Sakarya Büyükşehir Belediyesi şehre Nostalji Tramvayı yapmak istiyor. Kimisi ‘iyi olur’ diyor, kimisi ise ‘iyi olmaz’ diyor. Ama birisi var ki ‘iyi olmaz’ derken ‘hakaret’ ediyor. Kim bu beyefendi! Sakarya Kitap Kırtasiye Büfe Gazete Bayileri Tekel Maddeleri Satıcıları ve Kantinciler Esnaf Odası Başkanı Coşkun Bilir... Klasik bu kısa özeti yaptıktan sonra “bundan önce yazdığım 4 ayrı köşe yazısını okumayanlar buradan okuyabilir” uyarısıyla birlikte devam edelim...

***

Herkese istediği gibi sallayabileceğini zanneden Coşkun Bilir ego patlaması yaşadığı yazında “Herkes bu projeye nedense sadece Coşkun Bilir’in karşı olduğunu düşünüyor ve konuşuyor. Şimdi soruyorum; Çark caddesi esnafı bu projeyi destekliyor mu? Siyasiler destekliyor mu? Mühendisler Odası, Mimarlar Odası, bu salakça projeyi inanın hiç kimse desteklemiyor” diye yazdı...

***

Şimdi burada bir es verelim. Ne diyor bu Coşkun Bilir! Bazı esnaf ile Sivil Toplum Kuruluşları Nostalji Tramvayı’na karşı diyor. Olabilir. En başından beri ne diyoruz! Sakarya Büyükşehir Belediyesi şehre Nostalji Tramvayı yapmak istiyor. Kimisi ‘iyi olur’ diyor, kimisi ise ‘iyi olmaz’ diyor. Bu kadar basit. Bir projeye destek olan da olur, olmayan da olur. Bundan doğal ne olabilir ki!

***

Ayrıca Coşkun Bilir Nostalji Tramvayı  projesine karşı olduğunu 30 kere yazdı. Kimse ona ‘Neden’ demedi. Ama aynı Coşkun Bilir, “Bu salakça projeyi inanın hiç kimse desteklemiyor” diye yazarsa işte orada duracak. Ne demek “Salakça” diye yazmak! Bu proje de onlarca insanın emeği var. Bunca insanın emeğine “Salakça” demek iş mi yani!

***

Peki, “Bu salakça projeyi inanın hiç kimse desteklemiyor” demek, ne demek! Ben bu projeyi destekliyorum. Ne oldu şimdi! Ben salak mı oldum! Coşkun Bilir’e göre kesin salak oldum. Peki kıstas ne! Ölçü ne! Soruyorum. Neye göre bu proje salakça oldu, neye göre bu salakça projeyi kimse desteklemiyor! Soruyorum arkadaş! Yüreği olan bir adım öne çıksın ve bana anlatsın...

***

Var mı böyle bir dünya! Var mı böyle bir hareket tarzı! Sen bu kentte kendini ne zannediyorsun Coşkun Bilir! Böyle bir üslup olabilir mi! Onlarca uzman ekip ve mühendis bir proje yapıyor. Çıkıyorsun ortaya ve “Bu salakça” diyorsun. Ayıp, vallahi ayıp. Onca insanın emeğine bu kadar hakaret etmek vallahi de, billahi de, tallahi de ayıp...

***

İnsan, “Ben beğenmedim, eksikleri var, gerek yok bu projeye” der. Ama nerede sende bu düşünce! Bir zamanlar Sakaryaspor eski Başkanı Av. İsmail Gürses yapardı. Gündüz melek gibi ama gece olunca avukat Gürses sosyal medyadan gazetecilere küfür ederdi. O zamanlar Gürses ile de birbirimize girerdik. Şimdi Av. İsmail Gürses buradan çok uzaklara gitti. Coşkun Bilir ortaya çıktı.

***

Küfür etmiyor ama hakaret ediyor. İnsanların emeğine “Salakça” diyebiliyor. O salakça dediği projeyi mühendisler, uzmanlar hazırlıyor. Ama bunların önemi yok ki! Coşkun Bilir’de para var, makam var, mevki var, çevre var, elinin altında klavye de var. Coşkun beyzade yazıyor. Şöyle diyor “Bu salakça projeyi inanın hiç kimse desteklemiyor”

***

O salak, bu proje zaten salakça, böyle salakça projeyi zaten destekleyen yok. Şu hale bak! Koca başkan geceleri ona buna hakaret ederek kendini tatmin ediyor. Gündüzleri de Sakarya Kitap Kırtasiye Büfe Gazete Bayileri Tekel Maddeleri Satıcıları ve Kantinciler Esnaf Odası Başkanı olarak bizden saygı bekliyor.

***

Hay aksi, Allah kahretsin! Ben destekliyorum o projeyi. Ne olacak şimdi! Ne yapacaksın! Bir gece ansısın “Salak Cumalı” diye bana ne yazacak mısın! Gece diyorum, nedense geceleri yapıyorsunuz! Neden gece! Bunun sırrını çözemedim! Acaba voleybol arkadaşların Sezai Matur ile Cengiz Albayrak bu işin sırrını çözebilir!