Türkiye, son yıllarda artan orman yangınlarıyla mücadele ederken, Sakarya’da son 30 yılın en büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldı. Bu yangınlar, yalnızca doğayı tahrip etmekle kalmıyor, aynı zamanda içme suyu kaynaklarını ve tarımsal sulama sistemlerini tehdit ederek bölgedeki yaşamı riske atıyor. Yeşil ormanlarımız, vatanımızın doğal yapısının temel taşlarından biridir. İnsanlar ve doğa için bir oksijen deposu olan ormanlar, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının korunmasında kritik bir rol oynar. Bu nedenle, 86 milyon vatandaşımızın her birine düşen en önemli görevlerden biri, ormanlarımızı koruma ve kollama sorumluluğunu bilinçli bir şekilde yerine getirmektir. Bu sorumluluk bilinciyle hareket etmek, hepimiz için bir zorunluluktur.
Sakarya’da Yangınla Mücadele ve Kriz Yönetimi
Sakarya’da çıkan orman yangınlarının ardından, bölgede hızla bir kriz merkezi kuruldu. Sakarya Valisi Rahmi Doğan, Sakarya başsavcısı Hasan Uğurlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Necdet Karaca, ilçe belediye başkanları, bürokratlar ve milletvekilleri yangın bölgesine giderek durumu yerinde inceledi. Yetkililer, can kaybını önlemek için anında önlemler alarak koordineli bir şekilde çalıştı. Bu çaba, kriz yönetiminde etkili bir dayanışma örneği sergiledi.
Eskişehir’de Görev Şehitlerimiz ve Yaralılarımız
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde, orman yangınlarını söndürmek için canlarını ortaya koyan beş Orman Genel Müdürlüğü çalışanı ve beş AKUT gönüllüsü, ne yazık ki yangında hayatını kaybederek görev şehidi oldu. Ülkemizin ve ailelerinin başı sağ olsun. Yangın sırasında 14 kişi de alevlerden yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Yaralılarımıza Allah’tan acil şifalar, ailelerine ise geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Birleştirici Dil ve Toplumsal Dayanışma
Orman yangınları gibi ulusal felaketler, siyasi çıkarlar için kullanılmamalıdır. Her makam ve sorumlunun, birleştirici ve dayanışmacı bir dil kullanması, zor günlerde toplumun kenetlenmesi açısından hayati önem taşır. Ancak, Geyve ilçesinde bir belediye meclis üyesinin yangınlarla ilgili yaptığı talihsiz açıklama, kamuoyunda şaşkınlık ve üzüntü yarattı. Bu açıklama nedeniyle hakkında adli işlem başlatılan meclis üyesinin sözleriyle ilgili Türk yargısının vereceği karar merakla bekleniyor. Böylesi hassas dönemlerde, tüm bireylerin ve yetkililerin sorumlu bir şekilde hareket etmesi büyük önem arz eder.
Küresel Isınma ve Yangın Riski
Küresel ısınma, orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artıran en önemli faktörlerden biridir. Sakarya’da son 30 yılın en büyük orman yangını, 28 Haziran’da Taraklı ilçesinde başladı. Ardından, 25 gün sonra Geyve, Hendek, Akyazı, Adapazarı, Söğütlü ve Kaynarca ilçelerinde peş peşe yangınlar çıktı. Bazı yangınların insan hatasından kaynaklandığı kirşler hakkında adli süreç başlatıldı, uzmanlar yangınların büyük ölçüde küresel ısınmanın etkisiyle ortaya çıktığını belirtiyor. Günlerdir devam eden bu yangınlar, hepimizin yüreğini dağladı. Ancak halkımız, yangınların söndürülmesi için olağanüstü bir dayanışma sergiledi. Çiftçiler, traktörleri ve su tankerleriyle adeta bir cepheye koşar gibi yangın söndürme çalışmalarına destek verdi.
Orman Genel Müdürlüğü’nün Hızlı Müdahalesi
Orman Genel Müdürlüğü, yangınların çıktığı ilk andan itibaren helikopterler ve yangın söndürme uçaklarıyla hızlı bir şekilde harekete geçti. En az yedi-sekiz helikopter ve altı uçak, yangın bölgelerine havadan su serperek müdahale etti. Bu yoğun hava desteği, yangınların kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynadı.
Toplumsal Seferberlik ve Kızılay’ın Katkıları
Sakarya’daki yangın söndürme çalışmaları, toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden birine sahne oldu. Vatandaşlar, millî şuurla yangın bölgelerine koşarak destek sağladı. Kuryeler, su ve yiyecek taşımak için seferber oldu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri ve ilçe belediyeleri, yangın söndürme araçlarını ve personelini bölgeye yönlendirdi. Binlerce yangın söndürme gönüllüsünün su ve yiyecek ihtiyacı, belediyeler ve Türk Kızılayı tarafından karşılandı. Kızılay, her zamanki gibi bu zorlu süreçte önemli bir rol üstlenerek afetzedelere destek oldu.
Uzmanlardan Öneriler ve Önlemler
Ulusal televizyon kanallarında konunun uzmanları, orman yangınlarının küresel ısınmayla bağlantılı olduğunu vurguluyor. Yangınlara hızlı müdahale için orman içlerinde erişimi kolaylaştıracak yolların yapılması ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Sakarya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Diyanet İşleri Başkanlığı ve ilçe belediyeleri, vatandaşları bilinçlendirmek için düzenli olarak SMS ve anonslarla uyarılarda bulunuyor. Özellikle piknik sonrası ormanlık alanlarda cam şişe, plastik ve diğer yanıcı maddelerin bırakılmaması gerektiği konusunda çağrılar yapılıyor. Bu tür küçük ama etkili önlemler, yangın riskini azaltmada büyük önem taşıyor.
Sonuç ve Çağrı
Ormanlarımız, sadece birer doğal alan değil, aynı zamanda geleceğimizin teminatıdır. Küresel ısınmanın etkileriyle mücadele ederken, her birimizin çevre bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Sakarya’daki yangınlar, bize dayanışmanın ve kolektif sorumluluğun gücünü bir kez daha gösterdi. Hep birlikte, ormanlarımızı korumak ve yangınlara karşı daha hazırlıklı olmak için çalışmalıyız. Gelecek nesillere yeşil bir Türkiye bırakmak, hepimizin ortak hedefi olmalıdır.