Araştırmacılar, ortalama haftada kaç tane alkollü içecek tükettikleri sorulan Birleşik Krallık’taki insanlar da dahil olmak üzere, çoğu beyaz Avrupa kökenli yaklaşık 3,4 milyon insanın genetik analizlerini incelediler.

Avrupa kökenli kişilerde, içki içmeyle bağlantılı en yüksek genetik skora sahip insanların yüzde 10’u ortalama olarak haftada yediden fazla içki aldıkları gözlemlendi. En düşük genetik skora sahip insanların yüzde 10’unun ise ortalama olarak haftada dörtten az içki içtikleri görüldü.

Çalışmanın ortak yazarlarından Profesör Dajiang Liu, “Ne kadar içtiğiniz tamamen stresli bir gün geçirip geçirmediğinize veya buzdolabındaki şarabın tadının ne kadar iyi olduğuna bağlı olmayabilir. Genler, önemli bir rol oynuyor” dedi.

“TAMAMEN GENLERİMİZİ SUÇLAYAMAYIZ”

Liu sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu bulgular aynı zamanda neden bir içki içmek için bara gitmeye hazır olan veya bir şişe şarap açmaya istekli bazı insanların olduğunu açıklamaya da yardımcı olabilir. Ancak, içme davranışlarında davranış çok önemli olduğundan ve insanların alkolü azaltmaya ve daha sağlıklı bir yaşam sürmeye karar vermesi her zaman mümkün olduğundan, tamamen genlerimizi suçlayamayız.”

Nature dergisinde yayınlanan yeni çalışma, genetik olarak sigara içme olasılığı daha yüksek olan kişilerin de haftada daha fazla alkollü içecek tüketme eğiliminde olduğunu buldu. Araştırmacılar, toplamda içki ve sigara içmeyle bağlantılı 2.300’den fazla genetik varyasyon buldu.

Profesör Liu, “Şu anda alkol ve tütün kullanımıyla bağlantılı ve daha önce tanımlanmamış 1.900’den fazla ekstra gen bulduk. Bu genetik varyasyonların büyük bir çoğunluğu, farklı etnik gruplardan insanlar tarafından paylaşılıyor, ancak insanların nasıl yaşamayı seçtikleri hala DNA’larında olanlardan daha önemli.”