Akyazı Belediyesi Meclis Toplantısı’nda konuşan AK Parti Meclis Üyesi Ramazan Yorulmaz, Mudurnu Çayı'ndaki çevre kirliliğine dikkat çekti.
“Su kaynaklarımız büyük tehdit altında”
Suyun ve su kaynaklarının önemine vurgu yapan Yorulmaz, şunları söyledi:
"Çevre ile, doğanın ve çevrenin korunması ile ilgili hassasiyetlerin en üst düzeyde olduğu, iklimsel değişikliklerden dolayı suyun, mevcut su kaynaklarının korunması ve dengeli kullanılmasının son derece önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Tüm bu hassasiyetleri üst üste koyduğumuzda, ilçemiz sınırlarındaki mevcut su kaynaklarının da korunması büyük bir önem arz ediyor."
Fabrikaların umarsız deşarjı
Mudurnu Çayı, Dilsiz Deresi, Küçecek Deresi ve Karaca Su Deresi’nin yıllardır fabrikalar tarafından kirletildiğini belirten Yorulmaz, "Mudurnu Çayı özelinde söylersek, doğduğu yer ve Sakarya Nehri’ne bağlandığı nokta arasında yaklaşık Altmış Beş tane köy var. Bu derelerin etrafında sanayi kuruluşları ve fabrikalar var. Fakat bu sanayi kuruluşları atık su arıtma sistemleri olduğu halde yıllardır atıklarını umarsızca, korkusuzca ve arsızca bu dereler deşarj ediyorlar." dedi.
“Hırsız gibi gizledikleri borular...”
Sanayi kuruluşlarının gizli kanallarla kimyasal atıklarını dereye boşalttığını öne süren Yorulmaz, alınan numunelerde tehlikeli maddelerin bulunduğunu belirterek, "Geçtiğimiz yıllar içerisinde muhtelif zamanlarda bu kirlenmenin önlenmesi ile alakalı duyarlı vatandaşlar tarafından ufak tefek girişimler yapılmıştır fakat bunların hiçbir karşılığı olmamıştır. Bundan yaklaşık İki Ay önce konuya duyarlı arkadaşlar ve muhtarlarımız ile birlikte, meclis üyesi olmamın üzerime yüklediği sorumluluktan dolayı da bu kirliliğin, bu çevre katliamının durdurulması ve bir farkındalık yaratılması için harekete geçtik. İsimleri herkesçe malum olan ‘’güzide ve büyük’’ sanayi kuruluşlarımızın çalıların, dikenlerin, ağaçların arasına hırsız gibi gizledikleri deşarj kanallarından numuneler aldık. Bu numuneleri tahlile gönderdik. Çıkan tahlil sonuçlarında yoğun miktarda ağır kimyasal, boya, arsenik, gres vs. tespit edildi. Bizim derdimizi anlatmaya çalıştığımız bu süreç de, Allah onlardan razı olsun ,duyarlı yöneticilerimiz de (başta sayın valimiz) bu işe önemle eğildiler, denetleme ekipleri saha kontrollerine çıktılar." dedi.
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”
Yapılan mitingler ve resmi makamların müdahaleleri sayesinde dere kirliliğine karşı ciddi adımlar atıldığını anımsatan Yorulmaz, "İki hafta önce Akyazı Muhtarlar Derneği’nin organize ettiği bir miting düzenledik bu ‘’güzide sanayi kuruluşlarımızın’’ önünde. Genci, yaşlısı, çocuğuyla doğasına, deresine, suyuna sahip çıkmak için vatandaşlarımızın toplandığı, maksadın hasıl olduğu kaliteli bir mitingdi bu miting… Akabinde Sayın Valimizin daveti ile bir araya geldik ve arıtma standartlarına uymayan bir fabrika kapatıldı, bir fabrikaya da idari para cezası kesildi. Tüm bu işlemler kamuoyuna da büyük ses getirdi. Halen de bu adli ve idari süreç devam etmektedir. Hiç birimiz, hiç kimse bu sanayi kuruluşlarına düşman veya karışı değildir. Tek talebimiz arıtmalarını doğru düzgün çalıştırsınlar ve temiz suyu derelere deşarj etsinler. Önce istihdam, önce işçi, önce yatırım ve fabrikalar diye bağırıp bezirganlık yapmaya kimsenin hakkı yoktur ve zaten bu satın alınmış cılız seslerin kamuoyunda da karşılığı olmamıştır. Netice itibari ile gelinen bu süreçte yirmi gündür Mudurnu Deresi temiz akıyor, içinde balıkları görmeye başladık. Yani rahat bıraksak doğa bu ağır tahribatı kendisi temizliyor. Gününde sonunda , yapılması gereken şudur fabrikalar arıtmalarını düzgün ve standartlarına uygun olarak çalıştıracak , bu fabrikaları denetlemek ile ilgili yükümlü kurumlar müdüründen personeline işini doğru ve düzgün aslında yapması gerektiği gibi yapacak…o zaman hiçbir problem olmaz… Ben bu kürsüden, bu sürecin başından itibaren yanımızda olan ve desteğini esirgemeyen Sayın Valimize, Akyazı Kaymakamımıza, Akyazı Belediye Başkanımız Bilal Soykan ‘ a, İl Jandarma Alay Komutanlığı’na, Akyazı Ziraat Odası Başkanı Ali Şener Bayraktar’a, Akyazı Muhtarlar Derneği Başkanımız Ahmet Savaş’a ,Muhtarlarımıza ve çevreye duyarlı tüm vatandaşlarımıza selam gönderiyor ve teşekkür ediyorum. Umarım ki bu organizasyon tüm yurt genelinde örnek olur. Bu çevre, bu doğa bize atalarımızın mirası değil çocuklarımızın emanetidir .Bugüne kadar bu emanete layıkıyla sahip çıkamadık belki ama bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bizler, iyiyi ve doğruyu çoğaltmak adına sesli düşünmeye, düşündüğümüzü haykırarak dillendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.