Koronavirüs salgını ile beraber ekonomik beklentilerini döviz ve kripto para borsasına bağlayan vatandaşlar yatırımlarını bu borsaya yönlendirdi. 2020 yılının ilk aylarında 250 milyar dolar olan piyasa, 2021’in haziran aylarında 2.5 trilyon dolara kadar yükseldi. Ekonominin insan üzerinde psikolojik etkisi olduğunu söyleyen Düzce Sağlıklı Hayat Merkezi Psikoloğu Serhat Erdoğan, borsaya girerek hem kaybedenlerin hem de kazananların psikolojinin bozulduğunu dile getirdi. Psikolog Erdoğan, ekonominin insanlar üzerindeki etkisini dile getirerek Psikolog Serhat Erdoğan, “Sadece kripto para değil. Genel itibari ile baktığımızda ekonominin insan psikolojisi üzerine bir etkisi var. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde, İşletme, İktisat gibi bölümlerde de davranışsal ekonomi adı ile dersler veriliyor. Bu iktisadın bir alt dalı. Bu kuramlara göre insanın mali durumu veya ekonomi durumu davranışlarını etkilediğine dair bir kuram var. Bu alana göre baktığımızda iktisadın matematik dışında alanların incelenmesi gerektiği söyleniyor. Buna baktığımız zamanda ekonomi başlı başına psikolojik bir etken" dedi.

İnsanlar internet üzerinden para kazanmaya yönlendi
Pandemi döneminde kripto paraya olan ilginin arttığını belirten Erdoğan, "Kripto para dünyasına geldiğimizde işler biraz değişiyor. Bugüne kadar yapılan yatırım araçlarına göre biraz daha değişiklik gösteriyor. İlk kripto para 2009 yılında piyasaya çıktı. Dönem dönem artışlar azalışlar oldu. Ama özellikle pandemi ile biraz bağlantı kuracağız burada. 2020 yılının ilk aylarında kripto paradaki toplam miktar 250 milyar dolarken, bugünkü miktar 2.5 trilyon dolara ulaşmış durumda. Pandemi de insanların eve kapanması maddi kayıp yaşamaları çalışamamaları veya maddi kayıpları ile evde boş vakitlerinin bol olmasıyla biraz daha internet üzerinden para kazanmaya yönlendirdi insanları. Bu da dediğim gibi 250 milyar dolardan rakamın 2.5 trilyon dolara ulaşmasını sağladı. Çok ciddi bir artış 10 katlık bir artış oldu” diye konuştu.

“Kripto Para borsası Uykusuzluk, anksiyete, kaygı ve öfkeye neden oluyor”
Kripto para borsasını takip eden vatandaşlarda uykusuzluk ile başlayan anksiyete, kaygı ve öfke gibi durumlar oluştuğunu belirten Psikolog Serhat Erdoğan, “Kripto paranın diğer yatırım araçlarından en önemli farkı çok kısa vadelerde ciddi yükselişler ve düşüşlerin olması. Mayıs ayının sonlarında da bunu yaşadık. Bir gecede kripto paralar en az yüzde 30 ila 35 arasında değer kaybetti. Bu açıdan diğer yatırım araçlarına göre çok farklı çok hareketli bir piyasa. Piyasalarda aşırı yükseliş ve düşüşlerin olduğu dönemlerde danışanların bir kısmında daha doğrusu bu piyasanın içerisine giren vatandaşların hepsinde gün içerisinde fiyatları sürekli takip etme isteği oluyor. Hatta gün içerisinde olmasa bile gece fiyatları sürekli takip etme gibi bir durum oluşuyor. Kazançlarını arttırabilmek veya kayıplarını azaltabilmek açısından. Gece piyasanın sürekli takip edilmesi tabii ki uykusuzluk olarak bir sonucunu görüyoruz. Uykusuzluğun da gün içerisinde ankisiyeteye kaygıya, öfke gibi durumlara neden oluyor. Kayıplarda kendilerini suç bulma, pişmanlık, kırgınlık gibi durumlar yaşanıyor. Ani düşüşler aşırı heyecana neden olabiliyor danışanlarda” şeklinde konuştu.

“Kazananların psikolojisi bozuluyor”
Kripto para borsasında vatandaşların genellikle kaybedenlerin konuştuğunu düşündüğünü belirten Erdoğan, genellikle psikolojisi bozulanların kazananlar olduğunu vurguladı. İnsan ilişkisinin bozulduğunu hakaret boyutuna kadar söylemlerin başladığını belirten Psikolog Erdoğan sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Kripto paralarda genellikle kaybedenler konuşulur ama kazananlarda da aslında sorunlar görülebiliyor. Kripto para piyasasında belli bir kazanç elde eden kişiler abartılı bir şekilde kendilerini daha zeki, daha akıllı olduklarına inanabiliyorlar. Kripto para piyasasına girmeyen başka çevreleri için arkadaşları için bir şekilde baskı kurabiliyorlar. Ben girdim şu kadar kazandım sen neden girmiyorsun gibi baskı kuruyorlar. Hatta piyasaya girmeyenlere hakarete varan suçlamalarda bulunabiliyorlar. Aklını kullanmıyorsun, herkes bu şekilde köşeyi döndü gibi. Bu tür durumlarda tabii ki ikili ilişkilerin bozulmasına neden oluyor. Kazananlarda çevresinde kurduğu baskı ile bu ikili ilişkilere zarar vermiş oluyor.”