Afyon’da gerçekleştirilen ve iki gün süren programa MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ile beraberindeki Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Sakarya Başkanı Yaşar Coşkun, MÜSİAD Afyon Başkanı Ahmet Karakol ile Afyon Yönetim Kurulu Üyeleri, MÜSİAD Sakarya 4. Dönem Başkanı Halit İnci ve MÜSİAD Sakarya Üyeleri ve aileleriyle birlikte katıldı.

Toplantıda MÜSİAD Sakarya Şubesinin 2019 yılı içerisinde gerçekleştirmiş olduğu programlar, konferanslar, etkinlikler, projeler masaya yatırılıp, görüşüldü. Bunun yanı sıra geride bırakılan bir senenin değerlendirilmesi yapılırken önümüzdeki seneden beklentiler ve önerilerde dile getirildi.

Yaşar Coşkun’un Konuşmasıyla Program Başladı

Programın açılış ve selamlama konuşmasını yapan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Başkanı Yaşar Coşkun; “Bu yıl onuncusunu düzenlediğimiz çalıştay kampımızın asıl amacı; Üyelerimizin ve ailelerimizin birbirleri ile kaynaşmasını sağlamaktır. Üyelerimizin görüş ve önerilerini dinleyip önümüzdeki günlerde yapacağımız çalışmalar için yol haritasını çizerek, yeni dönemin inşası, kardeşliğimizin ve beraberliğimizin ihyası için emin adımlarla yol kat etmektir.” Cümlelerine yer verdi.

Sözlerine devam eden Coşkun; “Hepimizin bildiği üzere MÜSİAD; sadece bir iş adamları derneği değildir. Bugüne kadar düzenlediğimiz bütün organizasyonlar, hazırladığımız raporlar, savunduğumuz fikirler ve inandığımız değerler bunun en büyük ve en açık göstergesidir.

MÜSİAD’ın “Yüksek ahlak – Yüksek Teknoloji” düsturunun, bugünlere ışık tutan vizyonuna binaen ne kadar önemli olduğunu anlamak güç değil. MÜSİAD Sakarya Şubesi olarak; dün nasılsa, yarın da hiç bir ayrım yapmadan, ilimiz ve ülkemiz yararına her işte, herkesle, ekonomik ve sosyal ilişkiler kurmaya devam edeceğiz. Bununla da yetinmeyip, iş yaptığımız her alanda ilimizin vizyonunu geliştirecek sosyo-ekonomik etkileşimlerle, ilimize ve ülkemize toplumsal katkılar sağlayacağız.” Dedi.

Türk Ekonomisi büyük bir badire atlattı

Konuşmasında 2019 değerlendirmelerini yapan Başkan Yaşar Coşkun;

“Sadece ülkemiz için değil, tüm dünyada zorlu ve sert geçen; sosyo-politik, ekonomik ve siyasi çatışmalarla geride kalan bir 2019’un envanteri bizi 2020 yılı için daha tedbirli ve daha ihtiyatlı olma zorunda bıraktığı açıktır.

2019 yılı sosyo-ekonomik sıkışma yılı oldu:

Örneğin; 

İran 2020 yılı için pek çok iş adamımız açısından partner olma özelliğini koruyor ancak ambargoların bizim işbirliğimize getirdiği zarar da ortadadır. Amerikan senatosunun Başkanlık sistemine alternatif yürüttüğü dış politika ayarı bizi bu şartlar altında bir kez daha ABD ile karşı karşıya getirebilir. Meseleye sadece S400 savunma sistemleri ekseninde bakmak kısır bir analiz olacaktır. Macron’un Merkel’e önerdiği ortak Avrupa Ordusu fikri ve Merkel’in bu konuya sıcak bakması da NATO’nun yeni bir yapı ile 2020’de karşımızda olduğunu gösteren emarelerdendir.

Peki bu saydıklarımız bize neyi gösteriyor? Bize şunu gösteriyor;

Dünya büyük bir kaosun içinde. Ve bu kaostan her ülke payını az veya çok olarak alıyor. Ancak kaosa sadece ekonomik olarak da bakamıyoruz. Örneğin Çin’den dünyaya yayılmaya başlayan corona virüsü dahi bütün ticareti, yakınlığı etkiliyor. İnsanlarımız Çin’den gelen sevkiyatlarını almaya korkuyor. Sadece MÜSİAD’da Çin ile çalışan ben dâhil kaç kişi var. Ya yeni bir pazar bulacağız ya da bekleyişte olmaya devam edeceğiz. Unutulmamalı ki dünyada her şey birbiriyle olabildiğince bağlantılı. Az önceki örneğe dönersek; Çin’de bir virüs çıkıyor, tüm Çinlileri tehdit ediyor. Aynı zamanda Çin ile alışveriş yapan dünyanın geri kalanını da hem