Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya düzenlemesi hakkında açıklamada bulundu.

Genel Başkan Uysal, sosyal medyada düzenlemelere ilişkin kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul ederek yasalaşması hakkında yaptığı açıklamada düzenlemeyi son derece riskli bulduğunu ifade ederek “Bu düzenleme, iktidarın gücünü tahkim etme aracı haline geleceğe benziyor” diye konuştu.

Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, şu görüşleri ifade etti:

“Bugün sabah saatlerinde "düzenleme" adı verilen, adeta yangından mal kaçırırcasına Meclis Genel Kurulu'ndan geçirilen "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, AK Parti döneminde sıkça rastladığımız bir durumun son merhalesi adeta. Komisyon çalışmaları ve genel kurul gündemi dışında, zaten aksak olan hürriyetleri tamamen "sakatlama" ihtimali ile beraber, toplumun tümünü ilgilendirmesine karşın tartışılmayan, konuşulmasına imkan tanınmayan bir yasa değişikliği daha gerçekleşmiş oldu. Ve nihayetinde "yapım" sürecinde konuşulmayan düzenleme, yasalaşması sonrası gündemimize girdi.

“İktidarın faydasına sonuçlar doğuracak gibi görünüyor”
"Yasak"lar bağlamında, bugünün ilk saatlerinden itibaren gündem olan düzenleme, zahiride ülkemize fayda sağlayacak gibi görünse de, içeriğindeki muğlaklıklar dolayısıyla, iktidarın faydasına sonuçlar doğuracağını düşündürüyor. Buna sebep ise iktidarın yargı üzerindeki tahakkümü vesilesiyle muğlaklıkları, "mutlakiyet"i için araç haline getirmesi. Genel Kurul görüşmeleri öncesinde yalnız medyaya yansıyan şekli ile değerlendirildiğinde, "sosyal medya sağlayıcı" şirketlerin ülkemizde temsilcilik açması, hukuki sorumluluğa sahip olmaları gerektiği şeklinde izah edilen, ancak ayrıntıları gün yüzüne çıktıkça iktidarın, kendi denetiminde olmayan hiçbir mecraya izin vermeme hasletine tekabül eden bir düzenlemeden bahsediyoruz.

“Düzenlemeyi son derece riskli buluyoruz”
"Medyada tekelleşme" eğilimi dolayısıyla vatandaşın haber alma hürriyetinin teminatı haline gelmiş, alternatif ve hür bir medya ve basın/yayın teşekkülü meydana getirmiş sosyal medya mecralarının, devletin değil iktidarın denetimine ve rızasına açık hale getirilmesine aracılık edecek düzenlemeyi son derece riskli buluyoruz. Sadece haber alma hürriyetine değil içeriğindeki muğlak ifadelerle "iletişim hürriyeti"ne de halel getirecek düzenleme, ne acı ki günbegün gerilediğimiz "demokratik ülkeler ligi"nde bizi son sıralara atacak gibi görünüyor.

“İktidarın gücünü tahkim etme aracı haline geleceğe benziyor”
Düzenlemenin sadece ucu açık ifadeler içermesi dolayısıyla değil, iktidarın kanunları kendi lehine yorumlaması, yargı mercilerinin iktidar lehine karar alma adetleri üzere de bu düzenleme, iktidarın gücünü tahkim etme aracı haline geleceğe benziyor. Ayrıca düzenlemeyi tek başına değerlendirmek, vasatı eksik okumaya da sebep olacaktır. Son birkaç aydır yaşananlar, iktidarın kaybını telafi etme gayretinin bir yansımasıdır. Kimileri için bir erken seçim hazırlığı olan popülist uygulamalar, aslında güç kaybetmeye ve seçmeni ikna etme kabiliyetini yitirmeye başlayan bir iktidarın, en azından gücü stabil hale getirmek için yaptıklarından ibarettir.

Devlet imkanları ve kamu bankalarının imtiyazları ile iktidarın propaganda aracı haline gelmiş bir kısım ana akım medya aracı, gazete, TV ve yayımları güvenilirliğini yitirmiştir. Kendi tabanı dahi bunu bilerek başka mecraları ama genelde sosyal medyayı tercih etmeye başladığından, bu alanı denetleme gayreti bu düzenleme ile hayat bulmuş görünmektedir. Madde madde incelendiğinde oldukça masum ve ülke yararına gibi görünse de iktidarın ikircikli tavrı ve bağımsızlığını kaybetmiş yargı düşünülünce riskler görülebilecektir. Yasa yapım süreçleri usul ve esas bakımından değerlendirilebilir. Ancak söz konusu AK Parti olduğunda bir de "amaç" devreye girmektedir. Kaldı ki bu düzenlemenin yasalaşması sürecinde gerektiği ölçüde konuşulmamış olması usul yönünden, içeriğindeki muğlaklıklar açısından bakılınca esas yönünden ve 18 yıllık iktidarları ve ülkenin geldiği hal düşünülünce bu yasa amaç yönünden sorunludur. Sosyal medya düzenlemesi sonrası esas büyük risk; kaidesi ifade hürriyeti olmuş demokrasi adınadır.”