Serbes, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin krizlerden birincisinin, işçinin, köylünün, memurun, işverenin, kadınların, gençlerin, emeklilerin ve milyonlarca işsizlerin iliklerine kadar hissettikleri ekonomik kriz olduğunu kaydetti. Bütün siyasal hayatı, devletin karar alma kabiliyetini, kurumların işlemesini, yargının çalışmasını, yasamanın işini yapmasını felç etmiş olan siyasal krizin de ikinci sırada yer aldığını vurgulayan Serbes, “Bu iki krizin, yani ekonomik ve siyasi krizin yanında baş etmemiz gereken bir üçüncü krizimiz daha var. Bu kriz ekonomik krizden de siyasi krizden de daha büyüktür. Bugün Türkiye’nin en büyük krizi yönetme kabiliyetini, karar alma iradesini kaybetmiş ve ülke gerçeklerinden uzak paralel bir evrende yaşayan bu iktidardır.” dedi.

KRİZİN VARLIĞINI KABUL ETMİYORLAR
Serbes, ekonomik krizlerin de, siyasal tıkanmaların da her zaman aşılabilir olduğunun altını çizerek, ancak bugün bırakın bu krizleri aşmayı, bu krizlerin varlığını bile kabul etmeyen bir iktidarla karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Artık Türkiye’nin en büyük krizinin krizin varlığının inkâr eden iktidar olduğunu kaydeden Serbes, “Kafasını kuma gömen bu iktidar milleti de milletin dertlerini de ne görüyor ne de duyuyor. Bu tavır sürdüğü sürece bu iktidarın ülkeyi yönetmesi, ekonomiyi yönetmesi, dış işlerini yönetmesi, sağlığı ve eğitimi yönetmesi mümkün değildir.” diye konuştu.

BU SİSTEM ÇÖZÜM ÜRETEMEZ
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin liyakatsizliği, keyfiliği, yozlaşmayı kurumsal hale getirdiğini belirten Serbes açıklamasına şöyle devam etti: “İstedikleri kararı alsınlar, istedikleri kişiyi istedikleri yere atasınlar. Bu sistem var oldukça krizden başka bir şey üretemez, üretmesi söz konusu olamaz. Çünkü bu sistem demokrasiden, hukuktan, şeffaflıktan çok seslilikten, ifade hürriyetinden, huzurdan, haktan ve hürriyetten rahatsız oluyor.”

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLEMENTER SİSTEM ÇALIŞMASI
Serbes, Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde uzman bir ekibin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ üzerinde çalıştığı bilgisini vererek “Demokrasimizi kalıcı şekilde kurumsallaştırarak, ülkemizi gelecek asırlara taşıyacağına inandığımız tam demokratik güçlendirilmiş parlamenter sistem modelimizi 9 Kasım Pazartesi günü kamuoyumuz ile paylaşacağız. Daha sonra da bütün siyasi partilerden, STK’lardan, üniversitelerden, vatandaşlarımızdan katkılarını, önerilerini isteyeceğiz. Son olarak Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu ileriki günlerde güçlendirilmiş parlamenter sistem modelimizi bizzat paylaşacak. Ülkemiz için hayırlı olur inşallah” şeklinde konuştu.