Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünde görev yapan ve klimatoloji alanında çalışmaları bulunan araştırma görevlisi Ekin Gökçe Benli, dünyanın küresel ısınma döngüsü içerisinde olduğunu ve küresel ısınmanın sanıldığının aksine kötü bir şey olmadığını savundu. Benli, asıl tehlikenin küresel soğuma olduğunu ileri sürdü. Şu anda küresel ısınma döneminde olduğumuzu söyleyen Benli, “Küresel ısınma büyük küçüklü olarak döngüler içinde devam eder. Isınma ve soğuma. Şu anda küresel ısınma döngüsü içerisindeyiz. Bu olanlar da küresel ısınmanın şiddetlendiği dönem olduğu için yağışlar, fırtına, dolular gözükmekte. Şu an aslında azalmıyor yağışlar. Dediğim gibi küresel ısınma döngü içerisinde demiştim. Şu anda küresel ısınma dönemindeyiz” dedi.

“Küresel ısınma iyi bir şeydir”
Küresel ısınmanın sanılanın aksine iyi bir şey olduğunu söyleyen Benli, “Küresel ısınmada yağışlar artar, küresel soğumada su buharlaşamadığı için ne kar yağar ne yağmur yağar. Dolayısı ile kuraklık olur. Yani özet olarak budur. Küresel ısınma iyi bir şeydir. Şu durumda gördüğümüz yağışlar, küresel ısınmanın şiddetlenmesinden kaynaklı. Bir anda suyu bir yere bırakıyor. Çok yağış olduktan sonra kuraklık gelir, çünkü çok yağmur indirdiğinde toprak onu çekemez. Küresel ısınma iyi bir şeydir, küresel ısınma olduğunda su buharlaşır ve yağmur yağar. Yaşayabilmemiz için de temel olarak suya ihtiyacımız var. Su olduğu zaman içme suyu, tarım için, sanayi için kullanabiliriz ama küresel soğuma döneminde su buharlaşıp yağmadığı için, kar olmadığı için bu sefer kurak dönem olur. Yani aslında bilinenin aksine küresel ısınma daha iyi bir şeydir. Küresel ısınma eşittir kuraklık değildir” diye konuştu.

“Bir iki yıl sonrası için ciddi önlemler almamız lazım”
Bir iki yıl sonrası için ciddi önlemler alınması gerektiğini ifade eden Benli, “2023 itibarı ile küresel sulama gelecek birkaç yıllık. Esas kıtlığı o zaman çekeceğiz, esas kuraklık o zaman olacak. Şu anda daha küresel ısınmadayız. Bir iki yıl sonrası için ciddi önlemler almamız lazım. Yoksa hem su hem yiyecek kıtlığında gerçekten sorun yaşayacağız. Özellikle yöneticilerin kalabalık nüfuslu şehirlere yer altı barajları yapması gerekir. İkinci olarak yağmur suları ile kanalizasyon sularını ayırıp, yağmur sularının direkt baraja verilmesi gerekir. Çünkü oradan hem içme hem de tarımsal sulama kullanılacağı için diğer yandan kanalizasyon suları da arıtılarak direkt tarım için kullanılması lazım. Bunun yanında kaçakların önlenmesi gerekir. Son olarak barajlardan direkt tarım alanlarına yer altı borularıyla su getirilmeli ve tüm tarımın damlama sistemi ile yapılması lazım, bu çok önemli. Yakın zamanda kuraklık çekeceğiz. Bunun için herkesin önlem alması lazım” şeklinde konuştu.