Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla hız kazanan aşı çalışmalarında 3’üncü aşamaya gelindi. Pfizere- Biontek firmasına ait aşı çalışmaları pek çok ülkede denenmeye başlanmıştı.

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, Türkiye’de pek çok klinik araştırması yürütülen aşı çalışmalarının yanı sıra Sakarya’da Pfizer – Biontek’e ait aşının 40 gönüllü üzerinde uygulandığını ifade etti.

"SONUÇLAR TATMİN EDİCİ"
Yurt dışında aşıların insanlar üzerinde denenme aşamasına gelindiğini söyleyen Karabay, “Pfizer – Biontek firmasına ait aşıda oldukça tatmin edici sonuçlara ulaşıldı. Bunun yanında aşı ülkemizde de birçok klinik araştırma durumuna kadar geldi. Yakın bir gelecekte insanlara uygulanacaktır” dedi.

"SAKARYA'DA 40 GÖNÜLLÜYE UYGULANDI"
Pfizer – Biontek’e ait aşının Sakarya’da birçoğu profesör olan sağlık çalışanlarına ve istekli olan vatandaşlara uygulandığını ifade eden Karabay, “40 gönüllü üzerinde Pfizer – Biontek aşısı uygulandı. Aşı uygulanan gönüllüler SEAH enfeksiyon servisi bünyesinde bulunan erişkin aşı polikliniği tarafından takip edilmektedir. Aşı uygulanan hastalarımız aşı polikliniğimiz tarafından uzun bir süre takip edilecektir” şeklinde konuştu.

"EN ETKİLİ YOL AŞILAMA"
Dünyadaki aşı çalışmalarını değerlendiren ve aşının işlevinden bahseden Karabay, “Bir enfeksiyon hastalığından kurtulmanın en etkili yollarından bir tanesi aşılamadır. Bir hastalık etkenine karşı etkin bir aşı varsa bu hastalıkla mücadele etmek oldukça kolaydır. Covid-19 salgınına neden olan koronavirüsler için temin edilecek olan bir aşı çok faydalı olacaktır. M-RNA (mesajcı RNA) hücre içinde ribozom tarafından okunan ve protein sentezlemek için kullanılan tek sarmallı bir RNA dizisidir. Hedef hücre bu RNA’yı kullanarak ilgili proteini üretir. Bağışıklık sistemi bu yabancı proteine karşı savunma süreçlerini tetikler” dedi.

"TEMİZLİK, MASKE, MESAFE"
Covid-19 virüsünün etkisini arttırdığı bu günlerde vatandaşların kurallara uyması gerektiğini vurgulayan Karabay, “Kişisel hijyen, virüsten korunmak için ön koşuldur. Hastalık belirtisi gösteren kişiler ile temaslı oldukları kişiler izolasyon süreçlerine uymalıdır. Temizlik, maske ve mesafeye uymalıdırlar. Düğün, nişan, sünnet, pazar yeri, taziye gibi kalabalık ortamlardan uzak durulmalıdır. İşyerleri, şehir içi toplu taşıma araçları ve ticari taksilerde Hayat Eve Sığar (HES) Güvenli Alan sisteminin kullanımının yaygınlaştırılması önemlidir” ifadelerine yer verdi.

"YÜK AZALTILMALI"
Bu dönemde sağlık çalışanlarının omuzlarında büyük bir yük olduğunu söyleyen Karabay, “Vatandaşlarımız sağlık çalışanlarına yardımcı olmak istiyorlar, bunu görüyoruz. Bu amaçla önlemlere titizlikle uyulmalı, gerek duymadıkça dışarı çıkmamaya özen gösterilmelidir. Hastaneye yatması gereken her insan sağlık sistemine getirilecek bir yüktür. Dolayısıyla hastaneye yatması gereken insan sayısı ne kadar azalırsa sağlık personelinin yükü de bu ölçüde azalacaktır” diye konuştu.

"EN KOLAY YOL AŞI"
Sosyal medyada ve yazılı basında aşıyla ilgili gerçekle ilgisi olmayan bilgilerin insanların aşıya karşı güvensizliğine sebep olduğunu belirten Karabay, “Yazılı basın ve internet ortamında yayınlanan, gerçekle ilgisi olmayan birçok bilgi insanımızda kafa karışıklığına neden oluyor. Üstelik bu tür bilgiler günümüzün iletişim teknikleri içerisinde son derece hızla yayılmaktadır. Birçok insan bu bilgilerin gerçek olup olmadığını bile doğrulamadan bu bilgilerle aşıyı yargılamaktır. Covid-19 pandemisi gibi bir salgından kurtulmanın en kolay en güvenilir yolunu aşılama olduğunu düşünüyorum. Üstelik ülkemizde de aşılarla ilgili birçok proje hala yürütülmektedir. Umuyorum ki bu projelerden birkaçı başarılı olacak ve bu aşılar ülkemiz insanına uygulanabilecektir” dedi.