İYİ Parti Mali İşler Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ülke gündemine ilişkin son gelişmeleri düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi.  Dikbayır bu süreçte tedavileri devam eden hastalarımıza Allah’tan şifalar vefat edenlere rahmet dileyerek sözlerine başladı.

Ümit Dikbayır basın toplantısında öne çıkan satır başları şöyle;

3 AY FATURA TAHSİL EDİLMESİN

Dünyayı ve ülkemizi saran salgınla ilgili gelişmeleri de bu çerçevede takip ediyoruz. Milletimize nefes aldıracak her adımı alkışlamak için ellerimiz hazır. Ancak, içinde milletimizin menfaatlerinin olmadığı paket ve adımlara karşı sesimizi yükseltmek için de nefesimiz hazır. Hala KDV ve ÖTV konusunda adım atmadınız. Açıkça çağrı yapıyoruz; Elektrik-su ve doğalgaz faturalarını üç ay almayın, yılbaşına kadar da faturalarda KDV'yi sıfırlayın. Yılsonuna kadar KDV'yi, ÖTV'yi kaldırsanız, milletin cebine dolaylı para koymuş olacaksınız. Bunu yapsanız, vatandaşımız 100 liralık malı 82 liraya alacak. Aldığı tek bir üründe cebine 18 lira koymuş olacaksınız. Düşünemiyorlar.. Çünkü bu iktidar hala, vatandaşının değil, semirttiği müteahhidinin derdinde.

İKTİDARA YÜKLENDİ

Dikbayır müteahhitlerin silinen vergi borçlarından örnekler vererek hükümeti eleştirdi. Suriyeli mültecilerle övünen hükümeti virüs ile mücadele de eksik kaldığını aktaran Dikbayır “Altı milyon Suriyeli'ye 10 yıl baktınız.. Kimine göre 40 milyar, kimine göre 50 milyar dolar harcadınız. Öz milletinize 3 ay bakamayacak mısınız? 18 yıllık iktidarınızın öyküsü ve özeti bu mudur?  Göçmenlere 40 milyar dolar, yani 250 milyor lira harcamakla caka satan bir iktidarın, milletine ayıracağı para sadece 100 milyar lira mıdır? Merkez Bankası'nın yedek akçesi nerede? İşsizlik fonundaki 130 milyar lira nerede? Seçim dönemlerinde ballandıra ballandıra anlattığınız o büyük ülke, o büyük devlet nerede? Biz biliyoruz ki, ülkemiz de devletimiz de büyüktür. Yeter ki devleti yönetenler, her şey insan için, her şey vatandaşım için diyebilsin. Ama bu iktidarın öncelikleri başka.

KANAL İSTANBUL ELEŞTİRİSİ

Millet kirayı, faturaları nasıl ödeyeceğim, çarkı nasıl döndüreceğim diye kara kara düşünürken, akılları yine o beş müteahhide ve beton ekonomisine çalıştı. Bu dar günde bile durmadılar, büyük israf, Kanal İstanbul'un ilk ihalesini yaptılar.. Bu tüketim hamlesini bir de yatırım diye yutturmaya kalkıyorlar.. Yazıktır, ayıptır, günahtır. Sağlık ordumuz bu aralar sürekli boğazlara dikkat edilmesinden, virüsün boğaza yerleşmesinden bahsediyorlar. Görüyoruz ki iktidar da İstanbul'un boğazına virüs yerleştirmekte ısrarlı.. Fırsat bu fırsat İstanbul boğazını da enfekte ediyorlar. Saat 21'de sağlık ordumuzu alkışlayalım diyen hükümet, utanmasa, saat 22.00'de de  beton mikserini, kule vinçleri, kepçeleri alkışlayalım diyecek. Konut alımlarıyla ilgili adımlar, konaklama vergilerindeki indirimler, yapılamayan uçak yolculuklarında vergi indirimi..

PATRONA TEŞVİK MİLLETE KOLONYA

Patrona teşvik, millete kolonya dağıtan bu paketi de, bu paketin mucitlerini de, bu millet unutmaz. Vatandaşın cep telefonlarına mesajlar geliyor.. Elektrik borcunuzu internetten ödeyebilirsiniz diye. Doğalgaz ve su faturalarınızı online ödeyebilirsiniz diye. Oysa devletini el üstünde tutan milletimiz, cep telefonlarına; "Elektrik, doğalgaz ve su faturalarınız Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından ödenmiştir" diye mesaj bekliyor. Bu vatandaşımızın hakkıdır. Ulufe dağıtmıyorsunuz. Keyif bağışlayamazsınız. Vergileriyle doldurduğu hazineden böyle bir adım beklemek vatandaşlarımızın en doğal hakkıdır, anasının ak sütü gibi de helaldir..

SGK PRİM ÖDEMELERİ ERTELENMEDİ

26 Mart tarihinde KDV beyannameleri ertelendi ancak, muhtasar ödemelerinin tahsilatı yapıldı. 31 Mart 2020 SGK ödemeleri ertelenmedi. Geçici vergi beyannameleri ve ödemesi ertelenmedi. Kurumlar vergisi beyannameleri ertelenmedi. Esnafımıza verileceği söylenen kredi için istenen evrak ve şartlara baktığınızda da açıkça hile görünüyor. Aranan şartlara sahip olan bir esnafın zaten krediye ihtiyacı olmaz ki.. Devlet göz boyamak için değil, derde derman olmak için vardır. Bu konunun takipçisi olacağız. Bir gerçeğin daha altını çizmek isterim. Cumhurbaşkanı'nın 100 milyar liralık kalkan paketini açıklamasının ardından da bazı adımlar geldi. Bu noktadaki tüm adımları destekliyoruz..

TAM KARANTİNAYA GEÇİLMELİ

Millet çağrı yapıyor, muhalefet partileri öneriyor, Sivil toplum kuruluşları yol gösteriyor, ve iktidar küçük adımları bu tavsiyeler üzerine atıyor. Yani taksit taksit önlem alıyor. Devleti yönetenlere aklı yine, tüm kurumlarıyla bu büyük millet veriyor. Vakit kaybedilmeden tam karantinaya geçilmeli. Devleti yönetenler, sayın Meral Akşener'in, bundan iki ay önce, "Sahra hastanelerinin yeri belli mi? Onları kurun, salgından etkilenenleri normal hastanelerden uzak tutun. Bulaşmayı yavaşlatın" önerisine kırılacağınıza, gereğini yapsaydınız, bugün tablo farklı olurdu. Bu çerçevede, önemli ve acil bir çağrı daha yapıyor ve diyoruz ki; İktidar ülke genelinde ACİLEN TAM KARANTİNA uygulamasına geçmelidir. Bu virüsle, mücadelede  bilim insanlarının açık ve net çağrısıdır. Bu çağrıya kulak verin ve Türkiye'yi bir an önce TAM KARANTİNAYA alın. Aksi halde yaşayacağımız felaketin vebali iki cihanda da üzerinizde olacaktır..

MEMNUNİYET VERİCİ

Genel Başkanımız Meral Akşenir’in önerdiği ve kısmende olsa kabul görenSağlık çalışanlarına prim önerisinin, Valiliklerde koordinasyon kurulu oluşturulması önerisinin, Vatandaşlarımıza nakdi yardım yapılması önerisinin,Esnafımızın kredi borçları ve vergi borçlarının ertelenmesi önerisinin, Merkezi hükümetin yerel yönetimlerle işbirliği yapması ve kaynak ayırması önerisinin, Kısmen de olsa kabul görmesini memnuniyetle karşılıyoruz..

ÇİFTÇİYE DESTEK VERİLMELİ

Şimdi, tarım ve sanayi kenti Sakarya'dan sesleniyorum; Çok acil bir sorunla daha karşı karşıyayız. Malumunuz, destek paketin de adı hiç anılmayan çiftçilerimiz için kritik günler. Bu dönemde ekilmesi gereken tohumlar, fideler var. Market rafları şu an dolu görünebilir. Ancak çiftçimize omuz verilmezse, 2 ay sonra o rafları da, manav tezgahlarını da maalesef boş göreceğiz. O raflar doluysa çiftçimiz sayesinde dolu.. Ve çiftçilerimiz bu aralar tarlaya inemezse, önümüzdeki dönemin ürünlerini bulmak hayal olacak. İthal ürünle meseleyi çözerim havası, yalan bir havadır. Bakın, buğday ihtiyacımızın büyük bölümünü ithal ettiğimiz Rusya, kendi derdine düştü ve buğday veremem diyor. Dünyanın tahıl ambarı Anadolu'yu, buğdayın yüzde 80'ini ithal etmek zorunda bırakan tarım politikalarınızın ceremesini çekeceğiz. Buğday demek ekmek demektir. Tehlikenin farkında mısınız? Bir an önce adım atın. Çitfçimize omuz verin. Yoksa, evde kalmak zorunda kalan milletimiz, üstüne bir de aç kalacak.Bugün tıbbi bir mücadele içindeyiz.. Yarın gıda sorunu yaşamamak için, vakit kaybetmeden çiftçimize omuz verip, tarlaları sürdürmeli, tarımsal mücadeleyi başlatmalıyız..

Bu çerçevede;

Ziraat BankasI çiftçilerimizin borçlarını 1 yıl süreyle ertelemelidir.

Ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden çiftçilerimize uzun vadeli ve faizsiz kredi imkanı sağlamalıdır..

Unutmayalım ki, bir süre sonra en önemli gücümüz tarlalarımız ve çiftçilerimiz olacak..

KINIK’I İSTİFAYA ÇAĞIRDI

 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır basın toplantısının sonunda sağlık çalışanlarına, polis teşkilatına, askere ve belediye çalışanlarına teşekkür etti. Dikbayır sözlerini “Kızılay başkanı Kerem Kınık ve yönetimini Türk milletinin bu en zor gününde yanında olmadıkları için istifaya,Türk Kızılayı'nı da acilen göreve davet ediyorum” diyerek tamamladı