Erenler Sakarya Park Nehir Sefası'nda yapılan toplantıda konuşan 15 Temmuz Millî İrade Derneği Genel Başkanı Ali İnci,  demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 12 Eylül  10980 darbesinin üzerinden 39 yıl geçtiğini ifade etti. 12 Eylül darbesinin idam, kötü muamele ve insan hakları ihlalleri ile halen zihinlerdeki yerini muhafaza ettiğini kaydeden İnci; "Darbenin alt yapısı Haziran 1980'den itibaren Genel Kurmay Başkanlığı karargahında oluşturulmaya başlandı. Kod adı 'Bayrak Harekatı' olarak belirlenen darbe planının gerçekleştirilmesi için ordu komutanlarına verilen tarih ve saat 11 Temmuz saat 04.00 idi. Ancak kaderin cilvesi 2 Temmuz Süleyman Demirel'in Başbakanlığındaki hükümetin güvenoyu alması , darbecilerin cuntacıların planlarını ertelemesine yol açtı. Fakat gözü dönmüş cuntacılar yeni bir tarih belirledi ve hepimizin malumu olduğu üzere 12 Eylül'de silahlı kuvvetler yönetime demokrasi tarihimizde yönetime üçüncü kez açık müdahalede bulundu. 

Darbeciler başta Kenan Evren olmak üzere ilk iş olarak Anayasayı askıya aldılar. ardından milli iradenin tecelligahı yüce Meclis'i lağvettiler. Ülke genelinde sıkı yönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedf alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerini durdurdu. 

Darbeciler vakit geçirmeden Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne gönderdiler. Böylelikle siyaset kurumu topyekün yasaklı hale getirilmiş oldu." dedi.

50 KİŞİ İDAM EDİLDİ

Darbe sürecinde 1 milyon 658 bin kişinin fişlendiğini anlatan Ali İnci, şunları söyledi; "650 bin kişi gözaltına alındı. 210 bin dava açıldı. 230 bin kişi yargılandı. 50 kişi idam edildi. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 100 bin kişi örgüt üyesi olma suçundan yargılandı. 30 bin kişinin işine son verildi.  937 film yasaklandı. 4000 bin öğretmenin ve yüzlerce üniversite öğretim görevlisinin işine son verildi."

CUNTACILARIN YAPTIĞI YANINA KAR KALMADI

Demokrasi açısından umut verici olanın darbeciler Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında hazırlanan iddianamenin Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 Ocak 2012'de kabul edilmesi ve Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir darbenin sorumlularının adaletin önüne çıkarılması olduğuna dikkat çeken İnci; "

Yüce mahkeme, darbeciler hakkında müebbet hapis cezası verdiği gibi o dönem hayatta olan Evren ve Şahinkaya hakkında Askeri Ceza Kanunu'nun askerlerin rütbesinin sökülmesine dair maddesinin uygulanmasına da karar vermiştir. Bu kararla cuntacıların yaptığı yanına kar kalmamıştır. Darbeci Kenan Evren'in 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediği 'asmayalım da besleyelim mi?' sözü darbecilerin karanlık zihniyetini göstermesi bakımından ibret vericidir. Yine Evren'in 'bitaraf olduğumuzu göstermek için yaptık. Sağ-sol demesinler diye taraf olmadığımızı göstermek için bir sağdan bir soldan astık' demesi ülkemizin en büyük sermayesi olan insanına, istikbaline ve istiklaline karşı yapılmış alçakça bir eylemdir.

Biz 15 Temmuz Milli İrade Derneği olarak 27 Mayıs 1960 darbesine de, 12 Mart 1971 muhtırasına da, 12 Eylül 1980 darbesine de, 28 Şubat 1997 post-modern darbesine de, 27 nisan 2007 e-muhtırasına da son olarak 15 Temmuz 2016 FÖTÖ'nün hain darbe girişmine de kanımızın son damlasına kadar bütün bedenimizle, ruhumuzla, vicdanımızla, sarsılmaz imanımızla karşıyız. Ve alçak milli irade hırsızlarına diyoruz ki 'yaptıklarınızı unutmadık. Unutmayacağız ve de unutturmayacağız." ifadelerini kullandı.