Serbes, 25 Mayıs Dünya Etik Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada, ülkemizde iktidarlar eliyle etik kurallarının ihlal edildiğini, bu kavramının içinin boşaltıldığını belirtti. Etik kuralların aslında ahlaki kurallarla yakından ilgilisi olduğunu vurgulayan Serbes, “Adalet, dürüstlük, doğruluk, şeffaflık, tarafsızlık, fırsat eşitliği, ifade hürriyeti, işi ehline verme, hesap verebilirlik, hakça bölüşme, özellikle devlet kaynaklarını kişi yada belirli zümreler değil tüm kamu yararına kullanma. Bunlar en önemli etik kurallarından bazılarını oluşturuyor. Aslında etik kurallar tüm dünyadaki yazılı olan, olmayan evrensel ve ahlaki kuralları kapsıyor. Bu kurallara uyan ülkeler toplumsal ve ekonomik olarak barış ve huzur içinde yarına güvenle bakarak yaşıyor. Etik kurallara uymayan ülkelerde ise ekonomik ve toplumsal sıkıntılar bitmek bilmiyor.” diye konuştu.

TÜRKİYE’DE YAPILANLAR HİÇ ETİK DEĞİL
Türkiye’de çok güzel yazılmış Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri Yönetmeliği bulunduğunu ancak bu yönetmeliğin genellikle uygulanmadığını ifade eden Serbes, şunları kaydetti: “Üzülerek belirteyim ki; ülkemizde tüm etik kurallar ihlal ediliyor. Adalet sistemimizde ciddi sıkıntılar var. Gelir dağılımı adaletsizliği başlı başına büyük bir sorun olarak ortada duruyor. Devleti yönetenler ne yazık ki şeffaf ve tarafsız davranmıyor. Kamu kaynakları kamu yararından çok birkaç ayrıcalıklı şirketlere aktarılıyor. Adam kayırmacılık almış başını gidiyor. Liyakate bakılmadan torpille, haksızca işe yerleştirmeler kamuda kanayan yaramız olmaya devam ediyor. İfade hürriyeti boğulmuş durumda. Özellikle bu salgın günlerinde milyonlar açlık sınırı ve altında kıvranırken, kamu kaynakları ile zenginleşen ayrıcalıklı zümre lüks ve şatafat içinde yaşıyor. Ülkemizde etik kurlalar yerle bir edilmiş durumda. Bu yapılanlar hiç etik değil. ”

SÖYLEMLER İLE EYLEMLER BİR OLMALI
Özellikle de siyasi başarısını muhafazakar söylemler ile yakalamış olan siyasilerin, belli makamlara geldikten sonra sözleriyle eylemlerinin uyuşmadığına dikkat çeken Serbes, “Bu davranışta hiç ama hiç etik değil. Devlet taraf tutmaz. Herkese eşit mesafede olur. Devlet ancak eşitlik ve adalete taraftar olur. Peygamberimiz sağlığında siyasetin en ön safında görev yapan bir devlet başkanıydı. O, cinsiyet, etnik yapı, gelir durumu ve inanç dünyasına bakmaksızın bulunduğu toplumdaki her bir bireyin ihtiyaç ve beklentilerine çözüm sunan, hizmet eden örnek bir siyasi modeldi. Günümüzde propagandasını İslami söylemler üzerine yapan tüm siyasilerin, peygamberimizin ortaya koyduğu o örnek tarzını yaşatmalıdırlar. Ancak maalesef eskilerin mağduru olanlar ve mağdur tarafında yer alanlar, bu gün gücü ele geçirince hiçbir etik kural tanımaksızın mağdur etmeye başladılar. Ülkemizin mutlu geleceği hangi makam ve mevkide olursa olsun etik ve evrensel değerlere sahip çıkan nesillerin yetişmesi ile mümkündür. Böylesi bir nesli de ancak önce biz örnek olursak başarabiliriz.” şeklinde konuştu.