Kronik bir cilt rahatsızlığı olan ve stres ile çevre koşullarıyla tetiklenen Gül hastalığı (Rozasea), pandemi sürecinde artış göstermeye başladı. Yüzde kızarıklık, ateş basmaları, sivilce benzeri kabarıklıklar, iltihaplı kabarcıklar ve yüzeysel damar genişlemesiyle kendini gösteren gül hastalığının özellikle maske kullanımıyla tetiklendiğini dile getiren Dermatoloji Uzmanı Dr. Armin Müştak, "Gül hastalığı, sıcaktan çok fazla etkilenen bir hastalıktır. Maske, cildin ısısının artmasına ve nemli ortamın etkisiyle damarların genişlemesine neden oluyor. Bu durum aynı zamanda yüz bölgesinde parazitlerin ve bakterilerin artarak, lezyonların çoğalmasını tetikliyor. Bu nedenle son bir yıldır bu cilt rahatsızlığıyla oldukça sık karşılaşmaya başladık" diye konuştu.

Stres atakları tetikliyor
Kırmızı yüz görünümüyle estetik açıdan da insanlara rahatsızlık veren gül hastalığının açık tenli kişilerde daha sık görüldüğüne dikkat çeken Dr. Armin Müştak, şunları söyledi:
"Gül hastalığı, 30'lu yaşlarda ortaya çıkmaya başlar. Daha çok kadınlarda görülüyor ancak erkeklerde daha şiddetli seyir ediyor. İlerleyen bir hastalıktır ve kalıcı lekeye neden olur. Mevsim geçişlerinde görülme sıklığı artan Rozasea, aşırı egzersiz, sıcak çay, kahve, çikolata, acı ve baharatlı gıdalar, alkol tüketilmesi, ani sıcak soğuk hava değişimleri, güneş ışığı ve bazı kozmetikler ürünler ile tetiklenebiliyor. Ataklarla seyir eden bu hastalığın en büyük tetikleyicisi ise stres."

Erkeklerde burun büyümesine neden oluyor
Gül hastalığının ileri safhalarında özellikle erkeklerde burun büyümesine yol açabileceğine dikkat çeken Dr. Müştak, "Kılcal damar artışı ile birlikte zamanla yağ bezlerinde çoğalma görülür. Burun derisi altındaki yağ bezlerinin genişlemesi ise burunda kızarma ve büyümenin ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumda cerrahi müdahale veya lazerle tedavisi uygulanması gerektirir. Tedaviye başlanmaz ise durum kalıcı hale gelir" uyarısında bulundu.

Ömür boyu süren hastalık
Rozasea hastalığının kronik bir hastalık olduğunu ve tam bir tedavisinin bulunmadığını dile getiren Dr. Armin Müştak, atakları azaltabilmek için korunma yolları hakkında şu bilgileri verdi:
"Gül hastalığının tamamen iyileşmesi zordur ancak belli tedaviler ve alınacak önlemlerle kontrol altında tutulabilir. Öncelikle sıcak suyla yapılan banyolardan, hamam ve saunalardan uzak durulmalıdır. Hastalığı tetikleyen en önemli faktörlerden birisi de güneştir. Günde 2-4 saat aralıklarla dermatoloğunuz tarafından önerilen uygun bir koruyucu kullanmalısınız. Acı, baharat, alkol, sıcak çay ve kahvenin aşırı tüketimini kısıtlayın. Terlemekten kaçının ve cildinize alkol ve mentol içeren tonikler kullanmayın. Gül hastalığı, tedavi edilmezse psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra yüz gibi çok göz önünde olan bir bölgede kalıcı izlere de yol açabilmektedir. Bu nedenle hastalığın tedavisi ihmal edilmemelidir."