İki yıl önce Muğla’nın Menteşe ilçesi Karabağlar Yaylasında Cemal M. A. ile tartıştıktan sonra bayılan ve ardından öldürülen Pınar Gültekin’i katlettiği iddia edilen Cemal M. A. müebbet istemiyle süren davada karar “haksız tahrik” indirimiyle cezası 23 yıla indirilerek karar çıkmıştı.

TİP'li Kadınlar konuyla ilgili açıklamada bulundu.

İşte o açıklama;

Pınar Gültekin’in bundan iki yıl önce 16 temmuzda kaybolduğu haberini, ondan 5 gün sonrasında ise Cemal Metin Avcı tarfından öldürüldüğünü öğrendik. Tam da İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması tartışmalarının olduğu bu süreçte katledilen Pınar Gültekin’in failleri Cemal Metin Avcı ve suç ortakları Mertcan Avcı, Ayten Avcı, Selim Avcı, Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan’dır. Katil Cemal Metin Avcı Pınar’ı öldürdüğünü itiraf etmesine rağmen iki yıl boyunca süren 13 duruşma sonrasında önce mühebbet sonrasında ise ‘’Haksız Tahrik indirimi’’ ile sadece 23 yıl ceza aldı ve bunun da 14,5 yılını hapiste geçirecek. Cemal Metin Avcı’nın cinayetinin delillerini örten diğer 5 sanık ise beraat etti.

Biz kadınlar ‘haksız tahrik indirimi’nin erkek egemen yargının ve erkek şiddetinin ‘can simiti’ ve kadın cinayetlerinin çoğalmasına neden olan bir ‘yargı kılıfı’ olduğunu biliyoruz.

Katil Cemal Metin Avcı, “‘Canavarca hisle’ hareket etmedim. Bu konuda benim vicdanım rahat mahkeme heyetinin de olsun” dedi ama biz kadınlar diyoruz ki kimsenin vicdanı rahat olmasın. Failin bu cümleleri erkek yargı sistemine güvenerek kurduğunu, verilen cezalardan beraat ettirilen sanıklardan biliyoruz. Aynı erkek yargı hayatını savunan Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası veriyor. Faillerin sırtını sıvazlayarak, haksız tahrik indirimleri vererek, cezasız bırakarak kadın cinayetlerinin günbegün daha çok önünü açıyor.

Kızları hunharca katledilmiş ailenin hak arama mücadelesi karşısında 2 yıldır dosya ve deliller ortadayken, faillere gerekli cezayı veremeyen yargı, acılı bir annenin duruşmada söylediği sözler üzerine, katile hakarette bulunduğu gerekçesiyle anne Şefika Gültekin hakkında kamu davası açtı.

Biz Kadınlar, bu cinayetlerin, AKP/MHP faşist, tekçi, ırkçı iktidarının, erkek egemen, patriyarkal sistemin hemcinslerini koruma altına alan politikalarının sonucu olduğunu biliyoruz.

Bugün yargının bu kararından, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, kadınların kazanımlarına saldıran, her gün kadın düşmanı söylemler ile erkekliği yeniden üreten iktidar yaygınlaşan erkek şiddetinin sorumlusudur.

Son bir buçuk senede 599 kadın öldürülmesine rağmen, 6284’ü etkin uygulamayan iktidar kadın cinayetlerinin sorumlusudur.

3 senedir adliye yolunu arşınladığımız tecavüzcü Hasan Bilgili’nin bugün elini kolunu sallayarak gezmesinin güvencesi olan iktidar tecavüzcülerin cezasız kalmasının sorumlusudur.

Nafaka hakkına saldıran iktidar kadınların her geçen gün daha da yoksullaşmasının sorumlusudur.

Artık yeter diyoruz!

Pınar’ın failleri neden cezasız kaldı? Gülistan Doku nerede? Nadira Kadirova’ya ne oldu? İpek Er’e tecavüz eden Musa Orhan nasıl iyi hal indirimi aldı? Hasan Bilgili ve işbirlikçileri serbestken Nevin Yıldırım neden hala hapiste?

Biz bu soruları sormaktan, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Biz, erkek adalet karşısında birbirimizi savunacağız! Siz serbest bıraktığınız tüm katillerin ve meşrulaştırdığınız erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz.

Failleri aklayan erkek adaletinizin karşısında gerçek adalet sağlanana kadar yaşamlarımız için mücadelede inat ediyoruz. . Birbirimizi eşit, özgür ve hayatta istiyoruz.