Türkiye'de Covid-19 ile mücadele, önlemler ve aşılama çalışmalarıyla sürüyor. Salgına karşı toplumsal bağışıklığın sağlanması amacıyla aşılamada yaş sınırı gün geçtikçe düşerken, farklı meslek grupları da aşılama programına dahil ediliyor. Yerli aşı çalışmalarının yanı sıra Pfizer-Biontech, Sputnic V, Sinovac aşılarının tedarik edilmesi için devam eden çalışmalarla süreç sürdürülüyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da, Haziran ayının sonunda aşılamada 20'li yaşlara sıra geleceğini duyururken, uzmanlar yaz aylarının aşılamada önemli bir süreç olacağını belirtiyor. İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de aşılama çalışmaları ve salgında son duruma ilişkin konuştu.

Üniversitelerin açılma tarihine ilişkin de konuşan Tükek, “YÖK 13 Eylül kararını açıkladı. Zannedersem seneye yükseköğretimde bir sorun yaşamayacağımızı düşünüyoruz. Tekrar dalgalar ve varyant virüslerle karşılaşırsak o zaman tekrar bir değerlendirme yapılır” şeklinde konuştu.

“YOL AÇACAĞI BAŞKA SORUNLAR OLABİLİR”
Aşı kararsızlığı yaşayan vatandaşlar ve aşı olmayan kişilere yönelik kamusal alanlarda kısıtlamaya gidilmesi önerilerini değerlendiren Tükek,“Onların toplum için bir tehlike oluşturmasını engelleyecek birtakım yöntemlere başvurulabilir. Kapalı alanlara belki onları alırken birtakım kısıtlamalara gidilebilir. Topluma en az zararı olması yönünde birtakım tedbirler mutlaka alınacaktır. Aşı olmayanlar kendilerine zarar verecekler gibi gözüküyor. Demokratik toplumlarda bu tarz kısıtlamalar çok hoş karşılanmayabilir. Tabi o hükümetin karar vermesi gereken bir şey çünkü onun yol açacağı başka sosyal sorunlar olabilir. Dünyayı takip etmek lazım. Gerçekten bir kısıtlamaya gittiğiniz zaman o kişinin öfkesini ve nefretini arttırmaktan başka bir şeye ulaşmıyorsunuz. Bence biraz izleyip muktedir gitmekte fayda var” dedi.

“AŞILARI ÇAPRAZLAMA UYGULAMA LAZIM”
Aşıların karıştırılması yorumlarına ilişkin konuşan Tükek, “Biontech aşılarında duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla antikor oranları çok yüksek. Sinovac ile aşılananların bir grubunda da çok yüksek antikorlar oluştu. Ama onlar içerisinde hiç antikor oluşmayan bir grup da var. Sinovac yapmanın aslında bir anlamı yok çünkü iki dozdan sonra antikor yapmamış bence bu kişilerin tespit edilip mutlaka Biontech aşısının olması gerekir. Tersine Biontech'te de sıfır antikor varsa ona da Sinovac yapmak lazım. Yani aşıları böyle çaprazlama uygulamak lazım. Ya da antikor düzeyi orta veya hafif düzeyde artmış kişilere tek doz Biontech ile rapel yapmak çok daha etkili olacaktır” şeklinde konuştu.

“KAPANMA BUNDAN SONRA ÇOK OLMAYACAKTIR”
Çocuklarda korona virüs geçirmelerinin ardından görüldüğü belirtilen MIS-C ile ilgili de konuşan Tükek, “Çocuklarda biraz daha geç dönemde, sonra ortaya çıkabiliyor. Ölümcül oluyor hakikaten, gerçekten uzun da sürebiliyor bu süreç bazen tam atlatılamayabiliyor” dedi. Tükek salgının gidişatına yönelik, “Umutluyuz, ekimde ufak bir pik, kıpırdanma olur diye düşünüyorum ama sonrasını ben iyi görüyorum. 2022'de tamamen kafamızdan atamasak da bu maske olaylarını veya toplantı yapmama, kalabalık ortamlarda bulunmama gibi şeyleri biraz aşacağımızı düşünüyorum. Aşıları etkisiz kılacak bir virüs ortaya çıkmazsa ben umutluyum. 1 yıldır annesini görmeyen insanlar olduğunu biliyorum. Kapanma artık bundan sonra çok olmayacaktır diye düşünüyorum. Tam kapanamadığımızı gördük çünkü çok insani değil ama hastalığı yatıştırabiliyorsunuz. Hastalıkla birlikte yaşamayı öğreneceğiz” ifadelerini kullandı.

“BEN OLSAM BU YASAĞI KALDIRMAM”
Maske zorunluluğunun kalkabileceğine ilişkin görüşleri yorumlayan Tükek, “Yaz dönemi olabilir ama sonra tekrar nasıl maskeye alıştıracaksınız insanları, maskeye alıştırmak için çok zorlandık şu anda bile açık alanlarda kimsenin maske taktığı yok onu da söyleyeyim. Devlet yasak olarak söylüyor şu anda dışarıda maske takma zorunluluğu var. Bunu kaldırabilir. Bakanlığımız bu konuda çok hassas. Yurt dışında da var öyle ama o gruplar Biontech ile aşılanan gruplar. Bizde çift doz aşılama 30 milyona gelene kadar riskli olabilir bu. Ben olsam bu yasağı kaldırmam ama hoşgörülü davranabilirim bir süre daha. Toplumun yarısına yakınını aşılamadığımız müddetçe maskenin çıkartılması bir risk olabilir ama yaz aylarında bunun tamamlanacağını öngörüyoruz. 2022'de itibaren de artık maskesiz hayat başlayacağını düşünüyorum. Hindistan virüsü ülkemize girerse bunun nasıl seyredeceğini kestiremiyoruz. Bu yazı iyi geçireceğimizi düşünüyorum, ekim ayında ufak bir yukarı yönde yükseliş olabilir ifadelerini kullandı.