Demokrat Parti Gençlik Kolları Genel Başkan vekili ve Ankara Gençlik Kolları İl Başkanı Harun Raşit Yüksel, Demokrat Parti Genel Merkezi’nde yaptığı basın açıklamasında Çin aşısına dair çekincelerini dile getirdi. 

Yüksel'in açıklamaları şu şekilde:

Türkiye Cumhuriyeti olarak en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde Halkın içinden demokrat bir genç olarak sizin de bildiğiniz bazı şeyleri tekrar hatırlatmak istiyorum.

Sözlerime başlamadan önce şunu belirtmek isterim ki hükümetler insanlar içindir insanlar hükümetler için değildir bir başka değişle halk devlettir hükümetler devler değildir ama ne yazık ki şua anda AKP hükümeti ve ana muhalefetin tavırlarından da anlaşıldığına göre halk ile bağlantıları geri dönüşü olmayacak bir şekilde kopmuştur.

Sizler de taktir edersiniz ki 15 temmuzda görüldüğü üzere bu devletin asıl sahibi ola Kürdüyle Lazıyla Çerkezsiyle Türküyle yani hepsiyle bir olan halk yine devleti bu zor durumdan fetö işgalinden kurtarmıştır.

Fakat şuan halkımızın içinde bulunduğu durum öz yurdunda garipsin,öz vatanında parya.

Bir taraftan kuru ekmek yiyorsa aç değildir diyen bir vekil diğer taraftan uluslararası küresel bir çeteyle birlikte olup aşı ve ilaç firmalarıyla birlikte olanlar daha covid çıkmadan mecliste zorunlu aşıyı teklif edenler hiç bir zaman bu aziz milletin temsilcileri olamayacaklardır.

Bu aziz milletin gücünü gören küresel alçaklar temmuzda yapamadıkları işgali pandemi ve dijital faşizm adı altında yapmak istemektedirler.

Buradan şu şekilde hatırlatıyorum ki henüz vakit erkenken atılmış olduğumuz ılık sulu kaynayan kazandan çıkma vakti gelmiştir. Eğer şuan çıkamazsak belki de hiç bir zaman böyle bir şansımız olmayacaktır. Özgürlüklerimiz şu anda esaret altındadır ve geri dönüşü olmayan bir girdabın içine çekilmeye devam etmektedir.

Bunu da 0.07 öldürme olasılığı olan covid adı altında yapmaktadırlar Diğer bir deyişle sivrisinekten korkutup ejderhanın ağzına atıyorlar.

Belki şuan küçük yatırımcı ve esnaf kardeşlerimiz hayatlarını kıt kanaat idame ettirebiliyorlar lakin bunun uzun bir süre süreceğini düşünmüyoruz. Çünkü hazıra dağlar dayanmaz bunun bir çok örneği tarihte yaşanmıştır.

Evine ekmek götüremeyen bir babayı düşünün üniversite kazanıp gidemeyen genç arkadaşlarımı düşünün ilk okula başlayıp da okula gidemeyen arkadaşlarıyla oynamaya doyamayan çocukları düşünün. Turistler rahatça tatil yapabilsin diye.

İşte bu durum şimdi değil ama çok yakında bizi istesek de istemesekte ejderhanın ağzına itecektir.

İnsanların yolda düşüp şok içinde ölüyor olarak gösterildiği 1.4 milyar nüfusu olan Çin'de hastalık 1 ayda bitip üstüne daha hastalığın ortaya çıkması 1 yılı bile bulmadan aşıyı bulup kendi halkına dahi vurmaktan imtina eden Çin'den satın alınan aşı kıymetli halkımıza vurulmak istenmektedir.

Belki siz sormuyor olabilirsiniz ama demokrat hür gençler olarak biz şunu soruyoruz.

Daha faz 3 aşaması tamamlanmadan halkımıza vurulmak istenen aşı kobaylık değil de nedir?

Üstüne üstlük sakatlanma ve ölümlerde bunun sorumluluğunu kim alacak?

Velev ki aşı olduk ve aşı zararsız eski hayatımıza dönüşün garantisi var mı?

İşte bizler daima bu sorunların çözümü için çalışıp halkımızın sesini daima duyuracağız.

Ve diyoruz ki #aklımızlalayetmeyin