Atatürkçü Düşünce Derneği Sakarya Şubesi, 28 Mayıs'ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, Türk Kadınlar Birliği başkanı Tevhide Yağan ve üyeleri, ÇYDD yöneticileri, CHP İl Kadın Kolu Başkanı Azize Çeroğlu ve CHP Belediye Meclis Üyesi Haluk Akbay, Demokrat Parti Kadın Kollarından Sorumlu İl Başkan Yrd. Behiye Çark ve ADD üyeleri katıldılar.

Olası seçim sonuçlarının ülkenin kaderini belirleyeceği ifade  edilen açıklamayı şube başkanı Sebahat Demirtaş duyurdu.

Demirtaş, açıklamasında şunları kaydetti:

"Ülkemiz 21 yıldır mevcut iktidarın yönetiminde çıkmaz bir yola girmiştir. iktidara geldikleri günden beri ülkemizi cumhuriyet kazanımlarından her geçen gün daha da uzaklaştırmış ekonomik olarak ise üretimi bitirmiş, halkımızı ucuz ekmek kuyruklarına hapsetmişlerdir.

Milli bayram kutlamalarının  kısıtlanması ile başlayan yasaklar, T.C. ifadesinin resmi tabelalardan kaldırılması, atatürk ve cumhuriyet düşmanı kişilerin kamu kurumları başına getirilmesi ile devam etmiş, milli eğitim şuralarında alınan gerici kararlar ile müfredattan atatürk’ün çıkartılmasına kadar gelmiştir.

Ülkemizin en stratejik ve milli kaynakları olan enerji üretim tesislerini, kamu kurumlarını, fabrikalarını, limanlarını ve hatta koylarını bile özelleştirme yoluyla yabancılara satmıştır.

Atamızın çölden koca bir orman haline getirdiği atatürk orman çiftliğini ise kendilerine saray yapmak için katletmişlerdir.

2018 yılından beri uygulanan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen sistem ise tüm yetkileri cumhurbaşkanı’na vermek suretiyle tek adam yönetimini yaratmıştır.
Bu tek adam yönetiminde düşünce ve ifade özgürlüğü kalmamış, muhalif olan kesimler,  “silivri soğuktur” diye korkutulmaya çalışılmıştır.

Liyakatsız ve birden fazla maaşlı kadrolar neredeyse tüm kurumlara doldurulmuş, kızılay gibi ulvi bir kurum felaket anında bile çadır satar hale gelmiş, büyük deprem felaketinde insanlarımız canlı canlı ölüme terk edilmiştir.

Yıllardan beri ülkemizin kurucusu mustafa kemal atatürk’e olan tavırlarını göstermekten kaçınmayan ülke yöneticileri, anıtkabir’e gelmeyi bile çok görmüş, atatürk’ün kurduğu diyanet ise geçirdiğimiz bu 19 mayıs’ ta da olduğu gibi milli bayramlarda atamızı anmayarak gerçek yüzünü göstermeye devam etmiştir.

Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme olarak bilinen istanbul sözleşmesini kaldıran akp,
Bugün,
“kadın,
Sahiplendirilmelidir.” diyen,

”kime göre çocuk, neye göre çocuk” diyerek çocuk yaşta evlilikleri savunan,

Ülkemizin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk için; “kurtuluş savaşını yapan sıradan osmanlı askerlerinden birisi” diyebilen,

“atatürk’ün düşünceleri, ilkeleri hakkında ne dersiniz ?” diye sorulunca, “ hangi ilkeleri ?” diyerek alay eden,

Karma eğitim ve laiklik karşıtı olan,

Anayasamızda yer alan “türkiye cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür.” tanımının kaldırılmasını isteyen,

Anayasanın değişirilemez maddelerinin olmaması gerektiğini söyleyen,

Federasyon, özerklik, eyalet sistemi gibi ülke bütünlünü bozacak olan modeller için “uygulanabilmelidir” diyen

Ve dolayısıyla ne acıdır ki; “türk bayrağı tanımını sıkıntılı buluyoruz” diyen hüda par ile kol kola girmiştir.

14 mayıs 2023 seçimlerinde akp’nin, kendi menfaatleri uğruna meclise girmesini sağladığı hüda-par’ın, gerek kadına dair söylemleri gerekse laik cumhuriyet ve üniter yapımıza karşıt olan söylem ve talepleri asla ama asla kabul edilemez.

Bu yapının türkiye cumhuriyeti ve türk bayrağı ile olan sorunu açık beyanlarıyla ortadadır.

Bizler, çağdaş türkiye cumhuriyeti ve türk bayrağı’na olan bağlılığımız ile başta kadın yurttaşlar olmak üzere tüm yurttaşlarımıza seslenmek istiyoruz;

28 mayıs’ta ki 2. tur seçimleri artık bir siyasi partiler arası seçim olmaktan çıkmıştır. partizanlığın değil vatan sevgimizi ortaya koymanın zamanıdır.

Bir kadın ve yurttaş olarak ya çağdaş dünyanın bir bireyi olacağız ya da kadını eşya gibi gören bir zihniyeti ülke yönetimine taşıyacağız,

Düşünce ve ifade özgürlüğünün, din ve vicdan hürriyetinin, kadın, çocuk ve insan haklarının yanında mı yer alacağız yoksa dünyaya halen yüzlerce yıl geriden bakan cehaletin yanında mı olacağız ? karar vermemiz gereken budur !!!

Hergün toplumun başka bir kesimine hakaret mi edilsin yoksa insana değer veren bir anlayışla mı yönetilelim ? karar vermemiz gereken budur!!

Yüce türk ulusumuza çağrımızdır;

Çağdaş türkiye cumhuriyeti’ne sahip çıkma zamanıdır.

28 mayıs’ta hem oyumuzu kullanalım hem de sandıkları boş bırakmayalım.

Unutmayalım ki bu bir yurttaşlık görevidir."

219fd2ab-48e9-47d3-9826-dfef9a80afd3932ef7a6-b857-4f86-a9eb-132fef2870e64ffbf8de-c813-44b8-afdf-9105e0541817