Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Başkanı Akgün Altuğ, Sakarya Ticaret Odası Başkanı Adem Sarı, Akyazı Ticaret Odası Başkanı Ali Şener Bayraktar, Akyazı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zafer Şinasi Bayraktar, Sakarya Esnaf ve Sanatkarları Odası (SESOB) Başkanı Hasan Alişan, Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı İsmail Filizfidanoğlu, Sakarya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası Başkanı Ertuğrul Kocacık, SakaryaGİAD Başkanı Zafer Bekdemir, Sakarya Ziraat Odası Başkanı Ercan Ateş, AKSON Sakarya Şube Başkanı Engin Tumbaz, SASİAD Başkanı Ümit Karayaka, Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak, SAMİB Başkanı Günay Güneş, CADDER Başkanı Kemal Turgaç, Ekonomi Ticaret Derneği Başkanı Şamil Dedeoğlu, Üretim Ticaret Kurulu Derneği Başkanı  Özkan Pınar, Arifiye Esnaf ve Sanayiciler İş Adamları Derneği Başkanı Fatih Yeter, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur ve Sakarya Gazeteciler birliği Başkanı Zeki Aydıntepe ortak bir açıklama yaptı.

Sakarya Sivil Topluk Kuruluşları bir araya geldi ve Pandemi ile ilgili ortak basın açıklaması yaptı. SATSO Hizmet binasında 18 Sivil Toplum Kuruluşu adına basın açıklamasını okuyan SATSO Başkanı Akgün Altuğ, “İnsanlık, bir yılı aşkın süredir küresel bir salgınla mücadele etmektedir. Küresel bir sağlık krizi olan COVID-19 (koronavirüs) pandemisi, 2019 yılı Aralık ayında Çin’de başladı ve daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Covid-19 pandemisinin, II.Dünya Savaşından buyana insanoğlunun karşı karşıya kalmış olduğu en büyük küresel felaket olduğu da görülmektedir” dedi.

Başkan Altuğ, “Ülkelerin birbirlerine sınırlarını kapatmaları, ulusal ve uluslararası ticaretin neredeyse durma noktasına gelmesi, birçok sektörde üretimin durması, sosyal yaşamın kısıtlanmasına bağlı olarak piyasaların durgunlaşması, sağlık ve kamu harcamalarındaki ciddi artışlar vs. pek çok unsur küresel olarak ekonomiyi ve işgücü piyasalarını şiddetli bir biçimde etkilemiştir. Pandemiler tıbbi bir hastalık olmanın yanında bireyleri ve toplumu birçok düzeyde etkileyen ve bozulmalara neden olan sosyal bir olgudur” diye konuştu.

Altuğ, “Sadece ekonomik değil sosyolojik ve psikolojik açıdan da hasar bırakacak bir dönemi hep birlikte tecrübe ediyoruz. Bu süreçte hepimiz büyük kayıplar verdik, toplumsal olarak bu hastalığa birçok insanımızı feda ettik. Kaybettiklerimize Allahtan rahmet diliyoruz.  Geldiğimiz noktada; yaşanan süreç ülkemiz özelinde değerlendirildiğinde ise dünya ülkelerinden farklı bir durum söz konusu değildir. Virüs ile mücadelenin topyekün mücadele ile başarılacağını hep birlikte tecrübe ettik. Aksi halde vaka sayılarında artış devam edeceği gibi kısıtlamaların kaldırılması da uzayacak ve bu durum üreticimizin, tüccarımızın, esnafımızın ve halkımızın mağduriyetinin uzamasına sebebiyet verecektir” dedi.

Altuğ, “Geçtiğimiz günlerde ‘Pandeminin Normalleşme Süreci Adımları’ Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklandı. Buna göre normalleşmeye ilişkin gerçekleştirilecek girişimler, il bazlı olarak adım adım yönetilecek ve sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi yerelde halkın ve yöneticilerin sorumluluğunda ve katkılarıyla olacaktır. Bu yeni mücadelede illerdeki vaka sayısı ve risk yönetimi esasına göre, normalleşme adımlarının atılması planlanmaktadır. İllerimizin vaka sayıları ve aşı oranlarına göre “düşük”, “orta”, “yüksek” ve “çok yüksek” riskli iller olmak üzere dört kategoriye ayrılacağı açıklanmıştır. 
Düşük riskli iller mavi, orta risk sarı, yüksek risk turuncu, çok yüksek risk kırmızı ile gösterilecek” dedi.

Altuğ, “İlimizin bir an önce “düşük riskli” iller arasında yer alması için her türlü çabayı sarf etmeye gayret etmeliyiz. Toplumsal olarak yaşamı olumsuz etkileyen bu durumun çözümü ancak bireysel hassasiyet olacaktır. Herkes kendi sağlığından ve geleceğinden olduğu kadar diğer insanların da geleceği ve sağlığından ve hatta ülke ekonomisinin kaybından kendini sorumlu hissetmelidir. Bu süreçte sorumluluk hepimizde. Salgını hep birlikte fiilen ve fikren temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek aşabiliriz” diye konuştu.

Altuğ, “Son bir yıldır yaşanan salgının; sağlık, sosyal yaşam ve ekonomiye olumsuz yansımalarını hep birlikte gördük. Bu yaşanan dönemin bir an evvel sona ermesi ve normalleşmeye yerel anlamda kanalize olabilmemiz için halkımıza ve bizlere büyük sorumluluk düşmektedir. İlimizin gerek sosyal, gerekse ekonomik tüm dinamiklerinin gerekli tedbirleri alarak yeniden harekete geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Artık hepimiz kendi şehrimizle ilgili seyri görerek, kısıtlamayı veya esnemeyi etkileyebilecek güce sahibiz. Pandemi ile mücadelede bireyler olarak işin asıl sahibi bizler olduk” dedi.

Altuğ, “Şehrimizi ayağa kaldıracak gücü göstermeliyiz. Bunu da kurallara dikkat ederek tedbirlere uyarak yapabiliriz. Sakarya’nın iddialı bir kent olduğunu bu konuda da ispat edebiliriz. Bu noktada Sakaryalı hemşehrilerimizin duyarlılığını ve sorumluluğunu artırarak salgınla mücadelede sabrını devam ettireceğine ve sonunda da sağlıklı günlere kavuşacağımıza inanıyoruz.Uyguladığımız tedbirlerin karşılığını turuncu olan rengimizi maviye dönüştürerek alacağız. Sakarya’nın motive ve kararlı bir şekilde kısa zamanda bu süreci başarıyla aşacağına inanıyoruz. Bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek hep birlikte topyekün mücadele etmeliyiz” diye konuştu.

Ortak basın açıklamazsının sonunda Başkan Altuğ, “Biz meslek odaları ve ekonomik tabanlı sivil toplum kuruluşları olarak üyelerimizle birlikte temizlik, maske ve mesafe kurallarına daha fazla riayet edip şehrimiz için topyekün mücadeleye başlıyoruz ve tüm Sakaryalıları bu mücadeleye davet ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi.