Macron’a bir tepki de, Sakarya Genç Analitik Düşünce Derneği Genel Başkan Danışmanı Muhsin Öztürk’ten geldi.
Muhsin Öztürk yazılı bir açıklama ile Macron’a tepki gösterdi.
Öztürk açıklamasında; “Fransa'nın ahlaksızlığına kayıtsız kalamayacağımız aşikârdır. Fransa cumhurbaşkanı Macron’un son zamanlarda her fırsatta İslam’ın ve Müslümanların aleyhine yaptığı açıklamalara baktığımızda Orta Doğu projelerinin tezahürünün sonucunda kendine öz güven pompaladığını anlıyoruz” dedi.
SAGAD Genel Başkan Danışmanı Muhsin Öztürk sözlerine şöyle devam etti. “Bu projenin İslam alemi tarafından algılanmadığını sanan toy Macron yanılmaya devam etsin. İslama yaptığı hakaretlerin şahsına ve Fransa’ya olumlu katkı yaptığını sanabilir. Oysa yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki Fransa’da İslami uyunaşın son zamanlarda daha da yükseldiği gerçeğidir. Emmanuel’in farkında olmadan yaptığı çıkışlarla ve dominant karakteriyle yaptığı fiili ve sözlü hareketleriyle kendi vatandaşlarının da dikkatini çekmesine sebep oluyor. Bunun en büyük yansıması İslamın Fransızlar tarafından daha çok sorgulanmaya başlamasıdır.
Muhsin Öztürk açıklamasını şu sözlerle sürdürdü. “Macronun İslama karşı sert tutumundan anlaşıldığı üzere semitizmin son zamanlarda kullandığı stratejik hamlelerin daha uyguluna bilir olmasına destek vermeye çalışması gözden kaçmadığıdır. Maalesef bu yöntemin yakın bir zamanda kendi aleyhlerine dönüşeceğini zaman içinde hep beraber göreceğiz çünkü durdurulamayan bir hakikate susamışlık ve adalet arayışı zümreleri islama geçmesine sebep veriyor. Fransa’da yaşayanlarla yaptığımız görüşmelerimizde son zamanda özellikle gençlerin Müslümanlığın ne odluğunu sorguladıklarını ve Fransız basınında ve başkanlarının yer aldığı İslam’a yapılan fütursuz saldırının gerçekle asla uyuşmadığını anlamaları sonucu kendi dinlerini sorguladıkları ortaya çıkıyor.”
Aslında kutuplaştırmayan ve ayrıştırmayan İslam gerçeği, Macron’un bağlı olduğu küresel aileyi tedirgin ettiğini söyleyen Öztürk, son olarak şunları söyledi. “Dünyanın neresinde olursa olsun İslam’ın mutedil olma özelliği sayesinde tüm ırkların nefes aldığı unutulmamalıdır. Bu gün İslam varsa dünyanın her yerinde eşitlik ve özgürlük kavramlarının konuşulabiliyor gerçeğini bir kez daha buradan dünyaya duyurmak doğru olacaktır.
