Yolsuzluk nedir, yazmak istedim ve bu konu ile ilgili açık kaynaklardan biraz araştırma yapınca konunun derya deniz olduğunu gördüm. Biraz özet çıkarmaya ve yorum katmamaya özen gösterdim. Okuyanlar ne düşünecek çok merak ediyorum, yorum yapmayı size bıraktım açıkcası…

Yolsuzluklar, tüm ülkelerde temel problemler arasında yer alıyor. Yolsuzluğun en basit ve yaygın tanımı "Kamu gücünün özel çıkarlar için kötüye kullanılması” şeklinde yapılıyor.

Yolsuzluğu ikiye ayırıyorlar;

1-Siyasal Yolsuzluk

2-Yönetsel Yolsuzluk

1-Siyasal Yolsuzluk ;

Karar alıcıların, yasama faliyeti yürütenlerin karar alma sürecinde baskı ve çıkar grupları aracılığı ile aldıkları kararlardaki kamu yararı ortadan kaldırılarak siyasal yolsuzluk meydana getiriliyor. Çıkar grupları özellikle iktidar partisi ile; bunun yanında muhalefet partisi, bürokratlar ve seçmenler ile lobicilik yaparak, kamu yararına kararlar alınmasını engelliyor ve yolsuzluklar ortaya çıkıyor.

Siyasal yolsuzlukları engelleyebilecek sivil toplum kuruluşlarının varlığı ve gücü yolsuzlukları önlemede olumlu etki yapabiliyor. Sermaye sahiplerinin çeşitli şekillerde ortaya çıkan güçleri de olumlu ya da olumsuz etkide bulunabiliyor. Fakat baskı grupları ,sivil toplum örgütleri ,sermaye sahipleri susar ve yolsuzluklar karşısında tepkilerini dile getirmezlerse siyasal yolsuzluklar öngörülemez derecede artıyor ve böyle bir durumda da fiilen Totaliter bir rejim ortaya çıkıyor. Genellikle bir kişinin, politikacının, grubun ya da sosyal sınıfın kontrolü altındaki bir yönetimin iktidarında herhangi bir kısıtlamanın tanımadığı politik bir sistemdir. Böylesine sistemler bireyin kamusal ve özel yaşamının tüm yönlerini kontrol etmeye çalışır. Totaliterizm, otoriteryanizmin (sıradan vatandaşların devlet kararlarının kabul edilmesinde önemli bir rol almadığı) ve ideolojinin (hepsinin olmasa da bireyin kamusal ve özel yaşamının çoğu yönünü yönlendirmek için kabul edilen uyumlu bir değer planı) bir kombinasyonu ile karakterize edilir. Totaliter rejimler veya hareketler, devlet kontrolündeki medya, ekonomik kontrol, yasaların kötüye kullanılması, ifade özgürlüğü, denetim ve diğer yollarla temin edilen kapsamlı siyasi propaganda yoluyla siyasi gücü elinde tutar. Yani sürekli olarak siyasal yolsuzluk yaparlar.

Siyasal yolsuzluklar uluslararası boyutta da ortaya çıkabilir. Birtakım uluslararası kuruluşlar, şirketler hatta devletler kendilerine çıkar sağlamak amacıyla çeşitli yollarla birtakım yasaların çıkmasını sağlayabilirler. 

Sanırım dünya çapında nişasta bazlı şeker üretimi ve satışı yapan gıda tekeli bir firmanın lobicilik yaparak faaliyet gösterdiği ülkede var olan nişasta bazlı şeker kotasını artırması bir siyasal yolsuzluk örneği olarak verilebilir.

2-Yönetsel Yolsuzluk ;

Yönetsel yolsuzluk, politikaların uygulanmasında yani yasaların ve hükümet politika ve programlarının kamu bürokrasisi tarafından uygulanması sırasında ortaya çıkıyor. Bu nedenle yönetsel yolsuzluğun taraflarından biri her zaman için kamu görevlileridir.

“Yönetsel işlevlere ilişkin kamu yetkisinin kamu yönetimi ya da siyasal uygulama sürecinde çıkar gözetilerek yasal düzenlemelere aykırı biçimde kullanılması yönetsel yolsuzluk olarak tanımlanabilir.”

Yönetsel yolsuzluk türleri şunlardır;

Rüşvet, Haraç ,Rant Kollama, Zimmet, Kayırmacılık, Akraba Kayırmacılığı (Nepotizm), Eş-Dost Kayırmacılığı (Kronizm) ,Siyasal Kayırmacılık (Partizanlık), Hizmet Kayırmacılığı, Patronaj, Oy Ticareti, Lobicilik.

Rüşvet, yolsuzlukların en yaygın şekillerinden biridir. En eski örgütlü toplumlardan günümüz devletlerine kadar varlığını devam ettirmiş sosyal bir problemdir. Konuşma dilimizde “rüşvet” kavramı hem memurun sağladığı menfaati, hem de rüşvet alma veya verme eylemini ya da bunlardan ikisini de içine alan “rüşvet suçu”nu ifade eder.

Haraç, kamu görevlisinin karşısındaki kişiden işini yapmak için bir bedel istemesidir. Haraç nitelik itibariyle rüşvete benzemekle birlikte, temelde talep kamu görevlisinden gelmektedir.Hukuken haraç rüşvettir.

Rant Kollama, “Çıkar ve baskı gruplarının, devlet tarafından “suni” olarak yaratılmış bir ekonomik transferi elde etmek için giriştikleri faaliyetlere rant kollama denilmektedir.” Suni rant bazı ekonomik faaliyetlerin devlet tarafından düzenlenmesi veya ekonomik faaliyetler üzerine sınırlar konulması suretiyle ortaya çıkmaktadır.

Örneğin bir sektörün temsilcilerinin oluşturduğu çıkar gruplarının yani rant kollayan kesimlerin hükümet politikaları üzerinde oluşturdukları baskı sonucunda yatırımların yönünü ve teşvik kredilerini kendi sektörlerine yönlendirmeleri Rant Kollamadır.

Rant kollamanın bazı türleri ise şunlardır:

a. Monopol Kollama: Devlet tarafından imtiyaz hakkı verilen bir monopolün elde edilmesi için baskı ve çıkar gruplarının girişmiş oldukları faaliyetlerdir.

b. Tarife Kollama: Çıkar gruplarının yurtiçi piyasada kârlarını maksimum düzeye çıkarmak için belirli mal ve hizmetlerin ithalinde yasaklamalar ya da ithalat vergisi konulması için giriştikleri lobicilik faaliyetleridir.

c. Lisans Kollama: İthalatta tahsisli kotalardan lisans belgesi almak için yapılan lobicilik faaliyetleridir.

d. Kota Kollama: İthalatın kota veya kontenjan sistemine tabii olması durumunda bazı kişi ve kurumların global kota ve tahsisli kotaların artırılması girişimleridir.

e. Teşvik Kollama: Çıkar ve baskı gruplarının, faizsiz veya düşük faizli krediler, tarımsal ürünler için destekleme alımları, vergi istisna ve muafiyetleri gibi devletten mali yardım elde etmek için yaptıkları faaliyetlerdir.

f. Sosyal Yardım Kollama: Ekonomide kişi ve kurumların lobicilik yaparak devletten sosyal gayeli mali yardım (Örneğin işsizlik yardımı, fakirlik yardımı vb...) elde etme faaliyetleridir.

Zimmet, memurun para ya da mal niteliği taşıyan bir kamusal kaynağı yasalara aykırı olarak kişisel kullanımı için harcaması ya da kullanmasıdır.

Kayırmacılık, kamu işlemlerini yerine getiren memurun, yakınlarını haksız yere ve yasalara aykırı olarak kayırması, arka çıkmasıdır. Türkçe'de kullanılan “iltimas” kavramı da kayırmacılık ile eş anlamlıdır. Halk dilinde kullanılan “torpil” kavramı da iltimas ve kayırmacılık kavramlarına karşılık gelmektedir.

Kayırmacılığın değişik türlerinden bazıları şunlardır:

a.Akraba Kayırmacılığı (Nepotizm): Bir kimsenin beceri, kabiliyet, başarı ve eğitim düzeyi vb. faktörler dikkate alınmaksızın sadece politikacı, bürokrat ve diğer kamu görevlileri ile olan akrabalık ilişkileri esas alınarak bir devlet görevinde istihdam edilmesine ya da tayin edilmesine akraba kayırmacılığı ya da nepotizm adı verilmektedir.

b-Dost Kayırmacılığı (Kronizm): Kamu görevlilerinin işe alınmasında liyakat (yeterlilik) ve eşitlik ilkeleri yerine eş-dost ilişkileri esas alınması suretiyle yapılan kayırmacılıktır.

c-Siyasal Kayırmacılık (Partizanlık): Siyasal partilerin, iktidara geldikten sonra kendilerini destekleyen seçmen gruplarına çeşitli şekillerde ayrıcalıklı işlem yaparak, bu kimselere haksız menfaat sağlamalarına “siyasal kayırmacılık” adı verilmektedir.

d-Hizmet Kayırmacılığı: Siyasal iktidarın gelecek seçimlerde yeniden iktidarda kalabilmek

amacıyla bütçe tahsisatlarını, oylarını maksimize edecek şekilde kendi seçim bölgelerine tahsis etmesi ve böylece bütçe kaynaklarını yağmalamasıdır.

Patronaj, Siyasal süreç içerisinde siyasal partilerin iktidara geldikten sonra kamu kurum ve kuruluşların da çalışan “üst düzey bürokratları” görevden almaları ve bu görevlere yine siyasal yandaşlık, ideoloji, nepotizm- kronizm gibi faktörler esas alınarak yeni kimseler atamaları bazen yaygın bir durum arz edebilmektedir. Bu duruma literatürde “patronaj” adı verilmektedir.

Oy Ticareti, Yasama faaliyetlerinin yürütüldüğü aşamada ortaya çıkan siyasal bir yozlaşma türüdür. Yasama faaliyetini yürüten parlamentoda siyasal kararların alınmasında siyasal partiler menfaatleri doğrultusunda parlamentoya sunmuş oldukları kanunları karşılıklı olarak desteklemelerine “oy ticareti” denir. Bu bir anlamda karşılıklı oy alışverişi ya da ticaretidir.

Lobicilik, Çıkar ve baskı gruplarının siyasal karar alma sürecinde, iktidar partilerini, muhalefet partilerini, bürokratları etkileyerek, kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmeleridir. Lobicilik faaliyetleri ile kamu sektöründe optimum karar alınması engellenir.

Yolsuzluğun yapılan tanımı ve çeşitleri karşısında bu yazıyı okuduktan sonra ne düşüneceksiniz inanın çok merak ediyorum.

Selam ve Saygılarımla..

Özgür AKIN