ASAYİŞ

Sapanca'daki bungalovda gizli kamera davasında ilk duruşma görüldü: 'Tutukluluğa devam' kararı!

Sapanca ilçesinde bir bungalova gizli kamera yerleştirildiği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Tutuklu sanıklar bungalovun sahibi H.K. ve ortağı T.S.'nin tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 3 Eylül’e ertelendi.

Abone Ol

Alina Kaya / Gökçe Yolci

30 Mart tarihinde meydana gelen olayda, İstanbul'dan Sakarya'nın Sapanca ilçesinde bungalov kiralayan Kozan ailesi, yapının yatak odası ve jakuzi bölümünün tamamını gören ampul içine saklanmış gizli kamerayı fark etti. Aile emniyete giderek şikayette bulundu. Yapılan ihbar sonrasında konuya ilişkin çalışma başlatan ekipler, işletme sahibi Hüseyin K. (31) ve arkadaşı Tansel S.'yi (48) gözaltına aldı. İfadeleri alınan 2 şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili hazırlanan ve Sapanca Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame 2 kişinin ayrı ayrı ‘özel hayatın gizliliğini ihlal etme’ suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanıklar ilk kez hakim karşısında
Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Müştekiler, taraf avukatları ve tutuklu sanık Hüseyin K. duruşma salonunda hazır bulunurken diğer tutuklu sanık Tansel S., tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Kimlik tespiti ve gelen belgelerin zapta geçirilmesinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Hüseyin K. savunma verdi. Savunmalar sırasında teknik sorunlar sebebiyle defaten kapanan SEGBİS sistemi için mahkeme heyeti tutuklu sanık Tansel S.’nin duruşma salonuna getirilmesine karar vererek davaya 2 saat ara verdi. Ara sonrasında devam eden duruşmada tutuklu sanıklar savunmalarını yaptı, müştekiler ise şikayette bulundu.

"Ben bu kameralı ampul ile diğer ampuller arasında herhangi bir fark görmedim, depoya koydum"
İlk duruşmasında savunmasını veren tutuklu sanık Hüseyin K., "Soruşturma esnasında verdiğim beyanları tekrar ederim. Olay günü ben diğer bungalovdakilerle ilgilenirken tutuklu sanık Tansel, diğer bungalovdaki müştekilerle ilgilendi. Olay günü 29 Mart tarihinde dava dışı müşterileri bungalova yerleştirip ayrılmıştım. Müştekileri karşılayan ve bungalova yerleştiren Tansel’dir. Müştekiler rezervasyon için ben irtibata geçtim. Bungalovun ücretini bir kısmını hatırladığım kadar 16 bin lirasını Mesut Kozan’dan aldım, diğer kısmını girişte Tansel ilgilendiği için o aldı. Müştekiler gelmeden önce 7 Mart’ta kamera bulunan ampulü buldum ve fotoğrafını göndererek ne olduğunu sordum, onun bana ne yazdığını hatırlamıyorum. Bunu soruşturma esnasında söylemek aklıma gelmedi. Ben bu kameralı ampul ile diğer ampuller arasında herhangi bir fark görmedim, depoya koydum. Bu ampul bungalovdaki masanın üzerinde duruyordu. Bu ampulün depodan bungalovdaki jakuzinin üstündeki tesisata nasıl takıldığını bilmiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti tarafından R.Z. adlı kişiyle kameralı ampul hakkındaki konuşmalarına yönelik sorulan soruya ise sanık Hüseyin K., "R.Z. adında birini tanımıyorum. Bu yazışmalar bana ait değil benim rehberimde R.Z. adında bir kişi bile kayıtlı değil" cevabını verdi.

"Ampulü diğer ampuller gibi zannettim, Tansel’in olabileceğini düşündüm"
Tutuklu sanık Hüseyin K., "Tansel, bana bungalovda ara sıra yardıma geliyordu. Beraber temizlik yapıyor, müşterilerle ilgileniyordu. Isıtmalarda sorun olduğunda kazanla ve elektrikle ilgileniyordu. Telefonumda tespit edilen programlar benim tesisimin dış güvenliği için kullandığı programlar. Dış kamera görüntülerini izleyebilmem için yüklediğim programdır. Söz konusu ampulden görüntü izlemedim, aktarmadım. Söz konusu ampulü diğer ampuller gibi zannettim, Tansel’in olabileceğini düşündüm. Mağdurum, zararım ve suçlunun en çok ortaya çıkmasını ben isterim. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

"Gizli kamera olabileceğini düşünmedim"
Ampulün sensörlü olduğunu, gizli kameralı bir ampul olmadığını düşündüğünü aktaran tutuklu sanık Tansel S., "Söz konusu bungalovlarda beyaz ve sarı led lambalar mutfak kısmının alt çekmecesinde bulunur. Ben yemek masasında buldum ampulü mutfak çekmecesindeki yedek ampullerin yanına koydum. Ampul diğer ampuller gibiydi sadece altında sensör olduğunu, altından geçerken yandığını düşündüm önemsemedim. Hüseyin’e ise sensörlü lamba sanırım dediğimi ve çekmeceye koyduğumu söyledim. Bu ampulün müşteriler tarafından bırakıldığını düşündüm. Gizli kamera olabileceğini düşünmedim. Olay tarihinde diz ameliyatı geçirdiğim için ikinci kata çıkacak ampul bile takacak durumda değildim. Hüseyin’in dedesi vefat ettiğinden benden yardım istedi. Daha öncede yardım ettim. İşletmenin çakıl taşına kadar birçok yerde parmak izim olması muhtemeldir. Haftada 1 veya 2 gün bungalova uğrarım. Söz konusu bungalovda çalışan temizlikçi işçiler vardı ve olaydan 2 ay öncesinde kadar geliyorlardı. Bungalovlarla Hüseyin K. ve ailesi ilgilenirdi. Ampul bozulduğu zaman bazen ben bazen de Hüseyin değiştiriyordu. Bu ampulü düzenli gelen müşteriler takmış olabilir. Bu şekilde sensörlü ampul yoktu. Bu ampulü Hüseyin yada müşteriler koymuştur diye çekmeceye koydum. Ampulün resmini Hüseyin bana göndermiş olup onun parmak izinin çıkmaması ve benim parmak izimin çıkması tuhafıma gitmiştir. Ben müştekileri bungalova yerleştirirken Hüseyin yoktu. Müştekiler gelmeden önce temizliği ben yapmış olabilirim hatırlamıyorum beraber de yapmış olabiliriz. Hüseyin’in dedesi öldüğünde İstanbul’a gidip geliyordu o dönemde ben ilgilenirdim. Ben rezervasyonlara karışmazdım. Sadece temizlik ve karşılamalarla ben ilgilenirdim. Ben burayı işletmiyorum, yardım için geliyordum. Beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.

"Lambaların ortasında kırmızı ışık gördüm"
Müşteki Mesut Kozan, "Ben 9 Mart tarihinde arkadaşım vasıtasıyla Hüseyin K. ile rezervasyon yaptım. 9 Mart tarihinde Hüseyin K.’ye 15 bin lira ödeme yaptım. 29 Mart’ta bungalova eşim ve kızım ile gittim. Biz 15.30 sıralarında giriş yaptık bungalova ve Tansel S. karşıladı. Bungalovun ortağı olduğunu 33 bin liranın verilmesi gerektiğini söyledi. Ben Tansel S.’nin hesabına bu parayı gönderdim ve bize bungalovu tanıttı. Biz bungalovda yemek yedik ve daha sonrasında eşimle üst kata çıktık. Eşimle evli olan insanların yaşadıklarını yaşadık. 01.30 sıralarında yatarken jakuzinin üzerinde 3’lü şekilde bulunan lambaların ortasında kırmızı ışık gördüm. Jakuzinin üzerine çıktım ve ışık ampulün içindeki kameranın etrafından geliyordu. Sonra durumu kolluk kuvvetlerine bildirdim. Polisler gelince eşim kırmızı ışığın söndüğünü söyledi ve bende fark ettim. Sabah 07.00 gibi toparlanıp çıktık 09.00 gibi Tansel beni arayarak, ‘Bizi ihbar etmişsiniz başka bir müşteri takmıştır, kendi aramızda halledebilirdik, bizim evrak eksikliğimiz’ dedi. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" derken Mesut Kozan’ın eşi müşteki Pınar Kozan da eşinin söylediklerine katılarak şikayetçi olduğunu söyledi.
Görüşünü açıklayan cumhuriyet savıcısı eksik hususların giderilmesi ve sanıkların tutukluluklarının devam etmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise eksik hususların giderilmesi yönünde karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası gerginlik
Ertelenen duruşma sonrasında adliye binası dışında taraflar arasında gerginlik yaşandı. Gerginlik, muhtemel bir kavgaya dönüşmeden polis ekiplerinin müdahalesiyle son buldu. Taraflar araçlara binerek bölgeden ayrıldı.

Avukatlar HALK54'e konuştu
Kozan ailesinin avukatı avukat Meltem Öztürk Reis ve avukat Pınar Korkmaz, mahkeme kararı sonrasında açıklamalarda bulundu.

Av. Meltem Öztürk Reis “Sanıkların savunmaları alındı. Müştekillerin beyanları alındı. Sanıkların burada çelişkili beyanlarına vurgu yaptık biz. Mahkemede tutukluluğun devamı kararı verdi. Bir sonraki mahkemede deliller toplanacak. Şuanda eksik delillerimiz var. Eksik delillerin toplanması için mahkeme 3 Eylül’e duruşma günü verdi.” dedi.

Avukat Pınar Korkmaz ise “İlk duruşmada sanıkların savunmaları alındı, müştekinin savunmaları alındı. Mahkeme yaklaşık 5 saate yakın sürdü. Çelişkili beyanlar vardı. Mahkemeler o çelişkilerin giderilmesi için işlemler yapılmaya başlandı. Müvekkillerin çocukları da Bungalov'daydı. Onunla ilgili bir işlem yoktu. Onunla ilgili de işlem yapılmasına karar verildi. Savcılığa yazı yazıldı. Çocuk da belki mağdur olarak dosyaya eklenebilir. Sanıkların da tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşmada 3 Eylül'e bırakıldı. İki sanık da ampulün varlığını kabul ediyorlar görmüşler ama hani ‘ben koydum’ ya da ‘o koydu’ diye bir beyanları yok. Sadece varlığının varlığından haberdar olduklarını iletiyorlar ama bunun bir kamera vasfında olduğunu düşünmediklerini söylediler. Dosyadaki raporlarda kameranın kayıt altına aldığına ilişkin bir done yok. Kameranın çalışıp çalışmadığıyla da ilgili mahkeme ara karar kurdu. Bunu inceleyecek. Ama şöyle bir durum var. Zaten müvekkillerin kamerayı fark etmesi kameranın ışığının yanmasından kaynaklı. Aslında bir bakıma da orada bir kameranın aktif olduğuna dair bir karine var ama raporla hepsi netleşecektir bunların zaten. Bir sonraki mahkemede kamerayla ilgil rapor alınacak. Çocukla ilgili dediğim gibi aşama devam edecek. Bir de o gün e olay yeri incelemede olan polislerin dinlenilmesine karar verildi. Onlar da tanık olarak dinlenecekler” dedi.

{ "vars": { "account": "UA-158639220-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }