Sakarya’nın deprem gerçeğine dikkat çeken Zafer Partisi GİK Üyesi Uzman Dr. Cihan Kolip, yaptığı açıklamada 1999 depremi sonrası tespit edilen hasarlı konutlar, eski yapı stoku ve fay hattı gerçeği üzerinden Sakarya’nın depreme hazır olmadığını belirterek, “Asıl hedef enkaz altında kimse kalmamasını sağlayacak dirençli şehirler kurmaktır” dedi.
Kolip, açıklamasında şunları kaydetti:
"1999 Ağustos depreminde Bayındırlık İskan müdürlüğünün yapmış olduğu saha çalışmalarında
Hafif hasarlı 27 bin konut
Orta hasarlı 19 bin konut tespit edilmiştir.
Jeoloji Mühendisleri odasının Türkiye raporuna göre,
6,5 ve daha büyük yıkıcı depremlerin yaşanabileceği alanlarda bulunan
4 bin 159 okulun
460’ı Sakarya’da bulunmaktadır.
TÜİK verilerine göre depremin en ağır izlerini taşıyan Sakarya’da
312 bin 767 hanenin,
143 bin 911’i
2000 yılı öncesinde inşa edilmiştir.
İnşaat ve Mimarlık sektöründe deprem öncesi yapılan eski binalar, günümüz teknolojisi ve deprem yönetmeliğine göre yapılmadıkları için teknik olarak “gecekondu” kapsamında değerlendirilmektedir.
Bu veriler ışığında, güçlendirmelerinin mühendislik ilkelerine göre yapıldığına şüpheyle bakılan 46 bin konutla birlikte
toplamda 143 bin konutta en az üçer kişi yaşadığını düşündüğümüzde
430 bin insanımızın güven içinde yaşamadıkları bilimsel veriler ile ortadadır.
Sakarya’da periyodik olarak görülen Depremler…
-1943 Hendek depremi büyüklük 7
-1959 Adapazarı depremi büyüklük 7
-1967 Geyve depremi büyüklük 6,8
-1999 Adapazarı depremi büyüklük 7.4
Görüldüğü üzere 56 yıl içersinde dört adet büyük depremlerin yaşandığı, binlerce insanımızı kaybettiğimiz Kuzey Anadolu fay hattının en kırılgan çukurunda yaşıyoruz.
1999’dan günümüze kadar 26 yılın geçtiğini düşündüğümüzde,
her saniye çok büyük yıkıcı depremleri yaşayacağımız dönemden geçiyoruz.
2002 den itibaren bu şehri yönetenlere soruyorum???
Hayatları tehlikede bulunan, güven içinde yaşamayan en az 430 bin insanımız için,
YARIN OLABİLECEK DEPREME SAKARYAYI HAZIRLADINIZ MI?
NELER YAPTINIZ?
Serdivan ilçemizde Yazlık ve özelliklede Aralık mahallelerinin dünyanın en nitelikli, hatta elle bile eşelenen tarım arazilerine sahip olmalarına rağmen imara açılmasının depreme dirençli şehirler kurmaya katkısını açıklar mısınız?
Mühendislerin ve inşaat ustalarının özellikle gevşek, suya dolgun, sıvılaşmanın yoğun olduğu o bölgede fore kazık kullanılmadan yapılan tek katlı evlerin bile şakülünün kayacağını söylediklerinide hepimiz biliyoruz.
Bu arada depreme yönelik yaptığınız ve övünerek bahsettiğiniz bir konuya değinmek istiyorum.
Enkaz altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak için ilk yardım ekiplerinin sayısını ve eğitimlerini arttırdığınızı söylüyorsunuz.
Akıl, bilim ve teknoloji çağında yaşadığımızı düşünürsek asıl yapmanız gereken ENKAZ ALTINDA KİMSENİN KALMAMASINI SAĞLAYACAK DEPREME DİRENÇLİ ŞEHİR KURMAK OLMALIDIR.
Çok sevdiğim değer verdiğim hemşerilerim…
Enkaz altında kurtarılmayı beklemek asla kaderiniz değildir, olmamalıdır.
Çocuklarımızın umut dolu yarınları, huzurlu, mutlu ve güven içinde yaşayacakları SAKARYA için önümüze gelecek en yakın sandıkta büyük İHMALİN bedelini sormanızı ve
bu siyasi anlayışı tasfiye etmenizi temenni ediyorum…"