri yaşayacaklardır.

Bu görevlendirmeler aynı zamanda birçok açıdan hukuksuzdur. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun çeşitli maddeleri, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına ilişkin Yönetmeliği, Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Ve Öğretmenlerinin Ders Ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararına bakıldığında idarelerce yapılan geçici görevlendirmenin kabul edilebilmesi için her halükarda; ‘Zorunlu Bir Nedenin Doğmuş Olması’, ‘Henüz Örgütsel Altyapısı Oluşturulmamış Yeni Bir Kamu Hizmetinin Gördürülmesi İhtiyacının Varlığı’, ‘Kamu Yararı’ ve ‘Hizmet Gereklerinin Zorunlu Kılması’ gerekmektedir. İlgili kanun ve yönetmelik maddeleri detaylıca incelendiğinde yapılan ikinci okul görevlendirmelerinin hukukun temel ilkelerini zedelediği aşikardır. Çünkü ortada ne bir hizmet gereği, ne yeni bir okul ne de yeni bir kamu hizmeti ile kamu yararı bulunmaktadır.

Bırakın Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman arkadaşlarımız huzurla hizmet versin. Her okula en az bir Psikolojik Danışman verilmesi gerektiğini her platformda defelarca dile getirdik. Çözüm dikiş tutmaz, yasa dışı, keyfi görevlendirmeler değildir. Milli Eğitim Bakanlığı Psikolojik Danışma normuna ilişkin ivedilikle güncelleme yapmalı, yeni kadro tahsisi ile çözüm bulmalıdır."