TRSM sorumlu hekimi Psikiyatrist Dr. Elçin Özsin Aydemir genellikle gençlik yıllarında baş gösteren şizofreni hastalığının, hastaların işlevselliğini bozan, yakınlarını ve toplumu olumsuz etkileyen, kişisel ve ekonomik sorunlara yol açan önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, bu sebeple de merkezde öncelikle vazgeçilmez olan ilaç tedavisinin yanında hastaların ailevi, sosyal ve ekonomik sorunlarıyla da yakından ilgilendiklerini ifade etti. Dr. Özsin, hastalık hakkında bilgi sahibi olmayan bireylerin şizofreni tanısı alan bireylerden zarar görmekten korktuklarını, bu durumun da hastalara yönelik damgalamaya neden olduğunu belirterek, bu sebeple de tedaviyle iyi durumda ve çalışabilecek durumda olan hastaların da işe girme konusunda ciddi bir dışlanmaya maruz kaldıklarını kaydetti.

Merkezde görevli Sosyal Hizmet Uzmanı Yasemin Danış, gelişen ruh sağlığı politikalarıyla günümüzde şizofrenili bireylerin ekonomik ve sosyal yaşama katılmalarını sağlamanın dünya genelinde ulaşılmak istenen ortak hedef olduğunu dile getirirken, çalışabilecek durumda olan şizofrenili bireylerin istihdamının sağlanmasının, hem bireyin yaşam kalitesi ve işlevselliklerinin arttırılması, hem de topluma olan sosyal ve ekonomik yükün azalması açısından ciddi bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu sorunun çözümüne yönelik İş-Kur ile görüşmeleri sonucu İş-Kur müdürü Tekin Kaya’nın da konuya hassasiyetle yaklaşmasıyla Sakarya’ da ki işverenlere yönelik ayrımcılıkla mücadele ve pozitif ayrımcılık hedefiyle güzel bir çalışma başlattıklarını kaydeden Danış, bu kapsamda Sakarya’da hizmet veren işverenleri Merkezlerine davet ettiklerini dile getirdi. 

Danış “Hastalık hakkında ve Toplum Ruh Sağlığı Merkezi hakkında bilgilendirmeler yaptık ayrıca halen memur olarak çalışan ve çalışabilecek durumda olan bazı hastalarının da toplantıya katılarak kendilerini ifade etme şansı buldular. Böylece işverenlerin kafasındaki saldırgan hasta önyargısını kırılmaya çalıştık.” dedi. Danış, amaçlarının Sakarya’daki tüm işverenlere bu şekilde birebir ulaşarak, ekip üyeleriyle birlikte hastalığı anlatmak ve böylece hastalarına istihdam kapılarını açmak olduğunu ifade etti.

Toplantıya katılan hastalar ise, TRSM’ye düzenli olarak devam ettiklerini, ilaçlarını mutlaka kullandıklarını, düzenli takip ve tedaviyle de çalışabilecek durumda olduklarını ancak toplumun gözündeki hastalıkla ilgili olumsuz imaj nedeniyle işverenlerin kendilerini işe almak istemediklerini dile getirdiler. Geleceğe umutla bakamadıklarını belirten hastalar, kendilerine uygun bir iş verildiğinde mutlaka çalışmak istediklerini ifade etti. 
Toplantıya katılım sağlayan işyerlerinin insan kaynakları birim çalışanları ve müdürleri, şizofrenili bireylerin bir işte çalışabilmesi ile ilgili, şizofrenili bireyleri hiç tanımadıkları ve bilgi sahibi olmadıklarını, şiddete meyilli ve saldırgan kişiliklerinin olduğunu düşündükleri için çalışanların huzursuz olmasından ve çalışma ortamının bozulması endişesiyle işe almayı göze alamadıkları belirtti. Toplantının sonunda hastalıkla ilgili bilgi sahibi olan ve merkezde takiplerini sürdüren hastaları dinleme fırsatı bulduktan sonra bu düşüncelerinin değiştiğini dile getiren işyeri yöneticileri, takipli hastalar konusunda daha hassas davranacaklarını ifade etti.
İş-Kur İl Müdürü Tekin Kaya, şizofreni teşhisli hastaların toplumdaki bilgisizlik nedeniyle önemli oranda dışlanmaya maruz kaldıklarını belirterek, toplumun sahip olduğu “Şizofreni hastalarının tehlikeli ve iyileşemeyeceği” gibi yanlış bilgilerin düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi. Kaya, yapılan çalışmanın şizofreni hastalarını damgalamayla mücadele açısından bu güne kadar atılmış en güzel adımlardan biri olduğunu söyleyerek, çalışmasının başlamasındaki katkılarından dolayı TRSM çalışanlarına teşekkür etti. Kaya, TRSM ve İş-kur’un birlikte çalışması sonucunda ise işe yerleşmelerin artacağına inandığını ifade etmiştir.