Baro Kadın Hakları Merkezi tarafından yapılan 25 Kasım açıklamasında, “Hak ihlallerine ve pandeminin yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen kadınlar, dünyanın dört bir yanında kadın cinayetlerinden, erkek şiddetine; kürtaj hakkından eğitim ve çalışma hakkına; özgürce giyinebilmekten araç kullanabilmeye varıncaya kadar farklı alanlarda özgürlük ve hak mücadelelerini katlayarak sürdürdüler. Bu 25 Kasım’dan sonra her türlü şiddetten uzak bir ömür yaşamak istediğimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz” denildi.

Açıklama şu şekilde:

“25 Kasım 1960 yılından 25 Kasım 2021’e..

1960 yılında Dominik Cumhuriyeti, Rafael Trujillo tarafından diktatörlükle yönetilmekte ’ya karşıtlığıyla bilinen Mirabal Kardeşler adlı üç kız kardeş; Trujillo’nun: “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” şeklinde yaptığı açıklamadan günler sonra boğazlanıp dövülerek vahşice öldürüldüler. Ancak bu cinayetten sonra ertesi gün gazetelerde, kardeşlerin bir kaza sonucu öldüklerini anlatan bir haber çıktı. 1981 yılına gelindiğinde Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın kurultayında; 25 Kasım, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü” olarak kabul edildi. Daha sonra 1999 yılında, BM tarafından “25 Kasım, kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele” günü ilan edildi.

1960 yılında Mirabal Kardeşler’in özgürlük ve eşit yaşam için verdikleri ve canlarıyla ödedikleri bu mücadele bugün tüm kadınlar tarafından hala aynı “son” ile verilmektedir. Emine Bulut, Şule Çet, Başak Cengiz ve daha niceleri. Resmi olmayan verilere ve basına yansıdığı kadarıyla 2021 Ekim ayında, erkekler tarafından 18 kadın öldürüldü, 19 Kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Neden ölümler artıyor? Yargıya intikal eden kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve cinsel saldırı dosyalarında etkili soruşturmaların yürütülmediğinden…Çok sayıda dosyanın yargı eliyle sürüncemede bırakıldığından…Halen haksız tahrik, iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirici şekilde uygulandığından… İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kaldırıldığından… 6284 Sayılı Kanun etkili şekilde uygulanmadığından…

Tüm bunlara rağmen 2021 yılında, tüm dünyada süre gelen COVID19 pandemisinin yarattığı tüm olumsuzluklara karşın kadın mücadelesi, ülkemizde ve tüm dünyada ilham verici boyutlarda güçlüydü. Kadınlar, dünyanın dört bir yanında kadın cinayetlerinden, erkek şiddetine; kürtaj hakkından eğitim ve çalışma hakkına; özgürce giyinebilmekten araç kullanabilmeye varıncaya kadar farklı alanlarda özgürlük ve hak mücadelelerini katlayarak sürdürdüler. Kadına yönelik her türlü şiddet ve kadınların haklarına yönelik her türlü ihlal, tüm dünyada oransal olarak farklılıklar gösterse de herhangi bir ayrım, sınır ve sınıf farkı olmaksızın devam etti. Ülkemizde de kadınlar; birçok alanda güç seferberliği içinde asla yenilgiyi kabul etmeden kadınların insan haklarından faydalanabileceği bir dünya için mücadele ettiler ve devam ediyorlar.

Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak bizler; cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, her türlü şiddete, yaşam hakkının ihlaline ve kanunların bir şekilde pasifize edilmesi nedeni ile devlet şiddetine karşı

birlik mücadelemizle her alanda var olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor, yaşanabilir yarınlar adına mücadelemizi büyütmek için tüm kadınları birlik olmaya çağırıyoruz.

Bu 25 Kasım’dan sonra “her türlü şiddetten uzak bir ömür” yaşamak istediğimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.”