Bağımsız Türkiye Partisi Sakarya İl Başkanı Mehmet Sağlam haftalık basın bildirisinde, ekonomik krizin tek sorumlusunun Pandemi olmadığını ekonomik verilerle ortaya koydu…

HERKES ŞİKAYETÇİ
Sağlam, "Türkiye'nin ekonomik tablosu her geçen gün daha da kötüleşmeye devam ediyor. Üretici şikâyetçi, çalışan şikâyetçi, emekli şikâyetçi, işsiz olan zaten şikâyetçi. Öyle bir ekonomi yönetimimiz var ki azınlık olan bir kesim hariç vatandaşların tamamına yakını şikayetçi… Siz o, Memnunmuş gibi rol yapanlara aldanmayın, siyaseten memnun gibi görüntü verseler de, aslında onlarında içleri kan ağlıyor…

TOPLUM SABREDİYOR
Yapılan bir takım kamuoyu araştırmaları sorunları kısmen yansıtsa da, bunlar da buzdağının görünen küçük bir kısmı. Çünkü insanların birçoğu "ben kötüyüm" demiyor, sonuna kadar dayanıyor; ya iflas ettiğinde, ya icralık olduğunda, ya boşandığında, ya da Allah muhafaza intihar ettiğinde gerçekten kötü olduğunu anlıyoruz…

İŞSİZLİK YÜZDE 13'LERDE
BTP İl Başkanı Sağlam açıklamasına söyle devam etti, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül 2020 resmi işsiz sayısını 4 milyon 16 bin kişi, işsizlik oranını da yüzde 12,7 olarak açıklamıştı…Yine TÜİK'in rakamlarına göre, 1 yılda, çalışan 733 bin kişi de işsiz kalmıştı. Bu, her ay 61 bin 83 kişi işinden çıkartıldı demek. Bunlar resmi rakamlar…

Ümitsiz işsizlerin sayısı bir yılda 630 binden 1 milyon 402 bine yükseldi.

TÜİK'in işsiz saymadığı ve işgücüne dâhil etmediği ama iş bulunduğunda çalışmaya hazır olanların sayısı ise 1 milyon 890 bin artışla 4 milyon 136 bine ulaştı… Gördüğünüz gibi araştırmalar çalışanların endişesini, iş bulamayanların da umutsuzluğunu ortaya koyuyor. Endişeli ve umutsuz bir toplumdan nasıl verim beklenebilir ki?

TEK SORUMLU PANDEMİ DEĞİL
Pandemi koşulları bu olumsuz tabloyu derinleştirse de, her şeyin sorumluluğunu pandemiye yüklemek de doğru değil. Çünkü pandemiden önce de gidişat farklı değildi…

İCRALAR VE İFLASLAR DEVAM EDİYOR
Vatandaşların yine satın alma güçleri gün geçtikçe eriyordu. Borçlar, icra dosyaları her gün artmaya devam ediyordu. İntiharlar, boşanmalar had safhadaydı. Gelir adaletsizliğinde makas sürekli artmaya devam ediyordu. Şirketler birbiri ardınca kepenk kapatıyordu. İşsizlik ciddi manada kangrenleşiyordu. Yani bütün bu ekonomik hastalıkların ana sebebi tabiki pandemi değil; pandemi sadece süreci biraz hızlandıran faktördür…

TEK ÇIKIŞ YOLU MİLLİ EKONOMİ MODELİ
Ülkemizde ve dünyada bu problemleri çözebilecek, hatta pandeminin ekonomik etkilerini de tamamen ortadan kaldırabilecek bir tane çözüm var o da Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'dir…

MİLLİ PARA DEVREYE KONMALI
Modelin öngördüğü şekilde emek ve üretim karşılığı senyorajla Milli Para devreye sokulur ve bu para sosyal devlet projeleriyle adil bir şekilde vatandaşın cebine konulursa, vatandaşlar tüketim kabiliyetlerine yeniden kavuşurlar, satın alma güçleri artar, iç pazarda ciddi bir canlanma olur ve bu, otomatikman üretimin canlanmasını sağlar…

Üretimin canlanması demek; kapasite artırımı ve yeni iş sahalarının devreye konulması demektir. Bunun sonucunda, iş gücü ve istihdam doğal olarak artmaya başlar, iş kaybına uğrama endişesi, stres ortadan kalkar, verimlilik artar, işsizler umutsuzluktan kurtulur ve tam istihdama doğru yelken açılır.

Bu çözümleri milletimizle buluşturacak olan Milli Ekonomi Modeli'ni, Bağımsız Türkiye Partisi'ni ve BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı millet olarak baş tacı etmeliyiz." dedi