Günümüz medyasında “cevap hakkı” diyorlar...
Ben “Angajman kuralları” diyorum...
Şahsıma yönelik bir saldırı var...
Bende “Angajman kuralları” gereği misliyle cevap verecem...
Peki mevzu ne!
Anlatalım...
TV 264 ekranlarında her Cuma günü saat 21.00’de yayınlanan “gazeteciler soruyor” isimli tartışma programında daimi konuşmacıyım...
Gazetecilerle birlikte gündemi değerlendiriyoruz...

*

Geçen hafta “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle Sakarya Gazeteciler Birliği Derneği Başkanı ve aynı zamanda Yeni Sakarya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Zeki Aydıntepe programa telefonla bağlandı...
Çalışan gazetecilerle ilgili düşüncelerini anlattı...
Aydıntepe’nin konuşması bitti...

*

Program moderatörü Zafer Tokuş stüdyoda konuk olan gazeteci Safa Polat ile gazeteci Aziz Güvener’e “Başkan Zeki Aydıntepe’ye soracağız bir soru var mı” diye sordu...
Safa Polat ile Aziz Güvener “yok” dedi...
O anda Zafer Tokuş’a “Benim var” diye patiska gibi kıçımı yırttım...
Ama Başkan Zeki Aydıntepe’ye soru sorma hakkı bana vermedi...
Yani bildiğiniz sansür o anda bana uygulandı...

*

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü demek, bir anlamda basından sansürün kaldırılışı demek...
Hal böyle iken Zafer Tokuş resmen bana sansür uyguladı...
O anda...
Canlı yayında...
Zafer Tokuş’u bana uyguladığı sansür nedeniyle kınadım...
Bir kez de buradan kınıyorum...
Ne demek, Başkan Zeki Aydıntepe’ye soru sormama izin vermemek!

*

Hem sallarken mangalda kül bırakacaksınız...
Hem “benim verilemeyecek hesabım yok” diyeceksiniz...
Hem bu kentte kasıla, kasıla “gazetecilerin başıyım” diye gezeceksiniz...
Hem valisinden başkanına, iş adamından bürokratına kadar herkese sallayacaksınız...
Hem ekranlarda özgür basını savunacaksınız...
Hem bu kentte “duayen gazeteciyiz” diye alayınız rüzgar yapacaksınız...

*

Ama kimse size soru sormayacak...
Bırak soru sormayı kimse size laf edemiyecek...
Kimse size yan bakmayacak...
Kimse size ‘pardon’ demeyecek...
Var mı böyle bir dünya...
Pardon da kimsiniz siz bu kentte!
Kral mısınız!
İmparator musunuz!
Ali kıran baş kesen misiniz!

*

Kente bak...
Kimse gazete patronlarını eleştirmeyecek...
Kimse gazete patronlarına ‘olmaz’ diyemeyecek...
Kimse gazete patronlarına laf bile edemeyecek...
Kimse basın meslek örgütü başkanlarını eleştirmeyecek...
Kimse gazetecileri eleştirmeyecek...

*

Kurmuşunuz kendinize göre bir imparatorluk...
Kurmuşsunuz kendinize göre bir krallık...
Gelsin reklam, gitsin ilan...
Gelsin paralar, dolsun kasalar...
Basın İlan Kurumu’ndan (BİK) resmi ilanların ücreti her ay hesaba yatsın...
Ama kimse size laf edemesin...
Kimse sizin tavuğunuza ‘kışt’ demesin, diyemesin...
Siyasi hesabı olanlar size “ağamsın paşamsın” desin...
Makam hesabı olanlar “diyalog” geyiğiyle iyi geçinsin...

*

Nasıl!
Mis...
Kentin ‘Fil Dişi Kuleleri’nde yaşayan gazete patronları ile gazetecileri...
Ara sıra bende sarmasam, körler sağırlar birbirini ağırlar...
Yok ama öyle bir dünya...
Biz birbirimizi eleştireceğiz ki otokontrol olsun...
Dimi!

*

Şimdi gelelim mevzuya...
Televizyondaki canlı yayında Başkan Zeki Aydıntepe’yi yukarıda sıraladığım nedenlerden dolayı eleştirdim...
Özellikle de basın meslek örgütleri başkanlarının basın mensuplarına sahip çıkmadığını, aralarındaki büyük kavga nedeniyle mesleğe zarar verdiklerini, yani bu işin hakkını veremediğini dile getirdim...

*

Sakarya Gazeteciler Birliği Derneği Başkanı olmasının yanı sıra Yeni Sakarya Gazetesi Genel Yayın Müdürü olan Zeki Aydıntepe köşesinde cevap hakkını kullanmış...
Evalla...
Kullansın tabi...
Zaten benim de istediğim bu...
Tam da istediğimi yapmış...

*

Köşesinde “çiçek böcek” bütüp millete gönderen Zeki Aydıntepe köşesindeki “Fotoğrafların Dili” isimli bölümde benim için şöyle yazmış...

-- Hüseyin Cumalı (internetçi)
Huyumdur, keserim ben zaman, zaman bindiğim dalı... Atar tutarım aldırmayıp kimseye, yalan dolanı...

-- Zeki Aydıntepe (Gazeteci)
Dedim Hüseyin yapma büyük gaf... Gün gelir mahcup olursun dilesen de af... 

*

Haaaaaaaa...
Ben internetçi oldum...
Zeki Aydıntepe gazeteci oldu...
İyi, güzel...
Madem öyle gel böyle...
Madem Aydıntepe cevap hakkını kullandı...
Ehhhh, şimdi sıra bizde...

*

Bazılarına göre “cevap hakkı” bana göre angajman kuralları devreye girdi...
Angajman kuralları gereği Zeki Aydıntepe misliyle cevabını alacak...
Devam yarın...