// Nurettin Eryılmaz//

BÜYÜK TEPKİ VAR

Sabah erken saatlerden itibaren Hendek Yukarı Çalıca Mahallesi’ne gelen ölenlerin yakınları, vatandaşlar ve avukatlar büyük acı içinde toplantı saatine bekledi. Polisin güvenlik önlemleri aldığı o anlarda ellerinde  “Hendek İçin Adalet” yazan siyah pankartla fabrikaya doğru yürüyüşe geçen kalabalık, fabrika kapasında basın açıklaması yaptı. Patlamada ölenlerin avukatlarından Can Atalay, “Hiçbir işin doğasında ölüm yoktur. Risk vardır, tehdit vardır, önlem vardır. Hem bu fabrika hem de Türkiye’nin birçok yerindeki işveren için işçi canı önemsiz bir ayrıntı olarak görülüyor” dedi.

CANLARI HİÇE SAYILDI

Fabrika önünde açıklama yapan Avukat Gülşen Uzuner ise “Hala patron, nasıl tutuklu olduğuna şaşırıyor. Bize diyorlar ki, garibanın hakkı ve hukuku olmaz. Biziz garibanın hakkı, hukuku. Biz hep birlikte el ele tutuşup adaleti sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Avukat Seher Eriş, “Patlama göz göre göre gelirken işverenin önlem almak yerine üretimi arttırmayı tercih ettiğini biliyoruz. İşçilerin bir süredir patlama riskine ilişkin endişelerini fabrika sahipleri ve yöneticilere ilettiklerini fakat buna rağmen önlem alınmadığını biliyoruz. İşçilerin ölüme terk edildiğini biliyoruz. Kar elde etme hırsıyla işçilerin hayatlarını hiçe saydıklarını biliyoruz. Biz tanıyoruz bu patron ve sermayedarları. Ama biz işçilerin mücadelelerini de biliyoruz. Biz yaşam için hayatı ilmek ilmek ören bu işçilerin mücadelelerini de biliyoruz, tanıyoruz” diye konuştu.

NASIL ÖLDÜLER!

Patlamada gözünden yaralanan Hasan B., Hiçbir eğitim almadan beni jiletin bölümüne koydular. Engelli bir arkadaşım makinede çalışabilir mi? Sadece şunu söyleyeceğim. 2014 yılında pazar günü kaynakçı arkadaşımız nasıl ölmüştür? Bunu bütün ülkeye ve devlete sesleniyorum. Pazar günü buradan bir sinek dahi içeri girmez. Bunu Yaşar Coşkun ve Hasan Ali V. fabrikaya yollamıştır ve spiral ile profil keserken üretimde orada unutulan baruta alev sıçraması sonucu patlama olmuştur. Bu arkadaşımıza ise 1 buçuk trilyonluk dava açılmıştır” dedi.

İKİ ELİM YAKALARINDA

Patlamada hayatını kaybeden Halis Yılmaz’ın babası Muammer Yılmaz, “2004’te ruhsat veriliyor. 2004’ten 2020’ye kadar senede bir kere denetlemeye gelsen o perde betonu görmez misin? Gelen çay içmiş gitmiş. Benim canım bu bedenimde olduğu sürece o yalancı şahitlerin öbür dünyada da yakalarındayım. En son isteğim ise canıma can kanıma kandır” ifadelerini kullandı.

KARANFİL BIRAKTILAR

Patlamada hayatını kaybeden Sabahattin Tepeçınar’ın kardeşi Hatun Tepeçınar, “Biz adalet istiyoruz. Gariban işçiler, konuşamayan işçilerden 7 tanesi burada can verdi, diğerleri ise sustu. Hepsinin etleri, kanları yukarıda. Bunların hesabını kim verecek” dedi. Büyük acı çektiklerini ve aylardır uyuyamadıklarını belirten ölenlerin yakınları ile yaralananlar kapalı olan fabrikanın kapısından içeriye kırmızı karanfil attı. Gözyaşlarının sel olduğu o duygusal anlarda bazı vatandaşlar ise dua etti.

----------

NE OLMUŞTU!

Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz'da saat 11.15 sularında meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda Erhan Ateş (45),  Halis Yılmaz (26), Havva Çelik (55), Muhammet Aygün (27),  Muhammet Seyfi Çanakçı (56), Ramazan Kor (42), Sabahattin Tepeçınar (46), hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı.

3 ŞEHİT

Bu patlama sonrasında fabrikada kalan patlayıcının kontrollü imhası amacıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine 9 Temmuz'da saat 11.35 sularında kamyonla getirilmişti ve araçtan  indirildiği sırada meydana gelen patlamada Jandarma Astsubay Çavuş Halil Tuna Akgöz, Jandarma Uzman Çavuş Mesut Yazar ve Jandarma Uzman Onbaşı Fatih Monga Şehit olmuş, 8 jandarma personeli ile kamyon şoförü yaralanmıştı.

NE İSTENİYOR!

Toplam 108 müştekinin bulunduğu 27 sayfalık iddianame de Cumhuriyet savcısı “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" iddiasıyla fabrika sahipleri Ali Rıza Ergenç C. (75), Yaşar C. (48) ile Ersan Ö. (43), Hasan Ali V. (58), Aslı B. (40),  Asiye A. (44) ve müşteki şüpheli Ahmet Ç. (31) için 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi.