Hüseyin Cumalı yazdı...

Geçen hafta “geliyorum” anonsu verdiğim AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar’a geldim. Mevzu ne! 31 Mart seçimleri bitti. AK Parti Sakarya’da 7 belediye kaybetti. 31 Mart öncesi, 31 Mart gecesi ve sonrasında hep dedim ki “Seçimdeki başarı ve başarısızlık AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’a yazar. Sakarya’da 7 belediye kaybedildiyse sorumlusu Ali İhsan Yavuz’dur”…

*

Yine aynı fikirdeyim. Sakarya’daki 7 belediye gitti ise halen Ali İhsan Yavuz’u tanırım. Seçim öncesi ve sonrasında bir de şunu dedim. Seçim öncesi televizyon kayıtları ile köşe yazılarım da var. Ne dedim! Ben seçimdeki yenilgiyle ilgili Ali İhsan Yavuz’u tanırım. Faturayı ona keserim ama Ali İhsan Yavuz parti içinde faturayı kimlere keser. Kim çalışmadı, kim onu yanılttı, yan çizdi, kim partiyi terk etti, kim kefeni çıkartıp takım elbiseyi giydi, kim davayı sattı, kim ayak oyunlarına girdi!

*

İşte onları ben bilmem. Onları AK Parti kendi içinde masaya yatıracak. Elbette AK Parti’nin kalesi Sakarya’da 7 belediye kaybedildiyse bunun birçok sorumlusu var. Ama dediğim gibi bu konuyla ilgili ben piramidin tepesindeki Ali İhsan Yavuz’u tanırım. Ali İhsan Yavuz Milletvekillerinden il başkanına, ilçe başkanlarından kadın ve gençlik kollarına, hatta mahalle temsilcilerine kadar kimi tanır, kime hesap sorar, o beni ilgilendirmiyor…

*

Burada bir durum tespiti daha yapmak istiyorum. Milletvekili Lütfi Bayraktar çıktı, Ali İhsan Yavuz’u savunan bir açıklama yaptı. Bana göre Ali İhsan Yavuz’a en büyük yarayı da bu açıklama verdi. Lütfi Bayraktar’ın açıklaması Ali İhsan Yavuz düşmanlarının arayıp da bulamadığı cinste bir koz oldu. “Kör ister bir göz, Allah verdi iki göz’ misali ulusal basın da Ali İhsan Yavuz’a ateş etmeye başladı…

*

Bakın, ben Sakarya ölçekli yazıyorum. Ama Türkiye ölçekli yerel seçimlere baktığımız zamanda başarı ve başarısızlık Genel Başkan Vekili Efkan Ala, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz başta olmak üzerine bakanlar dahil sıralama uzar gider. Yani Sakarya gibi Türkiye genelinde de seçimdeki bu tablo, kaybedilen belediyeler nedeniyle Ali İhsan Yavuz’u herkes eleştirebilir…

*

AK Parti Türkiye’de yüzde 80 başarılı olsaydı Ali İhsan Yavuz kral olacaktı. Ama olmadı ve AK Parti kaybetti. Dolayısıyla oklar Sakarya’da olduğu gibi ülke genelinde de Ali İhsan Yavuz’a çevrildi. Bence bu durum çok normal ama olayın rengi değişmeye başladı. Olay, Lütfi Bayraktar’ın açıklamaları üzerinden “Sakarya ekibi kalkışma yapmaya kalktı” geldi…

*

Gazeteci Mehmet Çek sosyal medyasından, “AK Parti Sakarya ekibinin çıkışı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayar vermeye kalkışmaktan, bir ‘ön alma’ girişiminden başka bir şey değil. Gerçek anlamda bir meydan okuma, bir kalkışmadır. Erdoğan seçim sonrası yaptığı açıklamada, 'Bu partide hesap sorulamaz kişi olmadığını milletimize göstereceğiz. Suçu millete atmanın ancak acizlerin ve gafillerin yöntemi olabilir. Biz böyle bir yola başvurmayacağız. Şahsım dâhil hiç kimse bu seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz' demişken…

*

Bugün AK Parti Sakarya ekibinin birdenbire, il başkanı, İl milletvekilleriyle toplanıp 'Biz başarılıyız, eleştirenler art niyetli' diyerek önce tepki veren AK Parti kamuoyunu azarlamaları ardından 'Bize ve Ali İhsan Yavuz`a hesap soramazsınız' şeklinde açıklamaları Cumhurbaşkanı Erdoğan`a bir meydan okumadan başka bir şey değildir. Organizedir. 'Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler olmuştur” diye yazdı…

*

Gazeteci Mehmet Çek bunu böyle yazdı ya, bu yazı Twitter’da 313 bin 100 kere görülmüş, 395 kere başkaları tarafından paylaşılmış, bin beğeni almış, 140 yorum gelmiş. Bitti mi, bitmedi. Mynet.com bu açıklamayı almış ve haber yapmış. Bu haber Mynet.com’da 1-2 milyon okunmuş, Mynet.com’dan diğer siteler almış, oralarda da okunmuş. Şimdi biz hepsini geçelim, haberlerin kaynağı olan gazeteci Mehmet Çek’e gelelim…

*

Bak Mehmet Çek, bir konuda anlaşalım. Eskilerin ‘sapla samanı karıştırma’ dediği gibi yapalım. 31 Mart seçimlerinde AK Parti kaybetti, bunun faturasını ödeyecekler arasında mutlaka Efkan Ala, Erkan Kandemir, Ali İhsan Yavuz, bakanlar ve yazmakla bitiremeyeceğiz kadar eksiği olan vardır. AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar’ın yaptığı o gereksiz ve facia açıklama da haklısın. Bunlara bir sözüm yok…

*

Ama sıra, “AK Parti Sakarya ekibinin çıkışı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayar vermeye kalkışmaktan, bir ‘ön alma’ girişiminden başka bir şey değil. Gerçek anlamda bir meydan okuma, bir kalkışmadır. Organizedir” gelirse orada bir duracaksın. Öyle bir dünya yok. Ne demek, “Sakarya ekibi kalkışma yapmaya kalktı” Sen ne dediğinin farkında mısın! Bugünlük sen ne dediğini ve ne demek istediğini bir düşün.

*
Bugünlük son sözüm mü!
Ali İhsan Yavuz’u eleştirin. Benim gibi sonuna kadar ve sert eleştirin. Adama iftara ‘kalkışma’ gibi iftiralar atmayın. Sakın bunu yapmayın… 

*

Devam Edecek…

*

NOT: 1-)
Eyyy Lütfi Bayraktar eyyy…
2018 Milletvekilliği seçimlerinde 7. sıradan seni 2023 yılındaki milletvekili seçimlerinde 1. sıraya taşıyan Ali İhsan Yavuz’a vefa yapayım derken, şu yaptığına bak. Ali İhsan Yavuz gibi bir adamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kalkışma yapılan bir ilin, bir ekibin başı olarak lanse edilmesine neden oldun! 

*
Ayrıca sayın Lütfi Bayraktar; siz Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi değil misiniz! Siz Ali İhsan Yavuz’u savunacağınıza Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi olarak Söğütlü Maksudiye ile Kurudil arasındaki Büyükova üzerinde 36 ve 37 nolu parsellere yapılan inşaatları niye görmezden geliyorsunuz!


*

Geçen gün Yenihaber Gazetesi manşetten “At Çiftçiliği” formülü diye bir haber yaptı. Korumalı tarım arazisi üzerindeki bu ruhsatsız bu binayla ilgili yapılan bu haberi görmediniz mi! Görmezsiniz tabi, sizin işiniz çoktur. Bir yandan Fiskobirlik Başkanlığı, bir yandan Sakarya Milletvekilliği, bir yandan emekli maaşınız yetmemesi, bir yandan Ali İhsan Yavuz’a vefa yapacam diye açıklamalar…

*

Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi olmanıza rağmen AT Çiftliği formülü haberlerini de göremezsiniz. Çünkü zamanınız yok…

*

NOT: 2-) 
Şiiiiiiii…
Kefenciler, hani “Biz kefenimizi giydik dava için öyle yola çıktık. Dava adamıyız. Reis aşkıyla yanıyoruz’ diyenler. Burnundan kıl aldırmayanlar. Lacivert takım elbiseler, pahalı saatler, siyah makam araçları, Cadde 54’te cilt bakımları, dar paça ve çorapsız pantolon giyip, içine atlet giymeden gömlek aralarından kılları çıkanlar. Hazır mısınız! Size de geliyorum. 

*

AK Parti Sakarya İl Başkan Yardımcısı Ömer Arslan, yola çıkarken giydiğin kefen üzerinde duruyor mu! Halen abdestli ve kefenli mi geziyorsun! Sana da bakacağız….