Gazetecş Hamdi Yulug'un İYİ Parti Sakarya İl Başkanı Selçuk Kılıçaslan'a cevap verdiği işte o yazı;

Önceki hafta köşemde “Soylu düşerse hükümet şah mat olur!..” başlıklı yazımın ardından övgüler aldığım gibi yergiler de aldım.

Elbette yazarlık bu ülkede zor bir zanaat!..

Özellikle yerel gazete ve haber portallarında köşe yazarlığı yapmak daha da zor ve meşakkatli bir iştir!.

Beni tanıyan, bilen bilir; bildiğim doğrudan bugüne kadar asla şaşmadım, inanmadığım hiç bir konuda da bir kelam etmemdim...

İnancımdan taviz vermediğim için de birileri tarafından hep “Dik kafalı” olarak lanse edildim.

İnanmadığım, güvenmediğim bir konu yada kişi hakkında kılımı dahi kıpırdatmam…

Cenab-ı Hakk’tan başka kimseden medet beklemem, çıkar gözetmem!

Beni tanıyanlar bu özelliğimi de çok iyi bilir!

Ayrıca, 36 yıllık meslek hayatımda da siyasi görüşümü kimseden saklamadım, “Ben Türk Milliyeçisi, Ülkücüyüm” diye büyük bir gururla her platformda söyledim.

Benim için Devlet bekası kutsiyet arz eder.

Beni takip edenler bilir ki, Devletimden başka kimseye, partiye yada kuruma yandaşlık etmedim.

Etmem de!..

………………

İçeriği tamamen organize suç örgütü başının son günlerde “Fetövari” videolu yayınlarıyla Türkiye Cumhuriyeti devletini yıpratmaya yönelik yayınlarını eleştiriye yönelik olan “Soylu düşerse hükümet şah mat olur!..” başlıklı yazım İyi Parti İl Başkanı Selçuk Kılıçaslan tarafından farklı yorumlandı!..

Yazımın genelini dikkate almadan bir bölümünde kullandığım “Sırf Erdoğan’ı düşürebilmek için HD(P)KK ile bile işbirliğine gitmekten açıkça çekinmeyen, gözlerini iyice hırs kaplayan ana ve abla muhalefet, hükümette gedik açabilmek için bu iğrenç operasyona sarıldı ve sosyal medyadan saldırıya geçti” ifademi anlamadığı belli olan İl başkanı hemen kaleme sarılıp bir basın açıklaması yayınlayıp bütün basın kuruluşlarına servis ederek hedefine beni oturtmuş!..

“Sakarya yerel basınından bir takım yandaş yazarların, konudan kendilerine vazife çıkardıklarını, partimizi ve Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’i itham eden ipe sapa gelmez ifadeler kullandığını görüyoruz.

Ağzından çıkanı kulağının duymadığına kanaat getirdiğimiz Hamdi Yuluğ isimli Netgaste köşe yazarı, İçişleri Bakanı’na FETÖ ve PKK terör örgütleri tarafından bir operasyon yapıldığını söylemiş, İYİ Parti ve Sayın Genel Başkanımızı da sığ hezeyanları ile bu operasyonun destekçisi ve bir parçası gibi göstermeye çalışmıştır.”

Oysa ben yazımda Meral Akşener’in bu “Fetövari Operasyonu” ne desteklediğini nede bir parçası olduğunu iddia ettim.

Benim eleştirim, Millet İttifakı’nın parçası olan CHP ve İyi Partililer’in hükümeti yıkmak adına bu “Fetövari Operasyon” üzerinden sosyal medya aracılığıyla paylaşımlarla erken seçim çığırtkanlığı yapmalarına, hükümete saldırmalarına yönelikti!

Ülkemizin düşmanlarının oyununa gelip bunu bir siyasi malzeme olarak kullanmalarını eleştirdim..

………………

İl Başkanlığı gibi hassas bir koltuğa oturan bu zatı muhterem açıklamasında haddini de aşarak “Çamur at izi kalsın” vari şahsımı iktidar partisine yaranmakla ve 3-5 kuruş nemalanmakla suçlamış!

Unuttuğu bir şey var; “Güneş balçıkla sıvanmaz!..”

2015 yılına kadar izlediği politikalardan dolayı çok sert dille eleştirdiğim ve davalık olduğum Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı yıl yapılan seçimlerin ardından söylemlerini ve izlediği politikaları değiştirmesini bir milat olarak görüp kendisine bugüne kadar destek verdim.

Bu desteğim 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da arttı.

Bunun adı yandaşlık, yakalık ise;

Evet… Ben yandaşım, yalakayım…

Devletimin bekasından yana yandaş, yalakayım…

Demokrasi yandaşı, yalakasıyım…

Bazıları gibi kendi milletine kurşun sıkan soysuzların operasyonlarına yandaşlık, yalakalık yapacağıma iktidar yandaşı, yalakası olmaktan şeref duyarım.

Öte yandan, zatı muhteremin bilmediği bir şey var, o da bizim devlet, vatan ve bayrak sevdamızın bedeli 3-5 kuruşla ölçülemez!

Bizim sevdamızın bedeli; Cenab-ı Mevla’nın bahşettiği canımız!

Onu da bu ülke için seve seve vermeye hazırız..

Gerçi kendilerine yönelik hazmedemeyen, her konuda ayrışmayı ve nefreti körükleyen bu siyasetçilere ne deseniz kar etmez!

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı “Diktatörlük” ile suçlayanlar, bu süreçte iktidara destek veren herkesi suçlayıp üstü kapalı aba altından sopa göstererek tehdit ediyor.

Varın bu zihniyetin ülkenin yönetiminde olduğunu düşünün!..

………………

Hislerine, hırslarına, makam mevki hesaplarına yenilenlerin fark etmedikleri, görmezlikten geldikleri, allem kallem edip saf dışı bırakacaklarını sandıkları Hamdi Yuluğ tek başına kalsa dahi, onların gücü yetmez.

Pireyi gözünden, çakalı göğsünden vurmaktan asla korkmam...