İnsan hayatının en hareketli, heyecanlı zamanının gençlik dönemleri olduğunu ifade eden Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İl Başkanı Ali Ahmet Çelik: “Gençlik, insanın kendi benliğini ve özgürlüğünü kazanmaya hazırlık dönemidir. Evreni ve Yaratıcıyı anlamlandırma sürecinde, varlık sahasında benliğini ön plana çıkararak eşya ve hadiseleri yorumladığı, bununla birlikte kimliğini arama sürecinde bazı gelgitleri yaşadığı fırtınalı bir dönemdir. Gençlik, bir milletin geleceğe dair en kıymetli hazinesidir. Bu nedenle gençler geleceğin ihtiyaçlarına göre yetiştirilmelidir. Böyle büyük bir enerji potansiyeli çok iyi değerlendirmelidir.” dedi.

HER GENÇ TOPLUMU AYDINLATAN BİR KANDİLDİR

Gençliğin, kimlik ve kişilik açısından toplumda var olmaya kapı aralayan belirleyici bir dönem olduğunu dile getiren Çelik, bu yönüyle diğer gelişim dönemlerinden ayrılan gençlik çağının, kişinin toplumun değer yargıları ile doğrudan yüzleştiği bir dönem olduğunu vurguladı.

Bu noktada, Müslüman gencin şahsiyetini oluşturan, şuurunu arttıran ana unsurun şüphesiz İslam olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:

“Genç için kendini tanımlayabileceği kendi varlık alanına ilişkin sorularına cevaplar bulabileceği bu dönemde onun diğer alt aidiyetleri ile ilişkisini tayin edip düzenleyen bu hakikat, gündelik yaşamda gençliğe heyecan katan hak, hukuk, adalet, merhamet gibi değerleri kuşattığı için gencin kimlik, kişilik ve karakter gelişimine doğrudan katkı sunmakta ve rehberlik etmektedir. Müslüman ve kul kimliği, gencin taşıdığı en üst kimliktir. Kimlik, arayış değil buluştur. Kimlik söylemden ibaret değil aynı zamanda erdemle yücelen aidiyettir, şahsiyettir. Peygamber Efendimizin yol arkadaşı, dostları genç sahabiler, iyi bir Müslüman olmak için gösterdikleri üstün özveri ve gayret sonunda yolumuzu aydınlatan kandiller olmuşlardır. Bugün aynı sofrayı, aynı sokağı aynı havayı paylaştığımız gençlerimizin her birini toplumu aydınlatan birer kandil olarak yetiştirmemiz gerekmektedir.”

SAKARYA GENÇLİĞİNİN YOL HARİTASINI ÇİZMELİYİZ

İnsanın en verimli döneminin gençlik dönemi olduğunu belirten Çelik: “Sakarya’mızın gençlik potansiyeli ülkemizin her bir köşesinde olduğu gibi velut bir iklime sahip. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek adına kültürden sanata, spordan din ve ahlak eğitimine gerek akademik gerekse bilimsel çalışmalara varıncaya kadar bütün eğitim alanları değerlendirilerek bir faaliyet planı çıkarılmalıdır. Yapılan projeler sadece gençler özelinde olmalı ve onların duygu ve düşünce dünyasına hitap edip geliştirmelidir. Bu meseleye toplum bütün kurum kuruluşlarının katıklısıyla eğilmeliyiz. Bütün sivil toplum kuruluşları, devletimizin gençlikle ilgili bütün birimleri hatta esnafımızın, anne babalarımızın desteğiyle bir model ortaya koymalıyız.” dedi.

GENÇLİK ÇAĞININ ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİ: ZAMAN YÖNETİMİ

Gençlik çağını yaşayan her bir ferdin karşılaşması muhtemel sorunlarından bir diğerinin de zaman yönetimi olduğunun altını çizen Çelik: “Çocukluk yıllarından itibaren karşısında "zaman disiplinine sahip" yetişkinler örneğine rastlamamış bir gençte bu disiplinin oluşması ya uzun zaman almakta ya da mümkün olmayabilmektedir. Çünkü ona zamanı yönetmesini ve başarılı bir şekilde kullanmasını değil, "özgürce" harcamasını telkin eden bir dünya var karşısında… Bağımlılık konusu geçmişte sigara, alkol ve madde kullanımıyla sınırlıyken bugün "teknoloji bağımlılığı" gibi yeni bir türden ve yüksek düzeylerdeki etkisinden söz edilir hale geldi.” İfadelerini kullandı.

TEBLİĞ’DEN ÖNCE TEMSİL GELİR

Yaşanan olumsuz durumlar karşısında gençlerin sorumlu tutulmasının kolaya kaçmak olduğunu dile getiren Çelik: “Toplumun her bir ferdinin kişiliklerini, duygu ve düşünce dünyasını oluştururken öncelikle büyüklerinden etkileniyor. Yaşanan her olumsuzlukta “ah şu gençler” naraları atmak en hafif ifadeyle sorumluluktan kaçmaktır. İyiyi güzeli anlatmanın en etkili yolu yaşamaktır. Yaşanmayan hayata geçirilemeyen hiçbir nasihat gençler üzerinde etli etmemektedir. Yetişkinler olarak günümüz gençliğinin tohumlarını atan bizleriz. Yaşanan her olayda muhakkak bir payımız vardır. Dolayısıyla toplum olarak sorumluluğumuzun farkına varmalıyız.” dedi.

GENÇLERE SORUMLULUK VERİLMELİ

Özellikle ülkemizde gençlerin "sorumluluk verilmeyen" ve "sorumluluk almak istemeyen" bir nesil olarak yetiştirildiği ve yetiştiği ortamda pek çok çözüm bekleyen sorunu olduğunu söyleyen Çelik: “Gençlerimizi hayata hazır hale getirmeliyiz. Çocukluk dönemlerinden itibaren çeşitli sorumluluklar verip görev bilincini ikame etmeliyiz. Ne yazık ki televizyon, telefon, bilgisayar vb. kitle iletişim cihazlarının başından kalkıp ekmek almaya gitmeye üşenen bir nesil ile karşı karşıyayız. Bu problemi hep beraber aşmalıyız. Böyle bir ataletin doğuracağı sorunlarla toplum olarak yüzleşeceğimiz için ülke olarak teyakkuz halinde olmalıyız. Sorumluluk verilen bir genç dert sahibi olur. Dert sahibi olan bir genç ise atıl durumda kalmaz” dedi.

HER GENÇ BİR UMUTTUR

Ülkelerin en önemli kazanımlarının, geleceğe umutla bakabilen, milletinin derdiyle hemhal olan inançlı gençlerinin varlığı olduğunu belirterek açıklamalarını nihayete erdiren Çelik: “Her genç bir umuttur. İnsanlığın derdini kendi derdiymiş gibi hisseden ve bu yolda gönlünü vakfeden nesiller, ülkelerini bir adım ileriye taşıyacaktır. Bu vesileyle Sakarya’mızın ve ülkemizin gençlerinin bayramını kutluyor. Gençlerin daha etkin olduğu bir dünyanın kurulmasını temenni ediyorum.” dedi.