//Nurettin Eryılmaz-Esra Şenli//

Sakarya’nın Hendek ilçesi Çam dağında kestane balı üretimi için arı kovanları kuran bal üreticileri, Çin’den gelen lavra hastalığı nedeniyle endişelenirken, bir yandan sürekli yağmur ve ayıların bal kovanlarına saldırmasıyla mücadele ediyor.

Bir yandan da bilinçsiz şekilde kestane ağaçlarının kesilmesi nedeniyle de rekoltenin düştüğünü söyleyen üreticiler, geçen sene gibi üretimin az gerçekleşmesi durumunda kestane balının kilosunun 200 ile 250 TL arasında satışa sunabileceklerini belirttiler.

“TAMAMEN DOĞAL BAL”
Hendek Çamdağı'nın Türkiye'nin en kaliteli kestane balının üretildiği bir bölge olduğunu ifade eden Sakarya Bal Üreticileri Birlik Başkanı Kamil Özkan, "Pandeminin 2'nci yılında, pandemiyle mücadele verdiğimiz bu dönemde hastalığa iyi gelen bir bal çeşididir kestane balı. Bu gördüğünüz bölge tamamen enterne bir bölge, her şey doğal. Doğal olarak üretilen balın en kalitelisini, en gerçeğini buradaki üreticilerimiz elde etmekte ve tüketiciye ulaştırmaktadır. Bir aylık süre içerisinde, kestane çiçeğinin açıldığı ve döküldüğü bir aylık süre içerisinde gerekli çalışmaları yapıp bunu üretiyor. Tabii Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde de kestane balı üretiliyor ama en yoğun kestane ağaçlarının olduğu bölgede olduğumuzdan burada üretilen kestane balının kalitesinde Türkiye'de çok az yerde olabilir. Burası nadir bölgelerden birisi. Burası sahte balın konuşulacağı bölge değil. Tamamen doğal balın üretildiği gerçekten çok güzel enterne bir bölge, civarda tarım da yapılmıyor. Tarım ilacı kullanılmıyor, yapay hiç bir şey yok. Tamamen doğal" dedi.

“BALI BAL ÜRETİCİSİNDEN ALIN” ÖNERİSİ
Sahte balcılar yüzünden emeklerinin karşılığını alamadıklarını aktaran Özkan, "Tabii ki ülkemizin en büyük sorunlarından bir tanesi sahte bal, sahte balla mücadele etmek için devletin değişik kurumalarında değişik görevlerde bulunan insanların çaba sarf etmesi lazım. Ne yazık ki biz bunu göremiyoruz. Gerçek üreticinin ürettiği balın karşılığını yani emeğinin karşılığını alamadığımız bir ülkede sahte balcılar büyük paralar kazanıyor. Tabii tüketici de bu arada o sahte balı almakla, yemekle, kullanmakla kendi vücuduna değişik farklı hastalıklar başta kanser olmak üzere farklı hastalıklar ithal etmiş oluyor. Biz balı balcıdan, bal üreticisinden almalarını öneriyoruz. Örneğin Çam Bağı'nda bizzat bu işi üreten üreticilerimiz. Sadece Sakarya'da değil, Türkiye'nin neresinden olursa olsun bir telefon ederler. Kargoyla tüketicinin ellerine ulaştırırlar. Bizim de tüketicilere uyarımız eğer böyle bir bal alma ihtiyacı hissederseniz Çam Bağı'nda bu işin üretimini yapan Kocaalili, Karasulu farklı ilçelerden gelip burada üretim yapan Sakarya Bal Üreticileri Birlik üyelerinden telefonla yurdumuzun, hatta yurtdışından farklı ülkelerden de telefon edip alma şansları bulunmaktadır." şeklinde konuştu.

“ARICILIK HAYVANCILIĞA BENZEMİYOR, DAHA FAZLA BAKIM İSTİYOR”
Arıcılığın hayvancılığa benzemediğini söyleyen bal üreticisi Hasan Güllü, arıların çok fazla bakım isteyen bir canlı olduğunu belirterek, "Herkes merak ederek arıcılığa başlıyor ama yeterli bakım yapılmadığından dolayı arılar bir yıla ölüyor. Arıların en büyük düşmanı da varroadır. Varraodan koruyamadığı için arıyı arı bir sene kovanı terk edip gidiyor. Ne bal alıyor ne başka bir şey külliyen zarar. Varroa ilacını biz hafta da 2-3 sefer kullanırız. Arı zehiriyle ilgili talep geldiği zaman üreteceğiz. Arı zehirlerinin elektrikli cihazları varmış. Kovanın üzerinden arı geçerken elektriklenme yapıyormuş. Elektriklenme yapınca camın üzerine atıyor zehri, onu jiletle beraber kazıp toz halinde kullanıyor. Yani 100 kovan arıdan hafta da 20 mg toz elde ediliyor. Arı zehrinin kilosu 500-700 bin arasında olduğu söylendi. Geçen sene yağmur yağdı yeterli bal alamadık. Bu kadar arıdan ben 70-80 kilo bal aldım ben geçen sene. Yağmur yağdığı için olmadı." şeklinde konuştu.

“KESTANE BALI FİYATLARI ARTACAK”
Kestane balının fiyatlarında artış olabileceğine dikkat çeken Güllü, "Kestane balını geçen sene 200 liradan sattık. Bu sene de yine 200-250 lira olur. Duruma göre değişiklik gösterir. 15 gün yağmur kesilir de yağmazsa bal olur. Ama arada yine yağmur yağarsa ne olur bilmiyorum" diye konuştu.

“6 SENEDİR AYILARLA MÜCADEL EDİYORUZ”
6 senedir ayılarla mücadele ettiklerini belirten Güllü, "Ayılar bir kere 8 kovan arımı parçaladılar. O zaman böyle düzenek yoktu. 5-6 senedir ayılarla mücadele ediyoruz. Ayılar buraya ilk geldiği zaman 5-6 tane de yavrusu varmış. Yavrularına da öğretti burayı. Ondan sonra sekiz tane kovanımı parçaladı. Artık mecburen çadır kurduk bekliyoruz burada. Bekledik gece gelip kovanı devirdi. Uyandım bir el silah attım kaçtı gitti. Güneş enerjisiyle çit geçtik burada. Bunu kurduktan sonra ayılardan kurtulduk. Bir kere çarpılınca bir daha uğramıyor. Arıyı böyle koruyoruz. Eğer bu düzenek olmasaydı gece gündüz burada beklememiz gerekirdi, daha önce bekliyorduk. Gal arısından çok rahatsızız. Bir de bu ormanı çok tahrip ettiler. Bu orman da aşağı yukarı 4 bin dönüm ormanı kepçeyle sıyırıp fidanlama yaptılar. Ondan çok zarar ettik. Ondan sonra orman gülü de çok az olmaya başladı, acı bal." diye konuştu.

“BAL FİYATLARI ÜRETİME BAĞLI”
Ormanlarda kesilen ağaçlar nedeniyle arıların kırıma uğradığını ve bu sene de oldukça kırım olduğunu dile getiren bal üreticisi Zeki İkiz, bal fiyatlarının üretime bağlı olduğunu belirterek"Ormanlarda kesilen ağaçlar için Kaymakam Beyle görüşüyorduk. Ona sıkıntımızı anlattım. O bir şekilde durdurdu. Ama o durdurana kadar çoğu gitti zaten. Eskiden burada 20-30 tane arası olan bir ton bal alıyordu. Şimdi yok, kesildi hep kestane ağaçları. Buraya yaklaşık bir ay önce geldim ben. Geldiğimde bütün arılar kırıma uğradı. Bal olmayınca hayvan birbirini kırıyor. Bu sene de oldukça kırım var. Bulunduğumuz ormanın arka tarafında fındık bahçesi var. Tarım ilaçları kullanıyorlar. Onlar da kırım olmasına sebep oluyor. Bu sene yağmur yağmazsa umutluyuz. 300-500 kilogram olur. Piyasaya 200-250 lira gibi çıkar. Fiyatlar üretime bağlı." şeklinde konuştu.