Sarf ettiğin kelimeye kız, gazeteciye değil

Abone Ol

Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mayıs Ayı Olağan Toplantısı’nda, Başkan Yusuf Alemdar, konuşmasına tüm siyasilerin Türkiye’ye hizmet etmek için ortak bir çaba içinde olduğunu vurgulayarak başladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı’na ve Sapanca Belediye Başkanı’na yönelik gerçekleştirilen menfur saldırı girişimlerini sert bir dille kınadı. Bu tür eylemlerin asla kabul edilemeyeceğini ifade eden Alemdar, sorumluların en ağır cezayı alması temennisinde bulundu ve geçmiş olsun dileklerini bir kez daha meclis kürsüsünden iletti.

Toplantıda gündem dışı söz alan CHP Meclis Üyesi Şaban Kaladura, katıldığı bir televizyon programında Sapanca Belediyesi’nin çalışanlarının maaşlarını ödeyemediği gerekçesiyle sarf ettiği “Yusuf Başkan ayıp etti” sözlerini kürsüde tekrarladı. Amacının konuyu “aile bütünlüğü içinde” gündeme taşımak olduğunu savunan Kaladura, bu iddiasını Adapazarı Gazetesi’nin haberleştirdiğini belirtti. Gazetenin iç sayfasında Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir ilanın yer aldığını öne sürerek, haberin maksatlı bir şekilde yapıldığını iddia etti ve bu yönde bir algı yaratıldığını savundu.

Başkan Yusuf Alemdar, bu iddialara oldukça sert bir üslupla yanıt verdi: “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Sapanca Belediye Başkanı da dâhil olmak üzere diğer belediye başkanlarıyla düzenli olarak iletişim halindeyim. Hepsi bana kolaylıkla ulaşabilir; hiçbir parti ayrımı yapmadan, halkımızın hizmet beklentilerini karşılamak için çalışıyorum. Sayın Kaladura, o sözü size aynen iade ediyorum. Asıl algıyı siz yaratıyorsunuz! ‘Gazetede ilan var’ diyerek neden diğer altı yerel gazetede de benzer ilanların olduğunu söylemiyorsunuz? Sanki biz para vererek haber yaptırmışız gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bu, açıkça yalan ve haksız bir ithamdır!” Alemdar’ın bu sözleri, mecliste tansiyonu bir anda yükseltti.

Siyasette kullanılan dil ve tecrübe, her zaman büyük önem taşır. Bir konuşmanın nereye varacağı, nasıl anlaşılacağı ve hangi sonuçları doğuracağı dikkatle değerlendirilmelidir. Sözler, bir gazete haberi olarak kamuoyuna yansıdığında ve etkili bir gündem oluşturduğunda, hemen gazetecilere farklı anlamlar yüklemek ya da onları suçlamak doğru bir yaklaşım değildir. Kişinin kendi sözlerinden kaynaklanan sonuçlar, öncelikle konuşmacıyı bağlar; gazeteciyi değil. CHP Meclis Üyesi Şaban Kaladura’nın bir televizyon programında, Sapanca Belediyesi’nin maaş ödeme sıkıntısını dile getirirken, dolaylı olarak Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı’nı sorumlu tutması oldukça düşündürücüdür. Bu yaklaşım, kamuoyunda bir algı yaratma çabasından başka bir amaç taşımıyor gibi görünmektedir.

CHP, Sapanca Belediyesi’ni yönetmeye talip olmuş ve yerel seçimlerde halka pek çok vaatte bulunmuştur. Ancak şimdi, belediyede yaşanan bir mali sıkıntı nedeniyle AK Parti yönetimindeki Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ni hedef göstermek ne kadar doğrudur? Kaladura’nın sözleri, “Büyükşehir Belediyesi bize tam destek versin, bizim yapmadığımız işleri üstlensin” gibi bir beklentiyi mi yansıtmaktadır? Eğer böyle bir beklenti varsa, bu, hem siyasi sorumluluk anlayışına hem de yerel yönetimlerin özerk yapısına aykırı bir tutumdur. Her belediye, kendi yönetim kapasitesi ve kaynaklarıyla sorunlarına çözüm üretmekle yükümlüdür. Büyükşehir Belediyesi, elbette dayanışma içinde destek sağlayabilir; ancak bir belediyenin asli görevlerini yerine getirme sorumluluğunu tamamen üstlenmesi beklenemez.

Sonuç olarak, siyasette kullanılan dil, hem bireylerin hem de kurumların itibarını doğrudan etkiler. Şaban Kaladura’nın ifadeleri, yapıcı bir eleştiriden çok, polemiğe ve algı yönetimine hizmet etmiş gibi görünüyor. Gazetecilerin görevi, kamuoyunu bilgilendirmek ve gerçekleri aktarmaktır; bu nedenle, kendi sözlerinin yol açtığı sonuçlardan dolayı basın mensuplarını suçlamak yerine, daha dikkatli ve sorumlu bir dil kullanmak, siyasetin kalitesini artıracaktır.

{ "vars": { "account": "UA-158639220-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }