Ayşe Füsun Çetin, yaptığı yazılı açıklamada Arifiye - Karasu demiryolu hattının 2010 yılında 25 ayda tamamlanmak üzere 320 milyon liraya ihale edildiğini,  ancak 2012-2018 yılları arasında 11 ayrı değişik hak ediş kapsamında firmaya toplam 825 milyon 138 bin 153 lira ödendiğini belirtti.

Çetin, Sayıştay raporuna göre, 5 Nisan 2011’de sözleşme imzalanan Seza İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi 'ne toplamda ödenmesi gereken tutarın 320 milyon 840 bin TL olduğuna işaret ederek, "Hattın altyapısının sadece yüzde 23’lük bölümü tamamlandı ancak yüklenici firmaya 73 milyon lira ödenmesi gerekirken, fiyat farkları dahil 825 milyon 138 bin TL ödendi. Yani şirkete 751 milyon 538 bin lira fazla ödeme yapıldı. Ödeme miktarı daha şimdiden ihale fiyatının iki mislinden fazla oldu. Şirketin ortağı AKP Elazığ Milletvekili aday adayı tıp doktoru Prof. Yasemin Açık" ifadelerini kullandı.

Çetin'in açıklaması şöyle:
"2011 - 2018 yılları arasındaki ortalama dolar kuruna göre hesapladığımızda bir kilometrenin maliyeti 17,5 milyon dolar oluyor. Başka bir deyişle hattın bir metresinin maliyeti 17 bin 500 doları buluyor. Dünya da böyle bir israfın örneği yok. Dünya genelinde çift hatlı demiryolu yapım maliyeti olarak kilometre başına en fazla 3 milyon dolar tutarında bir maliyet kabul ediliyor. Buna göre bu demiryolu hattının maliyeti ortalamanın 6 kat üzerine mal edilmiş durumda.Bu durum, Sayıştay tarafından da tespit edildi. 752 milyon lira fazladan ödenmiş. Ancak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı konuyla ilgili sorulara verdiği yanıtta böyle bir ödeme yaptığını kabul etmiyor. Bakanlık Sayıştay’ı yalanlıyor. Biz Sayıştay’a mı inanalım, Bakanlığa mı? Kim doğru söylüyor?”

12 YILDA TOPLAM 134 KİLOMETRE HAT YAPILDI
"1923-1950 dönemi Türkiye’sinin olanakları ile günümüzdeki olanaklar karşılaştırıldığında demiryollarına bugün ne kadar az önem verildiği anlaşılabilmektedir. YHT ise bir gereklilik olmakla birlikte yük taşımacılığının dışlanmış, yolcu taşıma ağırlıklı ve imaj/prestij eksenli olarak uygulanmaktadır ve 2009’dan itibaren yılda ortalama olarak ancak 134 km hat yapılabilmiştir.

Özetle kamusal hizmet, kamu-toplum yararı eksenli güvenli ve ucuz ulaşım hakkı; demiryolları, karayolları, havayolları, denizyolları işletmeciliğinin ticarileştirilmesi ve demiryolu işletmeciliğinin zayıflatılması süreciyle tasfiye edilmektedir.

Partimizin iktidarın da doğru bir demiryolu politikasına dönüş için ulaşım politikaları geliştirilecek karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu taşımacılığının seri, ekonomik, çevreci, güvenli ve hızlı, tek bir taşıma zinciri oluşturacak şekilde birleştirilmesini içeren Kombine Taşımacılığa yönelim ekseninde belirlenecektir.

TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi, siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına son verilecek liyakat esaslı bir yapı oluşturulacaktır. TCDD’nin yanlış politikalarla oluşan personel açığı siyasi değil bilimsel mesleki teknik ölçütler içinde giderilecek, mühendislik bilimlerinin kriterlerine ve ehil kadroya önem verilecektir."